• ara sokakta, caddede, yayaların geçtiği yerlerde bekliyorsanız farlarınızı kapatmak/park ışıklarını açmak.
    kör etmeyin milleti.
  • eğer biriyle ortak olarak bir bahis sitesinde hesabınız varsa, haber vermeden kasayı basmamak.
  • "anladın mı?" denmez; "anlatabildim mi?" denir.
  • telefonu önce aramayı yapan kişi kapatır. aranansanız, konuşma bittiğinde karşıdakinin kapatmasını bekleyin. kapatmıyorsa en azından 4-5 saniye bekleyin ondan sonra kapatın.
  • zamanında aldığım kişisel gelişimi bol, görgü ve nezaket kurallarının pek bir önemli olduğu eğitimde parfüm ile ilgili de bazı kurallardan bahsedilmişti. gerçi şu entryde pek güzel yazılmış ama iki gündür maruz kalınca ben de aralarda kaybolmasın diye yeniden yazmak istedim.

    koku dediğimiz şey önemli; nihayetinde beğenilerimizi belirleyen neredeyse en önemli unsurlardan biri o koca burnumuz. ama bu demek değil ki parfüm şişesini alıp başımızdan başlayarak ayaklarımıza kadar boca edeceğiz.

    parfüm size yaklaşıldığında, özel alanınıza kadar girecek izin verdiğiniz kimseler tarafından duyulması gereken bir şey. son derece kişisel ve özel olmasının nedeni de tam olarak bu.
    mesela metroda çantanızdan çıkarıp parfüm sıkarsanız bende iyi bir izlenim bırakmayı geçin çocukluğumda içtiğim vişne suyu görüntülü öksürük şurubunu hatırlatırsınız. ya da kapalı bir ortamda astımım / alerjim varsa beni krizlere sokabilirsiniz.

    aslında tüm olay bu dünyada yalnız yaşamadığınızı anlamanız ve etrafınızda bulunanlara saygılı olmanızla ilgili. size güzel geliyor diye etrafınıza da güzel gelecek diye bir şey yok, biraz sizin dışınızdaki burunlara saygılı olun efenim.
  • whatsapp'ta mesajı bir bütün halinde göndermek. buradan mesajı 15 eşit parçaya bölüp gönderenlere selam olsun
  • hastaysanız kütüphane gibi sessiz olunması gereken yerlere gitmemek. kimse sizin öksürük ve burun çekme sesinizi dinlemek zorunda değil.

    toplu oturulan ortamlarda özellikle sinema tiyatro öndeki kişinin sandalyesine çarpmamaya dikkat etmek. her zaman bu hareketi yapan kişinin önüne oturuyorum ne hikmetse. bütün film/oyun zehir oluyor, odaklanamıyorum.
  • lisede edebiyat hocamız bize hep: "gerçek görgülü insan karanlıkta esnerken ağzını kapatan insandır." derdi.

    o kadar haklı ki. bence en az bilinen görgü kuralı, görgünün bir gösteriş malzemesi olmadığı, insanın etrafı için değil kendisi için görgülü olması gerektiğidir. desinler diye değil, kişinin kalitesinden ileri gelmelidir.
  • bir kişi ilk aradıgında cevap alamazsa devamında sadece bir kere aramalıdır. yani totalde en fazla 2 kere bu cok az bilinen bir görgü kuralı ve maalesef insanlar 7-8-10 kere arama curetine kalkısıyolar ve su da bir ek samimi olmadıgınız biri sabah erken saaatlerde ve gece gec saatlerde aranmaz.
  • biriyle kadeh kaldırıyorsanız bardağınıza değil, kadeh kaldırdığınız kişinin gözlerine bakın.

    çayın şeekerini karıstırırken bardagı sangır sangır karıstırmayın.

    biriyle plan yaparken, o kişiden habersiz üçüncü kişileri davet etmeyin. bu oldukça nahoş bir davranıştır.

    ıslak şemsiyeyi kurutmak için sallamayın, açıkken döndürün öyle kurusun.
hesabın var mı? giriş yap