• maharishi ayurveda tarafından bulunduğu veya sunulduğu öne sürülen bir "kendini sağlıklı kılma, idare etme, sakin ol baba dengeni yitirme" terapisi... hint işi, sakallı işi...
  • #105232766 nolu ekşi şeyler entrysinde görüp, okudum; yazmadan duramadım.

    denmiş ki; “ayurveda’ya göre bedenimiz de dahil her şey bu beş elementten oluşur; boşluk, hava, ateş, su, toprak."

    lan değil işte değil. her şey beş elementten oluşmuyor; doğada 92 tane element bulunuyor ve onların hiçbiri de ateş su toprak tahta değil. senin beş element dediğinin bile muhteviyatı ateşinden ateşine, havasından havasına, suyundan suyuna değişiyor. modern bilim öncesi arkaik bilgilerle kurulmuş, bu kadar temel bir bilgi yanlışı üzerine inşa edilmiş sisteme nasıl böyle hemen ikna olabiliyorsunuz?

    mikrop teorisi öncesi patojenlerin varlığı bilinmezken çoğunlukla hijyenik olmayan cerrahi müdahaleden ibaret tıp bilimi, hastalıktan kurtarmaya çalışırken enfeksiyondan öldürüyordu. haliyle vücutta herhangi bir yara açmaya gerek olmayan tedavi yöntemleri, insana kötü bir şey yapmak yerine hiçbir şey yapmayarak tıbba alternatifmiş gibi görünüyordu.

    ancak artık modern tıp var, deney var, bilimsel metod var, ilim var, irfan var. anlaşılamamış, underrated denilen böyle yöntemlerin hurafe oldukları aslında çok net bir şekilde anlaşılmış durumda. sizin tedavi sandığınız “alternatif” sistemlerin hepsi modern bilimin çift kör testlerinde çuvallıyor. çuvallamayan bir şey varsa da, bazı ilaç etken maddeleri gibi, gerektiği şekilde izole edilerek en verimli şekilde modern tıbbın tedavi cephaneliğine zaten dahil ediliyor.

    özetle lütfen biraz mantıklı olun ve sorgulayın. modern tıp elbette “henüz” her hastalığın tedavisini bulmuş değil. ancak böyle yöntemlerle gördüğünüz iyileşme yönündeki etkiler tamamen plasebo etkisine ve vücudun kendi bağışıklığına dayanan iyileşmeler.

    2020 yılında beş element mi kaldı amk?
  • kökleri hindistan'a uzanan sağlıklı yaşam yaklaşımı.
    boyumla kilomla derdim hiç bitmedikçe, farklı şeylerle karşılaşıp durdum. aşırı proteinli beslenmelerden vegan denemelere, alıştığımız diyetisyen diyetlerinden gaps’lere uzanan yolculuklar…
    hepsinde çuvalladığım noktalar oldu. fazla proteini hiç sevmiyorum, sonradan “enflamasyon” olduğunu öğrendiğim şeyi hissediyorum. vegan beslenme aşırı karbonhidrat demek, bu da korkunç uyumak ve uyanmak anlamına geliyormuş benim için. alıştığımız diyetisyen diyetlerindeki katılık sinir bozucu. saate ve yaşadığım coğrafyaya uymayan beslenmeler de hayat ritmime uygun değil.
    hepsinin bir sebebi olduğunu ayurveda hakkında okumaya ve öğrenmeye başlayınca anladım.
    sonra zamanla bir sonuca ulaşmak yerine akışkan bir mutluluğun içinde olmayı yavaş yavaş idrak edince, ayurveda ile karşılaştım.
    karşılaşma yolculuğu: besin alerjisi denen şeylerden haber olmak.
    ulli almendinger’in ayurveda kitabını okudum, sonra üzerine izlenenler, okunanlar.
    o kitap

    ulli almendinger’in kitabında harika özetlediği gibi ayurveda’nın genel çerçevesine bu başlık altında yer vermek istedim.
    kitaptakiler ve benim deneyimlerim ile devam edecek:

    “ayurveda, uyum içinde yaşamaya dayanır. ayurveda’ya göre kendi iyiliğimiz için doğayla işbirliği yapmamız gerekir.”
    bu cümle böyle bakınca ne kadar düz geliyor. ancak uyumu zaman zaman deneyimleyince “aa demek ki böyle bir şeyler” hissi mevcut.

    ayurveda, 5 element teorisi üzerinden yaklaşımını sürdürüyor.
    “ayurveda’ya göre bedenimiz de dahil her şey bu beş elementten oluşur.”
    boşluk: özgürlük, huzur, farkındalık
    hava: soğuk, hafif, ince, berrak, kuru
    ateş: sıcak, kuru, hafif, keskin
    su: serin, akışkan, küt, yumuşak, ağır
    toprak: ağır, küt, durağan, kaba

    bunların hiçbiri iyi ya da kötü değil. bunlar sadece tasvirler olarak düşünülebilir.
    ayurveda, her şeyi oluşturan bu beş elementin dengesine ve uyumuna yönelik araştırmalarda ve önerilerde bulunur.

    denge ve uyum prensipleri:

    1- benzer benzeri artırır:
    soğuk hava karşısında soğuk, sert ve hareketli özellikler artar: üşümek, cildin kuruması, endişe.
    acılı yemekler karşısında sıcak ve keskin hisler artar: terleme, kaşıntı, sinirlilik.

    2- karşıtlar dengeler:
    sıcak hissedince serin bir içecek içmek, dondurma gibi soğuk gıdaları dengelemesi için tarçın ya da zencefilli şeyler yemek.

    bu insanın bedenini gözlemlemesi ile gelişen bir durum. bir şeyleri her zamankinden farklı yaparak neler olduğuna bakılabilir.

    bu 5 element ve dengeleme prensipleri bizi dosha’lara götürüyor. yani beden tiplerine.
    vata: boşluk, hava
    pitta: ateş, su
    kapha: toprak,su

    vata dengede olduğunda: yaratıcılık, esneklik, hafiflik, neşe.
    vata dengesizliğinde: korku, sinirlilik, endişe, tedirginlik.
    vata’yı yükselten yani dengesizleştirenler: soğuk, hafif, ince, berrak, kuru, hareketli özellik taşıyan şeyler ve günün, sonbahar-kış başlangıcı.
    örnekler: soğuk, rüzgalı günler, turpgiller, kuru bakliyat, yetersiz beslenme, katı diyetler, buruk tatlar, multitask, aşırı efor, seyahat, keder, endişe korku gibi duygular.

    vata nasıl dengelenir: karşıt özelliklerle. sıcak, nemli, ağır, kaba, durağan, bulanık özellik taşıyan şeylerle.
    örnekler: sıcak, pişmiş, hafif yağlı gıdalar, sıcak, rutin yaşam, yeterli uyku; kan dolaşımı ve sindirim için zencefil, kakule ve tarçın çayı.

    pitta dengede olduğunda: sağlıklı iştah, canlılık, ışıltılı cilt, keskin görüş, zeka ve anlayış.
    pitta dengesizliğinde: yılgınlık, öfke, nefret, kıskançlık ve vücutta genel iltihap ihtimalleri.
    pitta’yı yükselten yani dengesizleştirenler: sıcak, keskin, hafif, akışkan, hareketli ve yağlı özellik taşıyan şeyler ve yaz mevsimi.
    örnekler: sirke, turunçgiller, domates, biber, patlıcan, alkol, sigara, oruç düzeninde beslenme, aşırı spor, yoğun güneş, öfke, nefret, şiddet, hırs, rekabet.

    pitta nasıl dengelenir: soğuk, yumuşak, ağır, kuru ve durağan özellik taşıyan şeylerle.
    örnekler: baharat, tuz ve fermente besinlerden, alkolden kaçınmak. serinletici ve sulu meyveleri tercih etmek. sıcaktan kaçınmak. karaciğer temizleyici gıdalar tüketmek. nane, gül ve meyankökü çayı.

    kapha dengede olduğunda: sevgi, sükunet, affedicilik, iyi bağışıklık sistemi, dayanıklılık.
    kapha dengesizliğinde: depresyon, bağımlılık, sahiplenme, açgözlülük, ödem, kilo.
    kapha’yı yükselten yani dengesizleştirenler: ağır, küt, soğuk, yağlı, sümüksü, yoğun, yumuşak, bulanık ve kaba özellik taşıyan şeyler ve kış mevsimi.
    örnekler: soğuk, bulutlu, yağmurlu hava, soğuk, ağır, yağlı gıdalar, krema, yoğurt, peynir gibi süt ürünleri, karbonhidrat, hareketsizlik, rehavet, her şeyi biriktirme, depresyon.

    kapha nasıl dengelenir: hafif, keskin, sıcak, berrak, ince özellik taşıyan şeylerle.
    örnekler: süt, peynir, yoğurt, dondurma, kremadan kaçınmak, hafif, sıcak ve uyarıcı besinleri tercih etmek. karaciğer temizleyici gıdalara yer vermek. şeker ve tatlıdan kaçınmak. ısıyı artırmak için zencefil, tarçın ve ve karanfil çayı içmek.

    her şey bu kadarıyla sınırlı değil elbette. ayurveda'dan konu açılınca sıkça sözü geçen dil temizliği, oil pulling gibi detaylar; zencefil ve karaciğer temizliğine yönelik beslenmeler de hem sözlük'te hem ulli'nin kitabında epey detaylı anlatılıyor. *

    dosha'nızı öğrenmek için bu link'ten ve internetteki çeşitli kaynaklardan faydalanabilirsiniz.

    her şeye böyle üzerinden bakınca aralarında bilmediğimiz şeyler yokmuş gibi gelebilir. ancak uygulamaya ve kendini takip etmeye başlayınca anlaşılıyor. çünkü olan biten tümüyle bedenimiz, yediğimiz, içtiğimizle ilgili.
    sizin dosha'nızı yükselten şeyi hayatınızdan uzaklaştırınca daha dengeli hissediyorsanız, bu faydalı bir gelişme sayılır.

    iyi gelen ve iyi gelmeyen şeyleri bilmek, bedende ya da ruhta bir şeyler yolunda gitmediğinde çözüm aramak için iyi anahtarlar.
    tamamlanma ve tatmin olmuş hissetmek için bedene odaklanarak, kendimizi dinleyerek iyi hissettiğimiz yere gelebiliriz.
    bende öyle oluyor, umarım sizde de olur.
  • ender saraç'ın ayurveda adlı kitabından edindiğim bilgilere göre, sağlıklı yaşam için;

    1- vücut tipinizi(dosha) belirleyin. (vata, pitta, kapha)
    2- doshanıza göre dikkat etmeniz gerekenleri belirleyin.( yiyecek, mevsim, sıcak - soğuk, kuru - ıslak, ekşi, tatlı...)
    3- stresinizi kontrol altına alın.
    4- yoga, meditasyon yapın. ( zihinsel olarak arının)
    5- gandharva veda müziği dinleyin.
    6- en mükemmelin doğa olduğunu unutmayın. ve vücudunuza doğal olmayan hiçbir çey sokmayın.
    7- hastalıklarınızı doğal reçeteler ve zihin enerjisiyle iyileştirin.
  • arkadasimi alti aydan sonra gorunce cok sasirdim, en azindan 15 kilo vermisti. once korktum, neden ve nasil kilo verdigini sordum.
    birkac yildir zaten cok calisiyordu. onun icin de cok fazla gorusemiyorduk. cok iyi para yapmis, ev alip satmis, kendine ve ailesine krizden sonra bir suru ev/apartman almis ve onlari kiraya vermisti. onlarin idaresi, gunluk is saatleri iyice stresini artirmis, sagligini bozmustu. "seker degerlerim ilacla 180 den asagi dusmuyordu" dedi bana ustelik aldigi ilacin dozu da bayagi yuksekti. kollestrol. tansiyor da cabasiydi. giderek artan kilolarindan kurtulamamasi da. "artik birsey yapmam gerektigini biliyordum" dedi bana. "yoksa olecektim."
    once isini azaltiyor arkadasim. bir arkadasinin tavsiyesi uzerine hindistanda bir klinik buluyor ve bir ayligina oraya gidiyor. her gun yoga yapiyor. her gun masaj yapiliyor ona. haftada iki gun yuruyus yapiyor. saatinde uyuyor, sabah erken kalkip bir saat meditasyon yapiyor. televizyon yok, internet yok, telefon yok. kendi goturdugu kitaplarini ve orada buldugu ayurveda hakkinda yazilmis kitaplari okuyor.
    arkadasim kullandigi butun ilaclarini atiyor. basit ama saglikli besleniyor. yogasini yapiyor. stresini azaltiyor. sekeri kollestrolu dusuyor normal seviyeye geliyor. bu arada da on kilo veriyor.
    eve dondukten sonra orada yaptiklarinin aynisini yapiyor. hergun yogaya gidiyor, yemegine dikkat ediyor, bes kilo daha veriyor. yuruyor. stresini kontrol altinda tutuyor. ilacsiz yasiyor.

    ben de internette buldugum bilgileri okuyup onunla konustuktan sonra yillardir cektigim mide agrisini ve refluyu azaltmak icin yediklerime dikkat etmeye basladim. ayurdeda geregi yememem gereken seyleri uc gun yemedim ve mide agrilarim durdu.
    belki ben de yillardir aldigim tek ilaci; mide ilacimi copluge atar ilacsiz yasarim.
  • lakin o zamanın tekniğini şimdiye uyarlamaya neden çalışırsın anlamam paşababa... herif o zaman bu tekniği düşündüğünde, kurduğunda doğada ses varmış, doğada esrarcengiz taş, çeşitli bitki varmış ama şimdi doğa bile kalmamışken, ayurveda ile beyinleri karmaşaya sevkedip, herifin miyadı sönmüş felsefesini ekmek teknesi yapmak ne güzel bi cinliktir yalnızca...
  • modern tiptan ve modern ya$amdan umudunu kesen enteresan bir binyildonumu kitlesinin sectigi, ilginctir ki zamanla da izleyicileri cogalan kadim alternatif tip yontemidir. ancak, her kadim dogu i$i "paket program"da oldugu gibi, ayurveda'da da i$, "bilmemne durumunda falanca otu kaynat, ic" ile bitmez, bin turlu ruhun rahatlamasi, hayatla bari$ik olmak vs. ogretisi ve onerisiyle beraber gelir.

    tip acisindan bakildiginda, 2 bin yil kadar once hipokrat'in kendi hastanesinde yaptigi gozlem ve hastaligi olu$turan etmenlerin listelemesinden farkli bir yapisi yoktur: 5 ana unsur (su, hava, ate$, toprak, ether) vardir, bunlarin insanlarda kar$ilik buldugu sivilar ve insan sagligina etki etme yontemleri vardir, tipki aristo gibi ama biraz daha fazla sayida 10 tane durum (kuru, sicak, soguk, yumu$ak, hafif, vd.) belirlenmi$tir, ve 3 temel dosha'dan bahseder. dosha'lar, vucuttaki tum olaylari belirleyen akli, metabolizmayi falan yoneten elementlerdir. bunlara gore te$his, tedavi vs. yapilir. genelde tam inanc icindeki hastalara uygulandigi icin, ve bazi bitkiler de bazi $eylere cidden iyi geldiginden, ba$arili gibi gorulebilir ama bu tur hokus-pokus cinsi tibbin ikibin yil oncede kaldigini bilenler icin, hicbir iyile$tirme etkisi de yapmaz.
    ayurveda ile ilgilenen ki$i mutlaka ya$aminin bir kisminda yogaya, aikidoya, tae-chi'ye, o agir geldiyse disko versiyonu olan tae-bo'ya merak salacaktir ya da salmi$tir ve ye$il cayin ne kadar super bir beden ve ruh temizleyici oldugunu, tadinin bir$eye benzememesine aldiri$ edilmemesi gerektigini one surecektir.

    bu konuya dair nacizane ve degersiz tavsiyem, ayurvedaya veya diger dogu i$i ruh ve beden temizleme paket programlarina gonul vermi$ bir ki$i ile kar$ila$ildiginda, derhal tabanlari yaglanmaniz, bunu yapamiyorsaniz, o zaman da bilmi$ $ekilde ve onaylar vaziyette kafa sallamaktan bir an bile vazgecmeden, ne kadar dogru tespitler icinde bulundugunu, onun icin ne kadar sevindiginizi ve onu takdir ettiginizi (yok, olur mu, ona gipta ettiginizi) soylemeniz olacaktir. may the force be with you!
  • ayurveda sağlık tarihinde bilinen en eski sağlık koruma bilimi olup, günümüzde de yaygın olarak kullanılmaktadır. kökeni hindistan'dır. kelime anlamı olarak (ayur) yaşam ve (veda) bilgi, yani yaşam bilgisi demektir. binlerce yıl boyunca tecrübeye dayalı bu tibbi bilgi ağızdan ağıza aktarılmış, daha sonrada yazıya dökülmüştür. hipokrat da dahil olmak üzere bir çok batılı tıp adamı ayurveda bilgisinden destek alarak tedavi yapmıştır. mısır'da da etkilerini gösteren ayurveda, bugüne kadar halen uygulanmakta olan geleneksel çin tıbbının da temelini oluşturmuştur. ayurveda'nın amacı sağlıklı, hastalıklara karşı bağışık ve uzun ömürlü bir vücuda sahip olmaktır. ayurveda'nın esas önemli noktalarından biri de insanı, beden ve zihinle bir bütün olarak görmesidir. ve onun tüm unsurlarını bir arada uyumlu ve dengede tutmaya çalışmasıdır. ayurveda terapileri tamamen bitkisel karışımlardan oluşmaktadır. bu karışımlar diet, yaşam şekli, yoga, meditasyon ve pancha karma ile eksiksiz bir antitoksin terapisi oluşturur. ayurveda terapileri sağlık durumlarını gözden geçirmek ve iş hayatının verdiği stresli ve yoğun yaşamdan arınmak isteyenler için eşsiz ve kalıcı bir yöntemdir. ayurveda doktoruna hastalandığınızda değilde, hastalanmamak için gidersiniz.

    http://www.janserey.com/janserey.com/ayurveda.html
  • aşırı derecede underrated ve anlasılamamış bir tıp anlayışı. sahsen yönergeleri izleyerek pek çok rahatsızlığımdan kurtuldum ve kurtuluyorum da.
  • genellikle doktor kişilerin küçümsediği tedavi şekillerinden biri.
    modern tıp - bilimsel veriye dökemediğini kabul etmez.
    onlara göre ot mot içmenin yararı yoktur, varsa da zaten bilimsel değildir.
    oysa ilaç tröstlerinin antibiotikleri her derde devadır.
    onlara göre meditasyon ve doğu kültüründeki tedavi işleri şarlatanlıktır.

    eczacılık sembolünün ortaya çıktığı bergama'da kapılıcalarda uygulanan inanca dayalı tıp, plasebo, biyoenerji ve benzeri şeylerin hiçbirşeye yaramadığını öne sürmek çok ilginçtir tabii.

    oysa ki artık doktorlar kendilerine dayatılan modern(?) yöntemlerin yanında bu tür tedavileri de uygulamalıdırlar.
    avrupa'daki tedavi merkezleri modern tıppın yanı sıra bu tür yöntemleri kullanmaya başlamışken, türk doktorlarının çoğunun bunu saçmalık olarak görmesi afedersiniz ama bağnazlıktır.

    yapmamız gereken bu yöntemleri incelemek, bu yöntemleri bir "alternatif" olarak değil, bir ek tedavi olarak görmektir. tabii ki bu teknikleri uygulayacak personelin de yetiştirilip hastanelerde görev alması çok büyük bir gelişme olacaktır.
hesabın var mı? giriş yap