az bilinen görgü kuralları

• enstrüman çalmakta olan bir kişi, bir parçaya başladıysa; yarıda durdurup şunu çalsana, bunu çalsana gibi veya alakasız başka bir şey denmez. en fazla 2-3 dk sabredin pls.
• büyükler gelince ayağa kalkmak tabi şehirli gameboylar bilmez.
• bir insana saygı göstermenin de bir görgü kuralı olduğunu.
• verilecek hediyeyi iki elle uzatmak.
• güneş gözlüğüyle konuşmamak.
• çıktığın kapıyı çarparak çıkmamak... o kapıdan tekrar girmek istediğinde, artık yeterince hoş karşılanmayacağını bilmelisin. geçmiş olsun.
• başkasının evine haber verip gitmek. gerçekten tam bir öküzlük haber vermeden gitmek belki müsait değiler belki evde değiller, telefon etmek çok zor birşey değil ya.
• oturulan mekanda masayı toplamak. bu senin değil garsonun işidir ve bunu yapmak ona işini iyi yapamıyorsun mesajı verir.
• en çok dikkatimi çeken; cafelerde, restoranlarda, yemekhanelerde vs. masaya oturup kalktıktan sonra sandalyeyi öylece ortada mal gibi bırakmamak, düzgünce masanın altına bulduğunuz şekilde itmek veya koymak.
  
  az bilindiğine defalarca şahit oluyorum.
• batililarin "sovalyelik hala yasiyor" dedigi kurallardir. en sevdigim ise bir kadinin elini opmek. cok tuhaf bir sekilde sasirip hemen sonra kikirdemeye basliyorlar. kadinlar enteresan valla.