• gözlüktür.
  • kendisiyle dertleşen bir adam.
  • çok güzel bir kadın. bugün her zamankinden çok daha güzel bir kadın gördüm. yeminle kendime bir kez daha aşık oldum. bundan böyle gözlerini benden alamayan erkeklere ve; bana ve kıyafetlerime özenerek bakan hemcinslerime kızmamaya çalışacağım... zira haklılar.*
  • 2 göz, burun, ağız, gülmeye meyilli bir sima. ama sanki yabancı bir surat. her daim görmediğim, sadece ben istediğimde gördüğüm bir yabancı. yüzümün oluşturduğu şekillere bir kişilik, bir anlam yüklemeye çalışıyorum ama nafile. insanın kendi yüzüne mana yüklemesi çok zormuş. oysa bankta oturan amcaya, tezgahtara yada yolda çalışan işçiye daha kolay anlam tanımlıyorum.
    vesselam aslında hepimiz kendimize daha yabancıyız. ah bir de kendimizi kandırmasak.
  • kimsenin arada bir uğradığı, birini beklerken sadece soluklandığı bir durak olmak istemiyorum. ve kimseye bunu yapan biri olmak da istemiyorum. bu insanları incitiyor çünkü. yaralıyor. belli belirsiz, toz bulutu gibi bulanık olan her şey insanı incitir. belirsizlik kadar yoran bir şey yoktur dünyada. soluk bir renk olmak istemiyorum. öylesine bir kullanılmış bir kelime olmak istemiyorum. sönük bir ışık, cılız bir ses olmak istemiyorum kimse için. bu devirde yapılması en zor şeyi bekliyorum sanırım insanlardan. net olmalarını. elimden geldiğince de böyle olmaya çalışıyorum. kanaatim şu ki bu işine gelmiyor bir çoğunun. ama inanın gerçek ve net olan en kötü şey bile sahte ve bulanık olan en iyi şeyden yeğdir.
  • "söyleyin
    aynada iskeletini
    görmeye kadar varan kaç
    kaç kişi var şunun şurasında?"

    ismet özel - celladıma gülümserken

    bazen bir iskelet görebiliyorum ben de, ruhu olmayan bir iskelet. bazen tanımadığım bir kişi, anlamlandıramadığım bir bakış. yorgun ve mutsuz bakan gözler, birkaç beyaz saç teli ve eski bir hatırayı canlandıran bir küçük yüz yarası.
  • bazen bir zavallı, bazen mutsuzluğu yüzüne yansımış biri, bazen yaşadığı hayatı hak etmediğini düşünen biri. çoğunlukla neden yaşıyorum, neden varım diyen biri.
  • görsel
  • ayna benden ne istiyorsun? yüzüm, yanan yüzüm, gözbebeğim, şakaklarda hafifçe solan ten, masum bir gülümsemeye dönüşen yanak? görkeminle bana boşuna eziyet ediyorsun. genç olan hiçbir şey bozulmadan kalmıyor. üstelik her an aynada karşıma çıkan daha çıplak, ruhun çatlaklarında azalmış güzel insan yüzü..

    benden ne istiyorsun, gözde olduğum zamanların bir portresini mi?
  • ruhsuz, yetim ve öksüz bir orospu çocuğu görüyorum .
hesabın var mı? giriş yap