sanayi toplumlarında oluşan hiçbir postmodern lekenin kirletemeyeceği beyazlıkta kadınlara verilmektedir bu isim. 18. yüzyıl
avusturya macaristan imparatorluğu 1.
vals döneminden beri kuyruklu piyano tuşlarından yankılanan bir la minör
arpejidir, ikindi vakti coşan serçelerin kanadında gezer kuzey yarımküreyi. örgülü saçlı kızlarla ip atlamayı sever en çok, seksek karelerinin her satırına adı kazınmıştır doğunun tüm gizemli kasabalarında. kahverengi gözlerini sevdirerek gülümsemekten hoşlanır bir de, insanoğlunun ilk aşkıyla yaptığı ilk dansın en anlamı figürüdür. geceleri gündüzlere getiren güz gerdanlığı, sararmış bir çocukluk öyküsünde tamamlanmayı bekleyen bir damla saf
gözyaşı...