• hiç yaşlanmayacak yazar beyanı
  • yaşlı değilim ama çoğu kez kasıtlı olarak yaptığımdır. bazen hatırlatmak iyi oluyor. bazen bir mesajın daha iyi verildiği bir örnek akla gelmeyebiliyor. daha çok oğluma yaparım.
  • entry nick uyumu
  • (bkz: entry nick uyumu)

    anneannem.
    normalde hiç dedikodu gıybet sevmeyen bir kadınken yaşlandıkça çenesi açıldı kadıncağızın. başta uyarıyorduk, anneanne boşver düşünüp konuşup kendini üzme diye; sonra baktık ki yaşlılıktan. daha müdahale etmiyoruz. terapi gibi oluyor yaşlılara konuşmak, anlatmak. doktorlara, misafirlere, kadın erkek yaşlı genç demeden görümcesi ile elli yıl önce yaşananları anlatıyor. sağolsunlar insanlar anlayışlılar, bozmuyorlar. biz de her seferinde ilk kezmiş gibi dinliyoruz. o kadar olacak, çocukken kafasını şişirdiklerimize sayalım.
  • çevremde akrabalık derecesinde olan yaşlılar ben çok küçükken öldükleri için bu aynı şeyi milyon kez anlatma durumunu deneyimlemem biraz geç oldu. polonyalı bir akradaşımın daveti ile gittiğim noel yemeğinde tanıştığım, evin anneannesi ile ben lehçe bilmediğim iletişim kurmam pek kolay değildi, bir an arkadaşım almanca konuşabildiğimi lehçe olarak anneanneye söyledi ve anneanne birden eın zweı dreı şeklinde almanca 1, 2 ,3 dedi küçükken öğrenmiş, ,işgal yıllarında ve devamını bilmiyor. bütün akşam yemeği boyunca bu durumu lehçe anlatıp eın zweı dreı diyip durdu. 10 kez anlatmış olabilir. yaşlanmak zor, tramvatik bir geçmişe sahip yaşlılık ise çok daha zor.
  • mizahımı hareket geçirerek çözüm kapılarımı aralayan yaşlıdır.

    öncesinde beni de bunaltan bu zulümden kaçışın yollarını sabır, sükunet, bir yalan ile ortamdan hızla ayrılma gibi kofti yöntemlerde ararken sonrasında çözümü yaşlıda farkındalık yaratmakta buldum. nasıl mı?

    sessizlik anında yaşlı muhabbete tam girecekken hemen az önce cevabını verdiği soruyu kendisine yeniden yöneltiyoruz.

    tabi yaşlının taze hafızası durumu fark edip “ az önce anlattım ya, dinlemiyor musun beni” deyince cıvık bir şekilde gülümseyerek “olsun be bi on kez daha anlat” diyorsunuz.

    durumun vehametini anlayan yaşlımız artık daha fazla taşak malzemesi olmamak adına beyninin tüm kıvrımlarını harekete geçirerek otokontrolünü sağlama yoluna gidiyor.

    sonrasında “hadi be sen de, bi de dalga geçiyor benimle köpek, yaşlanınca seni de görcez” bilincine erişiyor devamında çayını tazeleyip az konuşma pozisyonuna geçiyor.

    ve tebrikler, kurtuldunuz! yaşlımız artık çevresindekilere daha duyarlı, farkındalık sahibi bir yaşlı.

    hepsinin ellerinden öperim.*
  • alışkanlıksa başka ama böyle bir huyu olmayıp da aynı şeyleri tekrar anlatmaya başlayan bir yaşlı varsa alzaymır başlangıcıdır. kesin bilgi yayalım.
  • bunama belirtisi. dinlemeyince de kızıyorlar. bıktırıcı ve bezdirici bir deneyim.
  • ilk defa dinliyormuş gibi dinlerim. yazık lan, kaç yaşına gelmişler, sana göre hiçbir şey yaşamamışlar ama onlar için büyük şeyler.
  • aynı şeyi milyon kez anlatan yaşlı < erkeklerin bitmeyen askerlik anıları hahaha
hesabın var mı? giriş yap