ayrılıq
-
şarkı güney ve kuzey azerbaycan ayrılığı için yazılmıştır. güney azerbaycan bugün iran sınırlarında bulunur. şarkıyı dinlediğinde insan aşk acısı gelir akla. sahiden canı acır ama bu şarkı aşk için değil en azından insana duyulan bir aşk için değil vatan için yazılmıştır.
bir benzeri olan mesecina gibi
googoosh çok güzel söyler bunu.
sözleri ise şu şekilde;
fikrinden geceler yatabilmirem
bu fikri başımdan atabilmirem
neyleyim ki sene çatabilmirem
ayrılıq ayrılıq aman ayrılıq
her bir dertten olar yaman ayrılıq
uzundur hicrinden kara geceler
bilmirem men gidim hara geceler
vuruptur galbime yara geceler
ayrılıq ayrılıq aman ayrılıq
her bir dertten olar yaman ayrılıq -
ramiz rovsen in mükemmel ötesi şiiridir. sözleri bu şiirden alınarak bestelenmiş bir de şarkı vardır. azerin öyle muhteşem seslendirir ki, gönül telleriniz titrer. şiirin tamamı şudur efendim:
ayrılıq
yene bu şeherde üz-üze geldik,
neyleyek, ayrıca şeherimiz yox.
belke de, biz xoşbext ola bilerdik,
belke de, xoşbextik,
xeberimiz yox.
aradan ne qeder il keçib gören,-
tanıya bilmedim, meni bağışla
men ele bilirdim, sensiz ölerem,
men sensiz ölmedim,meni bağışla.!
“ölmedim” deyirem, ne bilim axı,
belke de, men sensiz ölmüşem ele,
qebirsiz-kefensiz
ölmüşem ele.
belke de, biz onda ayrılmasaydıq,
ne men indikiydim, ne sen indiki,
ayrıldıq, şeytanı güldürdük onda,
bu ilin, bu ayın, bu günündeki,
ele bu küçenin bu tinindeki
meni de, seni de öldürdük onda.
sağımız-solumuz adamla dolu,
qol-qola kişiler, qadınlar keçir.
özünden xebersiz, ömründe min yol
özünü öldüren adamlar keçir.
keçir öz qanına batan adamlar,
bir de ki, qan hanı?
qan axı yoxdu.......
hamı günahkardı dünyada,
amma
dünyada heç kesin günahı yoxdu.
bizsiz yazılmışdı bu tale, bu baxt,
sapanddan atılan bir cüt daşıq biz.
belke bu dünyada
on-on beş il yox,
min il bundan qabaq ayrılmışıq biz.
halal yolumuz deyişib, nese
çaşmışıq, biz özge yoldan getmişik.
belke min il qabaq sehv düşüb nese,
minillik bir sehve qurban getmişik.
deyişib yerini belke qış – bahar,
qarışıb dünyanın şeheri, kendi.
belke öz betninde
ögey analar
ögey balaları gezdirir indi.
ömrüm başdan- başa yalandı belke,
taleyim başqaymış doğrudan ele.
o yoldan öten qız
anamdı belke,
belke de, oğlumdu bu oğlan ele.
bu yalan ömrümde
gören sen nesen?
belke heç sevgilim deyilsen menim?
anamsan,
bacımsan,
nenemsen, nesen?
birce allah bilir, neyimsen menim.
bizi kim addadar bu ayrılıqdan,
çatmaz dadımıza
ne yol, ne körpü.
ölüsen,
dirisen,
her nesen, dayan!
dayan, heç olmasa, elinden öpüm...
deyirsen: “ ölüyem, ölünü öpme...”
elimin içinde
soyuyar elin.
deyirsen:” sen allah, elimi öpme,
elimden, deyesen, qan iyi gelir.. -
-
sözleri aşağıdaki gibi olan şarkı, mahnı:
fikrindän gecälär yata bilmiräm
bu fikri başımdan ata bilmiräm
(x2)
neyläyim ki sänä çata bilmiräm (x2)
ayrılıq, ayrılıq, aman ayrılıq
här bir därddän olar yaman ayrılıq
(x2)
uzundur hicrindän qara gecälär
bilmiräm män gedim hara gecälär
(x2)
vurubdur qälbimä yara gecälär (x2)
ayrılıq, ayrılıq, aman ayrılıq
här bir därddän olar yaman ayrılıq
(x2)
(ters e harfi sözlükte çıkmadığından 1991’de kabul edilen azerbaycan alfabesi kullanıldı) -
uzundur hicrinle kara geceler
bilmirem men kendim hara geceler
bir oktur kalbime yara geceler
hikayesi çok acıklı olan şarkılardan biri. azerbaycan'ın bölünmesi sonrası iran sınırları içerisinde türlü sıkıntılar çekip anayurttan ayrı kalan soydaşlarımıza hitap edilmiştir. tek bir devletin çatısı altında yaşamak ne güzel olurdu dedirtir insana. düşüncesi bile insana büyük bir huzur veriyor.
ayrılıklar bile bir gün biter diyerek avutalım kendimizi.
şunu da bırakalım buraya şehit yunus emre uçar'ı da analım bu videoyla tekrar. -
can yakıcı bir ramiz rövşen şiiridir. orijinali ve çevirisi aşağıdaki gibidir.
orijinali:
yene bu şeherde üz-üze geldik,
neyleyek, ayrıca şeherimiz yox.
belke de, biz xoşbext ola bilerdik,
belke de, xoşbextik, xeberimiz yox.
aradan ne qeder il keçib gören,
tanıya bilmedim, meni bağışla.
men ele bilirdim, sensiz ölerem,
men sensiz ölmedim, meni bağışla!
“ölmedim” deyirem, ne bilim axı,
belke de, men sensiz ölmüşem ele,
qebirsiz, kefensiz ölmüşem ele.
belke de, biz onda ayrılmasaydıq,
ne men indikiydim, ne sen indiki,
ayrıldıq, şeytanı güldürdük onda.
bu ilin, bu ayın, bu günündeki,
ele bu küçenin bu tinindeki,
meni de, seni de öldürdük onda.
sağımız, solumuz adamla dolu,
qol-qola kişiler, qadınlar keçir.
özünden xebersiz, ömründe min yol,
özünü öldüren adamlar keçir.
keçir öz qanına qaltan adamlar,
bir de ki, qan hanı? qan axı yoxdu.
hamı günahkardı dünyada, amma
dünyada heç kesin günahı yoxdu.
bizsiz yazılmışdı bu tale, bu baxt,
sapanddan atılan bir cüt daşıq biz.
belke bu dünyada on-on beş il yox,
min il bundan qabaq ayrılmışıq biz.
halal yolumuzu deyişib, nese
çaşmışıq, bir özge yoldan getmişik.
belke min il qabaq sehv düşüb nese,
min illik bir sehve qurban getmişik.
deyişib yerini belke qış, bahar,
qarışıb dünyanın şeheri, kendi.
belke öz betninde ögey analar,
ögey balaları gezdirir indi.
ömrüm başdan-başa yalandı belke,
taleyim başqaymış doğrudan ele.
o yoldan öten qız, anamdı belke,
belke de, oğlumdu bu oğlan ele.
bu yalan ömrümde, gören sen nesen?
belke heç sevgilim deyilsen menim.
anamsan, bacımsan, nenemsen, nesen?
birce allah bilir, neyimsen menim.
bizi kim addadar bu ayrılıqdan?
çatmaz dadımıza, ne yol, ne körpü.
ölüsen, dirisen, her nesen, dayan!
dayan, heç olmasa elinden öpüm…
deyirsen: “ölüyem, ölünü öpme...”
elimin içinde, soyuyur elin.
deyirsen: “sen allah, elimi öpme,
elimden, deyesen, qan iyi gelir...”
çevirisi:
yine bu şehirde yüz yüze geldik,
ne yapsak, bir başka şehrimiz yok.
belki de, biz mutlu olabilirdik,
belki, mutluyduk da, haberimiz yok.
ayrıldık kaç zaman geçti bilemem,
tanıyamadım seni, beni bağışla.
sensiz yaşayamam, ölürüm sandım,
ben sensiz ölmedim, beni bağışla!
"ölmedim" diyorum, nerden bileyim,
belki de, ben sensiz ölmüşüm öyle,
mezarsız, kefensiz kalmışım böyle.
belki de, o zaman ayrılmasaydık,
ne ben şimdikiydim, ne sen şimdiki,
ayrıldık, şeytanı güldürdük o an.
bu yılın, bu ayın, bu günündeki,
böylece bu sokağın, bu köşesindeki,
beni de, seni de öldürdük o an.
sağımız, solumuz adamla dolu,
kol kola erkekler, kadınlar geçer.
kendinden habersiz, ömründe bin yol,
kendini öldüren adamlar geçer.
geçer öz kanına batan adamlar,
söyle bana, kan nerede? oysa ki yokmuş.
herkes günahkardır dünyada, ama
dünyada kimsenin günahı yokmuş.
bizsiz yazılmış bu talih, bu baht,
sapandan atılan bir çift taşız biz.
belki bu dünyada beş, on yıl değil,
bin sene öncesi ayrılmışız biz...
helal yolumuzu değiştik, neden
utandık, bir başka yoldan giderek.
bin sene önceki hata yüzünden,
bin yıllık hataya kurban giderek.
değişmiş yerini belki kış, bahar,
karışmış dünyanın şehri ve kenti.
belki öz rahminde üvey analar,
üvey çocukları taşıyor şimdi.
ömrüm baştan başa yalandı belki,
talihim başkaymış gerçekten başka.
yolu geçen o kız, anamdır belki,
belki de, oğlumdur bu delikanlı.
bu yalan ömrümde, peki sen nesin?
belki de sevgilim değilsin benim.
anam mı, bacım mı, ya nenem misin?
bir tek allah bilir, neyimsin benim.
bizi kim atlatır bu ayrılıktan?
yetişmez yardıma ne yol, ne köprü.
ölüysen, diriysen, her neysen dayan,
dur, hiç değilse elinden öpeyim...
“ölüyüm,” diyorsun “ölüyü öpme."
elimin içinde, soğuyor elin.
"allah aşkına öpme.” diyorsun
“elimde, sanırım, kan kokusu var...” -
reşid behbudov okumuş, emrah ablak çizmiş. çok da güzel olmuş, göz yaşartmış.
[https://www.instagram.com/p/bgw4iahgx1l/ https://www.instagram.com/p/bgw4iahgx1l/] -
(bkz: ayrılık)
-
-
(bkz: allah qorusun)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap