• sabitlenmiş entry
    sadece ekşi sözlük'ün yöneticisi olarak değil, bir ekşi sözlük yazarı olarak da katıldığım çağrı. o yüzden beni de yazın listeye.

    ancak benim sizden farkım şikayet edecek değil, çözüm üretecek kişi olmam. bu sorunu kabul ediyor, bunun sorumluluğu alıyor ve çözüm sağlayacağımı taahhüt ediyorum. nasıl yapmaya çalışacağımızı da açıklayacağım.

    1. moderasyon ekibini güçlendiriyoruz. sözlük inanılmaz dinamik, sonsuz entry yazılıyor ve sonsuz şikayet geliyor, moderasyon ekibi yetersiz kalabiliyor ve bu yüzden aksamalar olabiliyor. moderasyon ekibimizi halihazırda arttırıyoruz ve moderatörlerden en az birinin sadece aşağılama, ayrımcılık ve ırkçılık konularında çalışacağını taahhüt ediyorum. (edit: açıklama sonrası arttırdık ve alıma devam ediyoruz.)

    2. yazarların entryleri şikayet etme sürecini kolaylaştıracağız. bu sistemi tümden yenileyeceğiz ama öncelikli olarak yazarların şikayet iletirken mail onaylama ve şikayet metni yazma zorunluluğu saçmalıklarını kaldırarak başlayacağız. bir entry'yi şikayet etmeniz 2 butona inmiş olacak ve bunu 2 gün içinde yapacağız. sonrasında da baştan sona medeni bir şikayet arayüzü hazırlayacağız. (edit: ilk geliştirmeyi yaptık ve diğerini de yapacağız.)

    3. yazarların yine yazarlar tarafından değerlendirildiği yeni karma sistemine geçeceğiz. yeni karma sistemi sadece entry oylanması üzerinden değil, yazarların sözlük'te genel olarak gördüğü takdiri tartan bir sistem olacak. başta sözlük'teki takipçi sayısı ve entry beğenileri olmak üzere, bir çok faktörü değerlendirdiğimiz, yazarların sözlük'teki gerçek kıymetini gösteren sistem kurulduktan sonra bazı hak ve yetkiler bu karmaya bağlı olacak. bu çerçevede yazarların entry silinme istatistiği ve engellenme istatistiği de yazarların kıymetini belirlemede etkili olacak. (edit: hazırlıklarını yapıyoruz, çoğulculuğu bozmayacak bir geliştirme yapacağımıza emin olabilirsiniz)

    4. karma sistemi hayata geçince gündeme başlık sokmak, başlık açmak ve hatta entrylerinin görünür olması dahil olmak üzere bazı yetkiler sadece belli karma sahiplerine ait olacak. burada yeni karma sistemini tartarak, kimseye haksızlık yapmadan ve dinamizmimizi kaybetmemeyi amaçlayarak ilerleyeceğimiz için aceleci davranamayacağımızı belirtmeliyim.

    5. nefret söylemi nedeniyle silinen her bir entry için yazarına en az 1 ay çaylaklık cezası uygulanacak. yazarın genel profilinin yetersiz olması / nefret söyleminin şiddeti / eylemin tekrarı gibi durumlarda yazar uçurulacak. (ki nefret söylemi zaten çaylaklık ve uçurma sebebi) (edit: uygulamaya başlandı.)

    6. nefret söylemi içermediği için kapatılmayan ama ayrımcı içeriklerin girilmesine vesile olan türden başlıkların işaretlenebilmesi için ayrı yeni bir kanal belirleyeceğiz ve bu şekilde işaretlenen başlıkların gündem filtresi üzerinden görünürlüğünü kısıtlayacağız. bu tür başlıkları görmek isteyenler ayarlardan bu filtreyi kapatabilecekler. bu özellik de en geç 2 gün içinde hayata geçireceğimiz bir fonksiyon olacak. (edit: yapıldı.)

    bunlar dışında önerilere de açığım, bana direkt mesaj atabilirsiniz. geç cevap verebilirim veya hiç cevap veremeyebilirim ama muhakkak, er ya da geç okuyorum mesajları ve hepsini değerlendiriyorum.

    bu sürece katkıda bulunmak isteyen yazarlardan ricam özellikle nefret söylemi olduğunu düşündükleri başlıklara yazarak başlığı gündeme taşımak yerine başlığı ve/veya entryyi şikayet etmeleri ve başlığı işaretlemeleri olacak. (bkz: don't feed the troll)

    nefret söylemi, tanımı çok geniş tutulabilen bir konu, bizim şu an esas aldığımız tanım 'belirli bir grubu ya da kişiyi, ırk, cinsiyet, ulus, din, dil, politik görüş, sosyal sınıf, sosyoekonomik durum, fiziki/zihinsel engel ya da cinsel yönelim gibi konularda aşağılama ve/veya tehdit etme' şeklinde, zamanla kapsamı genişletilebilir veya daraltılabilir. ifade özgürlüğü ile nefret söylemi dengesini korumaya çalışacağız.

    son olarak, gururla belirtmek isterim, moderasyon ekibimizin yöneticisi kadın ve onun yöneticisi de kadın. ama elinin hamuruyla moderasyon yapan erkek çalışanlarımız da var.
    • sadece ekşi sözlük'ün yöneticisi olarak değil, bir ekşi sözlük yazarı olarak da katıldığım çağrı. o yüzden beni de yazın listeye.

      ancak benim sizden farkım şikayet edecek değil, çözüm üretecek kişi olmam. bu sorunu kabul ediyor, bunun sorumluluğu alıyor ve çözüm sağlayacağımı taahhüt ediyorum. nasıl yapmaya çalışacağımızı da açıklayacağım.

      1. moderasyon ekibini güçlendiriyoruz. sözlük inanılmaz dinamik, sonsuz entry yazılıyor ve sonsuz şikayet geliyor, moderasyon ekibi yetersiz kalabiliyor ve bu yüzden aksamalar olabiliyor. moderasyon ekibimizi halihazırda arttırıyoruz ve moderatörlerden en az birinin sadece aşağılama, ayrımcılık ve ırkçılık konularında çalışacağını taahhüt ediyorum. (edit: açıklama sonrası arttırdık ve alıma devam ediyoruz.)

      2. yazarların entryleri şikayet etme sürecini kolaylaştıracağız. bu sistemi tümden yenileyeceğiz ama öncelikli olarak yazarların şikayet iletirken mail onaylama ve şikayet metni yazma zorunluluğu saçmalıklarını kaldırarak başlayacağız. bir entry'yi şikayet etmeniz 2 butona inmiş olacak ve bunu 2 gün içinde yapacağız. sonrasında da baştan sona medeni bir şikayet arayüzü hazırlayacağız. (edit: ilk geliştirmeyi yaptık ve diğerini de yapacağız.)

      3. yazarların yine yazarlar tarafından değerlendirildiği yeni karma sistemine geçeceğiz. yeni karma sistemi sadece entry oylanması üzerinden değil, yazarların sözlük'te genel olarak gördüğü takdiri tartan bir sistem olacak. başta sözlük'teki takipçi sayısı ve entry beğenileri olmak üzere, bir çok faktörü değerlendirdiğimiz, yazarların sözlük'teki gerçek kıymetini gösteren sistem kurulduktan sonra bazı hak ve yetkiler bu karmaya bağlı olacak. bu çerçevede yazarların entry silinme istatistiği ve engellenme istatistiği de yazarların kıymetini belirlemede etkili olacak. (edit: hazırlıklarını yapıyoruz, çoğulculuğu bozmayacak bir geliştirme yapacağımıza emin olabilirsiniz)

      4. karma sistemi hayata geçince gündeme başlık sokmak, başlık açmak ve hatta entrylerinin görünür olması dahil olmak üzere bazı yetkiler sadece belli karma sahiplerine ait olacak. burada yeni karma sistemini tartarak, kimseye haksızlık yapmadan ve dinamizmimizi kaybetmemeyi amaçlayarak ilerleyeceğimiz için aceleci davranamayacağımızı belirtmeliyim.

      5. nefret söylemi nedeniyle silinen her bir entry için yazarına en az 1 ay çaylaklık cezası uygulanacak. yazarın genel profilinin yetersiz olması / nefret söyleminin şiddeti / eylemin tekrarı gibi durumlarda yazar uçurulacak. (ki nefret söylemi zaten çaylaklık ve uçurma sebebi) (edit: uygulamaya başlandı.)

      6. nefret söylemi içermediği için kapatılmayan ama ayrımcı içeriklerin girilmesine vesile olan türden başlıkların işaretlenebilmesi için ayrı yeni bir kanal belirleyeceğiz ve bu şekilde işaretlenen başlıkların gündem filtresi üzerinden görünürlüğünü kısıtlayacağız. bu tür başlıkları görmek isteyenler ayarlardan bu filtreyi kapatabilecekler. bu özellik de en geç 2 gün içinde hayata geçireceğimiz bir fonksiyon olacak. (edit: yapıldı.)

      bunlar dışında önerilere de açığım, bana direkt mesaj atabilirsiniz. geç cevap verebilirim veya hiç cevap veremeyebilirim ama muhakkak, er ya da geç okuyorum mesajları ve hepsini değerlendiriyorum.

      bu sürece katkıda bulunmak isteyen yazarlardan ricam özellikle nefret söylemi olduğunu düşündükleri başlıklara yazarak başlığı gündeme taşımak yerine başlığı ve/veya entryyi şikayet etmeleri ve başlığı işaretlemeleri olacak. (bkz: don't feed the troll)

      nefret söylemi, tanımı çok geniş tutulabilen bir konu, bizim şu an esas aldığımız tanım 'belirli bir grubu ya da kişiyi, ırk, cinsiyet, ulus, din, dil, politik görüş, sosyal sınıf, sosyoekonomik durum, fiziki/zihinsel engel ya da cinsel yönelim gibi konularda aşağılama ve/veya tehdit etme' şeklinde, zamanla kapsamı genişletilebilir veya daraltılabilir. ifade özgürlüğü ile nefret söylemi dengesini korumaya çalışacağız.

      son olarak, gururla belirtmek isterim, moderasyon ekibimizin yöneticisi kadın ve onun yöneticisi de kadın. ama elinin hamuruyla moderasyon yapan erkek çalışanlarımız da var.
    • "pozitif ayrımcılığın bokunu çıkardığımız anlaşıldı, verecek cevabımız da yok, o zaman yine mağduriyet kartına oynayalım"

      yalan mı? değil.

      linç mi? sikime kadar.
    • iyi güzel diyosunuz da neyin kabul edilebilir olduğuna kim karar verecek?

      neyin xxx düşmanlığı ırkçılık vs olduğuna kim karar verecek?

      bunun hakemi kim?

      sen misin? sen kimsin? sana niye güvenelim, seni niye hakem seçelim?

      bugün xyz görmek istemiyoruz diye açtığınız kapıyı yarın başkası tutarsa seni görmek istemediğini ilan ederse ne yapacaksın ?

      saf olmayın. şuursuz olmayın. her ne is bu problem onunla mücadelenin yolu sansür değil.

      girmeyin abicim görmek istemediğiniz türde başlığın altına entry. taşımayın yukarı? gündeme sokmayın?
      yani var ya tıpkı bu süper dadı programlarındaki şuursuz anne babalar gibisiniz, cocuk yaramazlık yaptıkça bagırıp cagırıyosunuz tepki veriyosunuz. o problemli çocuk için herhangi bir tepki zaten zafer demek? bunu idrak edemiyorsunuz ama xyz görmek istemiyoruz deme hakkını kendinizde görüyorsunuz?

      sen kimsin arkadaşım da bişeyleri yasaklamak için kampanya yapıyorsun?

      bak kaç gündür alenen erkek düşmanlığı yapılıyor twitterda, zerre sallıyorsam ne olayım. cocukça, 3 gün sonra unutulacak buhar hepsi. bugün erdem sinyalleyenlerin 99.9999%u elini taşın altına koymaya gelince ortadan kaybolur. bunu yüzüne çarpmak için bile enerji harcamayı gereksiz görüyorum.

      ama "yasak" dendi mi orada duracaksınız. kimsin amk sen yasak masak diyosun? nerden geliyor bu otorite bu hak sana?

      trolle trol olmama sorumluluğunu siz taşıyın amk madem o kadar woke'sunuz, üstünsünüz. trole cevap verenin trolden ne farkı var?

      dünya görüşünüze ters düzgün eleştiri geldiğinde de cevap verebiliyosanız verirsiniz. veremiyosanız verebilene meydanı bırakırsınız.

      bu kadar basit.

      edit:

      buyursun kanzuk bey ve moderason ekibi benim

      kadın düşmanı: (bkz: #108232470) - (bkz: #90567574) - (bkz: #88573125)
      erkek düşmanı: (bkz: #87153980)
      islamofobik: (bkz: #86725152) - (bkz: #108004604)
      belli siyasi görüşü aşağılama: (bkz: #98331988)
      ataerkil: (bkz: #99195388) , (bkz: feminizm/@moresk) - (bkz: #89516438)
      çevre düşmanı: (bkz: #98049022)
      alt right: (bkz: #86835309)

      entrylerimi gerekçe göstererek yetki kısıtlaması yapsın.

      açtığınız kapının varacağı yeri tahayyül edemiyorsunuz.
    • pozitif ayrımcılık yaratıp olayı kendi çıkarına çevirmek için bekleyen çakalları şimdiden gördüğüm başlık.

      şiddetin, ayrımcılığın, liyakatsizliğin her türlüsüne karşıyız ama çakalların mazlum edebiyatlarına kanıp ortamın pozitif ayrımcılığa hazırlanmasına katkı sağlayan saflara daha çok karşıyım.

      kadın hakları deriz, feminaziler oraya çöküp işi pozitif ayrımcalığa çevirme peşine düşer.
      halkların eşitliği deriz, pkk köpekleri gelip kürt milliyetçiliğine oynar.
      sokak hayvanları deriz, ilgi orospularının prim kasma mevzusuna dönüşür.
      mültecilere kaliteli yaşam deriz, suriyeli piçler plajda akşama kadar nargile tüttürür.
      liyakatsizlik dursun deriz, iktidara kim gelirse kaymağı o yemeye başlar.
      inanç özgürlüğü deriz, tarikatçı zorbalar yüz bulur.

      doz bilmez, usul bilmez, ayar bilmez saftirikler hümanizm kasacak, işin ekmeğini pozitif ayrımcalık elde etme peşindeki çakallar yiyecek. kusura bakmayın çocuklar siz bu organizasyonu becerecek kadar gözü açık değilsiniz. kötü insanı tespit etme yetiniz maalesef yok.

      linç mi? aşağısı kasımpaşa.

      edit:
      başlığı açan elemanın entrylerinden bazıları (dikkat, cinsiyetçi küfürler ve nefret söylemi içerir.) tuzluk salatalık, hurraa.
      görsel
      görsel
      görsel
      görsel
      görsel
    • ekran başında dürümünü yerken bu başlığı farkedip, acı biber turşusuna uzandıktan sonra başka bir başlığa geçen biri var sözlük yönetiminde. hep söylüyorum türkiyenin özeti bu sözlük ve yönetimi. adamlar sözlükten entry silmemizi bile engelliyor. böyle despot bir yaklaşım hangi sosyal medya mecrasında var sorarım size.

      ülkede teknik olarak çok kolay şeyler neden yapılmıyor, basit sorunlara karşı neden aksiyon alınmıyor, çünkü rant var. bazı sorunlar orada duracakki birileri para kazanacak. sözlük de aynısı. çok basit teknik değişikliklerle bir çok sorunu çözebilecekken elini hiçbir şeye sürmeyen bir sözlük yönetimi var karşımızda. bir ios appini bile 10 yıl sonra yazdılar o da bok gibi.

      bu arada sadece sözlük mü sorunlu?
      aslında kendilerinin bile haberi yok ama ne akp li ne de chp li kimsenin desteklemeyeceği bir başlık bu.
      (toplum akp-chp diye bölündüğü için bu ikisini yazdım sadece)

      destekliyorum yazacak tabi, ne yazacak başka?
    • "bu çerçevede yazarların entry silinme istatistiği ve engellenme istatistiği de yazarların kıymetini belirlemede etkili olacak."

      silinen entrylerimin tamamına yakını, ülkedeki yolsuzluklar üzerine açılmış başlıklardaki entrylerimdi.

      -öğretmenlerine maaş ödemeyen bir özel okul başlığında, bunun devletin sorumluluğunda olduğunu ve öğretmenlerin asgari ücretle çalıştırılıp mevsimlik tarım işçisi gibi bir konuma düşürüldüğünü yazmıştım.
      *entry mahkeme kararı ile silinmiş.

      -çay fişi yüzünden hapse atılma ile ilgili bir başlıkta, "bu ülkede küçük çalarsan hapse girersin, büyük çalarsan sarayda yaşarsın" minvalinde bir entrym vardı.
      *mahkeme kararı ile silinmiş.

      -50.000$'lık hermes çanta takan biri ile ilgili haber linki paylaştığım entrylerim,
      *mahkeme kararı ile silinmiş.

      -boğaz'daki araziyi vakıflar'dan 258tl'ye kiralamak başlığında, "çocuk tecavüzcülerini, hırsızları vs salıveren devlette normaldir böyle şeyler" gibi bir şey yazmıştım,
      *mahkeme kararı ile silinmiş.

      -uzun birinin oğlunun hakkında çıkan yolsuzluk haberlerini paylaştığım entrym,
      *mahkeme kararı ile silinmiş.

      bu son uygulama ile anlaşılıyor ki, artık böyle iktidara dokunan şeyler yazarsan uçurulacaksın.
      sözlükte muhaliflerin sesini kople kesmeye yönelik bir girişim olduğunu düşünüyorum.
    • lise yıllarımda -ki çok çok eski yıllardır- kızlar toplanıp belli erkekleri değil, tüm erkekleri kaba saba konuştukları, kendilerine yeterince saygılı davranmadıkları için okul yönetimine şikayet ettiler.

      ne oldu sonra? biz erkekler, -ki şikayet konusu erkeklerle hiç alakamız yoktu- toplu halde binbir hak kaybettik, yurtdışı öğrenci değişimine sadece cinsiyetimiz sebebiyle alınmadık, sopa yiyen birçoklarının yanı sıra, türk toplumunda her zaman olduğu gibi, değersiz varlıklar olduğumuzu bir kez daha hissettik.

      tabi o zaman dayak vardı liselerde. eskiden dedim ya. ama elbette sadece erkeklere atılırdı dayak. ülkenin en üst seviyede liselerinden birinde bile, erkek çocukların dayak yemesi, hem de herkesin önünde dayak yemesi olağan bir durumdu.

      evet, kişiye sadece cinsiyeti yüzünden ayrımcılık gösterilmesi çok kötü bir şey. bunu bu ülkede her erkek çocuğu, en küçük yaşından öğrenir aslında. bakmayın siz feminazi zırvalarına. ayrımcılık sadece kadınlara veya belirli ırkların başına gelen bir durum değildir, son derece yaygındır.

      ayrımcılıkla başa çıkmanın yolu ise yasaklardan değil, tam aksine tepeden kontrol uygulamaları (who is gonna protect us from our guardians?) ile değil, tam tersine tepeden kontrol güçlerini azaltma yolu ile elde edilir.

      ayrımcılık kötüdür. tersi de kötüdür. sadece cinsiyeti yüzünden özel haklara sahip olması gerektiğine inanan insanlar olması çok daha kötüdür.

      ne yazık ki tüm dünya bu çılgın endoktrinizasyonu yemiş durumda. yüz yıl önce sosyalistlerin haklı olduklarına sıfır şüphe inanmaları gibi, feminazi salgını da kendi haklılığına sıfır şüphe ile inanmış durumda.

      dili değiştirme mücadelesi (bayan değil kadın), toplumu ve yasaları değiştirme mücadelesi oldukça bir zamandır eşitlik hedefine yönelik değil. eşitliğin kadınların lehine bozulması hedefi artık hiç itiraz görmez oldu. (çünkü çok güzel bir politik ifade ile anayasaya girdiler: pozitif ayrımcılık)

      oysa sahadaki gerçekler, yani kimin ayrımcılığa uğradığı, kimin kötü muamele ve hor görülmeye tahammül ederek yaşamak zorunda bırakıldığı tamamen farklı.

      erkek hakları savaşçısı değilim. hiçbir şeyin ist'i olmadım hayatımda. o yüzden ayrımcılığa dair genel gözlemlerimi çok ayrıntılı, her köşesi düşünülmüş ifade etmeyeceğim. fakat birkaç ipucu vereyim:

      -bu ülkede her yıl 5000'e yakın erkek cinayete kurban gidiyor. ama sokaktaki vatandaşa sorsanız, kadın cinayetlerini bilir sadece. çünkü erkeklerin öldürülmesi sıradan bir olaydır ve basın yıllardır düzenli beyin yıkama uygular.

      - sefalet neticesinde ölen erkeklerin sayısı kadınların yüzlerce katıdır bu ülkede. kadın işsizliği sıfıra yakınken, erkek işsizliği yüzde 20lere yaklaşır.

      -erkek askere gidiyor, ölüyor, öldürülüyor, en sefil şartlarda çalışıyor.

      - hemen her erkek, boşanma veya başka hususlarda yasaların kendisine ne ölçüde düşmanca kaleme alınmış olduğunu, bu ülkede sadece cinsiyeti yüzünden düzenli olarak ayrımcılığa uğradığını yaşamı boyunca birçok kez yaşayarak öğrenmektedir.

      ama evet, son söz; kesinlikle ayrımcılık haksızlıktır. mümkün olduğu ölçüde engellenmeli, açıkça zarar gören kişiler tazmin edilmelidir.

      ama zarar, hayali olmamalı. yani bir kadının incinen gururunun, bir erkeğin incinen gururundan daha kıymetli olduğuna inanarak başlıyorsanız, haksız taraftasınız.

      velhasıl cinsiyet nötr olmak konusunda kafalar bir hayli karışık.

      çok basit bir çözüm önerim var: kadınların rahatsız olduğu ve kaldırılmasını, cezalandırılmasını istedikleri her başlığın cinsiyeti tersine çevirerek açılmış hâli, yasak yer mi?

      yani diyelim çok ayrımcı bir öküz yazarın, bir başlıkta kadinlara yönelik ayrımcılık yaptığı söyleniyor. o ifadeleri bir erkek veya genel olarak erkeklere karşı söylediğinde uçurulacak veya ceza alacaksa, kesinlikle bu doğru bir uygulama olacak.

      yani, eşitlik. tam ve gerçek eşitlik. buna ama diye başlıyacak her cevap, aslında kendine yontma girişimidir.

      kadına karşı suç, erkeğe istediğin hakareti et. yok öyle bir dünya.
    • hepsi iyi guzel beni de yazin ancak bir sorum var nacizane. (kanzuk'a, basligi acan suser tayfasina degil)

      simdi kanzuk cikip ben de destekliyorum, biz de bisiler yapiyoruz arka planda, hatta bak neleri neleri degistiricez yazmis ya, boyle gozleri kocaman bakan yavru kopek edasiyla, ben cok merak ediyorum kanzuk, bunlar 5 10 senedir sozluge yazildi yaziliyor lan. aklin nerdeydi hacim sormasi ayip?

      bir de yazmis ya, iste neler yapabiliriz, bana da mesaj atin diye, sanirim kendisi eksi sozluk basligini da takip etmiyor? hadi birak onu, millet sabah aksam baslik aciyor, sunu duzeltelim bunu yapalim vs diye.

      adam gayet aaaa hadi caniiim, bak terbiyesizlere, hemmen cozelim tadinda entari yazmis amk. adhdnajjdjsjdd saka gibi lan.
    • bu çağrıya ilişkin kanzuk'un 9 haziran'da taahhüt ettiklerinin (bkz: #108563838) üzerinden neredeyse dört ay geçti. taahhütlerini uygulamaya koyup koymadığını değerlendirmek için yeterli bir süre bence. üstelik bu değerlendirmeyi de "sözlük çok bozdu yeaaa" gibi yuvarlak laflarla geçiştirmeyip aylardır gözlemlediğim bir yazar üzerinden örnek vererek yapacağım ki ne dediğim net bir şekilde anlaşılsın. öncelikle kanzuk neleri taahhüt etmişti onları bi hatırlayalım:

      - "moderasyon ekibini güçlendiriyoruz...moderatörlerden en az birinin sadece aşağılama, ayrımcılık ve ırkçılık konularında çalışacağını taahhüt ediyorum."
      (moderatörlerin bazısı tavizkâr bir şekilde gg ve nefret içerikli içeriklere müdahale ederken bazısı alabildiğine esnek. halen ciddi yetersizlikleri olsa da bu taahhüt kısmen yerine gelmiş gibi duruyor.)

      - "yazarların entryleri şikayet etme sürecini kolaylaştıracağız...bir entry'yi şikayet etmeniz 2 butona inmiş olacak"
      (gerçekten kolaylaştı, şikayet etmek için mail onaylama saçmalığı kaldırıldı ama bir zamanlarki "ispiyonla" butonunun işlevselliğine ve hızına halen yaklaşılmış değil. örneğin, mevcut sistemde 10 şikayette bulunup asgari 45 dk beklemeniz durumunda yeni bir şikayette bulunabiliyorsunuz. yani sistem, 5 entryle küfür ve hakaretinizi ettikten sonra bi 5 dk beklemenize * ve sonrasında küfre devam etmenize izin veriyor ama konu bu entryleri şikayet etmeye gelince saatlerce beklemenizi zorunlu kılıyor.)

      - "nefret söylemi nedeniyle silinen her bir entry için yazarına en az 1 ay çaylaklık cezası uygulanacak. yazarın genel profilinin yetersiz olması / nefret söyleminin şiddeti / eylemin tekrarı gibi durumlarda yazar uçurulacak."
      (belli bir standardı olmasa da ve bazı yazarlara anında uygulanıp bazılarına hiç uygulanmasa da 1 aylık çaylaklık cezası bir şekilde uygulanıyor ama uçurulma hususunda eller halen titrek.)

      diğer taahhütleri arasında yer alan karma mevzusu ve troll kanalı meselesine, bunların sonuçları -en azından şu aşamada- doğrudan gözlemlenebilir olmadığı için hiç değinmiyor ve şimdi de taahhüt edilenlerle gerçekleşenler arasındaki farkı entryin başında bahsettiğim örnek vaka üzerinden ele almak istiyorum. zaten sağolsun ekşi sözlük, her yanından irin irin nefret söylemi akıtan yüzlerce (binlerce demeye dilim varmıyor) yazarıyla örnek hususunda hiç de cimri davranmıyor.

      ağustos ayının başlarında tamamıyla tesadüfen böylesi bir yazara denk geldim. nicki tugican. açıkça yazıyorum; çünkü göçmenlere, kadınlara, ekşi sözlük yazarlarına, farklı siyasi görüşten olanlara, başka takımın taraftarlarına küfür, hakaret, nefret, ayrımcılık, aşağılama ve olabilecek en kaba ırkçılıkla dolu entrylerinden utanmayan birinin nickiyle de sorunu olmasa gerek. neyse bu yazarın 10 ağustos 2020 tarihinde 2504 entrysi vardı (2 ay boyunca modloguna bakarak üşenmeden tek tek not aldığım için ayrıntılı bir şekilde söyleyebiliyorum). nefret içerikli, gg ve formata uygun uymayan entrylerinden bir kısmı moderasyon tarafından silindi ve 11 ağustos itibariyle 2495 entrye düşüp lanetli çaylak oldu. çaylaklığı devam ederken;
      13 ağustos'ta 2470 entrye,
      14 ağustos'ta 2449 entrye,
      15 ağustos'ta 2448 entrye,
      17 ağustos'ta da 2443 entrye
      düştü ve böylece bir haftada 61 entrysi silindi. modlog kayıtlarına göre 10 ağustos öncesinde de 30'a yakın entrysi yine aynı sebeplerle silinmişti.

      neyse aradan 1 ay geçti ve 11 eylül 2020 itibariyle çaylaklıktan çıkarıldı ve cezası biter bitmez nefret içeriği üretim faaliyetlerine tam gaz devam etti. daha önce hızla eyleme geçen moderasyon bu sefer daha biraz ağırdan almaya başladı derken 13 eylül'de inanılmaz bir şey oldu: 90'a yakın entrysi silinmiş olan bu yazarın modlog geçmişi temizlenip pırıl pırıl yapıldı! yani bu yazarın geçmişini bilmeyen ve halihazırdaki modloguna bakan biri, 13 eylül'den sonra silinen üç entrysi bulunan tertemiz bir yazar profiliyle karşılaşacak.

      iki aydır gözlemlediğim ve entrylerinde pek çok veri verdiği için kaç yaşında olduğunu, adını-soyadını, ne iş yaptığını, hangi mali müşavirlik firmasında çalıştığını, şeklini şemalini falan biliyorum. elbette bu bilgileri, kendisi aleyhine kullanacak değilim; zaten işbu entrye kadar kendisiyle en ufak bir etkileşimimiz de söz konusu olmuş değil. ama hemen her konuda ağır hakaret ve küfürler edecek kadar pervasız olan birinin en azından kendini gizleyecek kadar zeki olmasını bekliyor insan.

      sadede gelirsem; görüldüğü üzere vermiş olduğum örnek net ve somut veriler içeriyor. genel profili yetersiz olan/ şiddetli nefret söylemi işleyen / eylemlerini tekrarlayan bir yazar, 1 aylık çaylaklığın ardından affa uğrayıp silinen 90 entrysi sicilinden kaldırılıyor ve hiçbir şey olmamış gibi yazmaya devam edebiliyor. kaldı ki bu örnek, kesinlikle münferit değil. bu yazarı gözlemlerken, nefret dolu entryleriyle radarıma giren ve kimi çaylak edilip kimisi yazmaya devam eden ama asla uçurulmayan daha başka yazarlara da şahit oldum.

      sonuç olarak kanaatim, kanzuk'un, ekşi sözlük'teki nefret söylemiyle mücadele konusunda bir şeyler yapmaya çabaladığı ama bunun henüz derde derman olmaktan uzak olduğu yönünde. ali kıran baş kesen ol demiyorum ama bu tip nefret saçan yazarların, yolla tuşuna basmadan önce iki saniyecik de olsa düşünmelerini sağlayacak etkin bir yaptırım mekanizmasına bari sahip ol diyorum.

      12 nisan 2021 güncellemesi: yukarıda örnek olarak bahsettiğim, neredeyse bütün entryleri ırkçılıkla, nefretle dolup taşan ve kendisini takibe başladığım temmuz 2020'den bu yana 100'den fazla entrysi gg nedeniyle silinip tam 5 kez çaylak yapılan tugican nickli yazar nihayet 7 nisan 2021 itibariyle sözlükten uçuruldu. gidişi olsun da dönüşü olmasın diyeceğim ama çoktan tugican2 nickiyle yazmaya başladı bile.
    • "anadolu çomarı diyelim ama mezapotamya eşeği demeyelim, kamil diyelim ama kezban demeyelim, karadeniz fıkralarına gülelim ama kaçak elektrik şakası yapmayalım" çağrısıdır.
    hesabın var mı? giriş yap