aynı zamanda
-
-
bağlaç niyetine ve çok fazla kullandığım kalıp.
-
-
1999-2001 yılları arasında açılmış başlıklarda ikinci entryler için standartlaşmış girizgah.
-
vatanseverlik aynı zamanda bir çaresizlik söylemi.
tanrı aynı zamanda yokluğuyla da tanrıdır.
kavga çatışma bir sevme tarzı, kibarlık sessizlik bir nefret tarzı aynı zamanda.
sert cümlelerim var. benimle konuşurken ve yazışırken çekinen yakınlarımdan referanslıyım.. beni, olasılıkla dağlı, şiddet bilen, net güce dayalı, sert ve coşkun yanım kızılderilimsi yapıyor. bu, bakışlar mayalar tarihöncesi kitabımdaki efelik ruhu yazıma yansıdı diyebilirim. ama ilk özgün çocukluktan sonra ovada, gurbette, toplumda kazandığım iletişim yetileri bunu dengeliyor veya kısmen örtüyor. kabul edilebilir, çağdaş, şehirli gibi görünüyorum, öyleyim de. ovada kazandıklarımın bir kısmı, bir ovalı olan annemden devralınma aynı zamanda. anamla babamın zıt kutuplar özellikleri bende tek bedende.
"yaşattığını yaşa!" bedduası aynı zamanda duadır. yaşattığını yaşamak demek, karşı kutbuna kadar yaşamak, deneyimlemek, yani bütünlenmek demektir.
insan yalnızca şimdi elinde/yaşamında olanların tutarı değildir. insan, aynı zamanda gelecekte dönüşeceği kimseyi imleyen potansiyelleri bu toplama eklemek, ve geçmişteki gizillerden ezdik yokettiklerini eldekinden çıkarmakla ortaya çıkan hesaplanmış varlıktır.
"görgül olarak olanaksız olanı düşselleştiririm: ikimizin haykırışı aynı zamanda gerçekleşsin: sanki ona bağlıymış gibi biri ötekini izlemesin. haykırış bölünemez: yalnızca iki gücün içinde birleştiği (ayrılmış, ileriye ya da geriye alınmış olsalar, sıradan bir uyumu aşmazlardı) tek bir şimşek uyar ona." roland barthes - fragments d'un discours amoureux
"karışıklıklar [psikotik için - ibisile] yaşamla aynı anda başlar." wilfred bion
"bu nedenle annesini unutmaya ve yaşamının ilk aşkını terk etme acısına katlanabilen sadakatsiz bir eros'a ihtiyaç duyacaktır. bu tehlikeyi önceden gören anne, her yaşam macerasının riski olan ahlaki bozulmadan onu korumak amacıyla ona dikkatli bir şekilde bağlılık, özveri ve sadakat erdemleri aşılamıştır. o, bu dersleri çok iyi öğrenmiştir ve annesine sadık kalır. bu doğal olarak annede derin bir kaygıya neden olur (örneğin annenin daha çok sevinmesi için oğlunun eşcinsel olduğu ortaya çıktığında) ve aynı zamanda olumlu şekilde mitolojik olan bilinçdışı bir tatmin ortaya çıkarır." carl gustav jung - aspects of the feminine
"bu ihtiyar savunmasız ama aynı zamanda dokunulamaz* bir kurbandır: ünlü tablolardaki limbo sakinleri veya mezarındaki lazarus figürlerini çağrıştıran, öte dünyadan bir karakter, artık zarar vermenin veya daha fazla zarar vermenin mümkün olmadığı bir varlık." jacques ranciere - bela tarr le temps d'apres
"kendi istencimi kullanarak ağlamayı, sonra da aynı zamanda hem gülüp hem ağlamayı öğretti bana." paul auster - mr. vertigo
"aşk nedir? bir başkasıyla aynı zamanda, aynı düzeyde, aynı şiddette buluşmaktır." jiddu krishnamurti
(ilk giri tarihi: 26.1.2016)
(bkz: bu meyanda), eşanlı
(bkz: aynı anda)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap