• her kim demişse eli öpülesi, ululardan ulu bi bilgeymiş. bunu pankart yapıp her tarafa asmak gerek.. milletin okuyunca suratlarının alacakları şekilleri hayal etmesi bile güzel geldi şu an.
  • --- spoiler ---

    "...katılımcılardan biri, 'abd, ingiltere gibi çağdaş ülkelerde askerler siyasetten uzak dururken, türkiye'de neden siyasete müdahil oluyorlar? bu demokratik midir?' sorusunu bir şekilde soruyor.

    hakkında en çok konuşulan ancak çok az şey bilinen türk ordusunu, neredeyse `hakkında hiçbir şey bilmedikleri çağdaş ülke orduları`yla siyasi pratikler üzerinden karşılaştıran soru sahiplerine ben de bu konuda ne bildiklerini soruyorum. yanıtları genellikle suskunluk ya da genel geçer bilgilerden öteye gitmiyor. onlara hollywood'da pentagon'un bir bürosu olduğunu, 1-2 protest yapımcı/yönetmen dışında neredeyse tüm film senaryolarının bu büroya 5 kopya halinde sunulduğunu, pentagon yetkililerinin, filmlerdeki tüm diyalogları amerikan politikaları doğrultusunda denetleyip düzenlediklerini bilip bilmediklerini soruyorum. pentagon'un strateji danışmanlarından barnett'in yazdığı pentagon's new map (pentagon'un yeni haritası) kitabında anlattığı gibi, abd'nin uluslararası politikalarının pentagon tarafından belirlendiğini bilip bilmediklerini soruyorum. ya da demokrasinin beşiği ingiltere'de, başta ordu komutanı olmak üzere generallerin ingiliz politikaları hakkında kamuoyu önünde tartıştığını, irak konusunda -ki son kertede tony blair'in başbakanlığı bırakmasına neden olan- bu işin ayyuka çıktığından haberleri olup olmadığını soruyorum.

    deneyimlerim, tsk'nın iletişimi ve diğer ülkelerle karşılaştırılması konusunda ciddi anlamda kafa yoranımızın olmadığını gösteriyor. 'çağdaş ülkelerde asker siyasete karışmaz' klişesini aşabilen de pek yok. üstelik bu klişe cümle medya aracılığıyla sürekli yeniden, yeniden üretiliyor."

    --- spoiler ---

    yrd. doçent dr. nuran yıldız, tanklar ve sözcükler (alfa yayınları)
  • gelismis ulke(!) ordulari demokrasi ve ozgurluk kisvesi altinda baska ulkeleri isgal etmekle, somurmekle mesgul olduklari icin ulusal sinirlarini korumaya ve tam bagimsizlik mucadelesini zor da olsa surdurmeye calisan ulke insanlarina ve kurumlarina yakistirilan cagcil etiketlerdendir de ayni zamanda.

    turbanin gelismislik ve modernlik gostergesi olarak kabul edildigi, teroristin ozgurluk savascisi olarak nitelendigi, kuresel dinamiklere biat etmemenin fasistlik olarak algilandigi bir ulkede/donemde bu tarz imalarla karsilasmak hic de sasirtici degildir ayrica.
  • oldukca yanlis ve sacma bir genellemedir. soyle devam edelim: bir ulkenin gelismisligi veya az gelismisligi o ulkenin refah seviyesiyle paraleldir. buradan yola cikarsak cok gelismis ulke=zengi ulke, az gelismis ulke=fakir ulke varsayimlarini rahatlikla yapabiliriz. takdir edersiniz ki fakir ulkeler herzaman isgale karsi oldukca savunmasiz ve elverislidir. tarih bunun ornekleriyle dolu. zamaninda afrika kitasindaki somurgelere bakiniz. aslinda cok uzaklara da gitmeye gerek yok. daha bundan neredeyse 100 yil once ulkemiz yabanci guclerin somurgesi olma asamasindaydi. burada altini cizmek istedigim bu isgal cok rahatlikla ekonomik (kapitulasyon), askeri, siyasi, vesaire olabilir. hatta bir hastalik isgali bile olabilir (fakir bir ulkenin viruslere karsi savasma olasiligi, altyapisinin yetersizliginden ve tibbi gelismisliginin dusuk olmasindan oturu oldukca dusuktur). bu isgal yabanci gucler tarafindan da olabilir (bkz: amerika nin irak i isgali). sonucta az gelismis ulkeler kendi ordularinin isgalindedir gibi direk bir sonuca varan genelleme, buram buram cehalet kokmaktadir.. ya da buram buram art niyet kokmaktadir. bunu benim burada acikca soylememe gerek yok sanirim.
  • bir ülkenin işgali, oradaki adalet ve özgürlüğün ilgası anlamındadır. tüm siyasi ve idari eylemler işgalcinin çıkarı doğrultusunda olacağından "adalet" yok olur ve yine vatandaşların baskı altına alınması ile de "özgürlük" yerini otoriteye bırakır. buradan hareketle, vatandaşlarının siyasi ve idari temayüllerini yönlendiren, engelleyen ve hatta cezalandıran (bkz: askeri darbe) bununla da yetinmeyip, bir kısmının veya tamamının özgürlük isteğini kısıtlayan bir ordu bir tür işgal eylemi içerisindedir.
  • pek dogru bir onermedir. peki o ordular kimin isgalindedir? yada kontrolundedir?
  • insan oğlunun kendi vatanında kendi toprağında yine aynı insan oğlunun kendi vatanından çıkan ordunun kendine ve vatan insanlarına eziyet etmesi bu sayedede aynı ordunun en güvenilen biziz en sevilen biziz en gelişmiş en avrupai biziz herşeyin enleri biziz gibi triplere girerek kendi kendine zevke gelmesi. işgal eşittir zevke gelmek. böyle işgalde bulunanlar işgalci olduklarının farkında da değillerdir çünkü kendilerince en demokratik en cumhuriyetçi en çağdaş en insan haklarını koruyan ve o haklara saygı duyanda onlardır.
  • (bkz: az gelişmiş insan kendi işgalindedir)
    sonra uzayda bir yer işgal eder. allah muhafaza bazen sevdiklerinin sevmeyip kendine maruz kalanların kafasını işgal eder. kalen sağlam olsa düşmesen bile sinirlerini işgal eder
    (bkz: global zarar ziyan effect)
  • elbetteki burda akla “gelişmekte olan ülkeler”i nereye koyacağız gibi bir soru gelebilir. elbetteki yeri gelişmemiş ile gelişmişlik arasında bir yer olduğuna göre bu konudaki yeri de bu konumdan farklı değildir. ve yine elbetteki ordu-millet inancı ile büyütülmüş nesillerin, imanına halel getirecek bu tür tezlere bakıp düşünmesini beklemek saflık olacaktır. bir toprak işgal ediliyorsa bu o ülkenin yer altı ve yer üstü kaynaklarına duyulan iştahtandır. peki ya egemen bir ülkenin yer altı ve yer üstü kaynaklarının işletilmesinden üretilen emeğin %50 sinden fazlası bir kuruma gidiyorsa? ya orduya gelen en küçük eleştiri orduyu yıpratmaya yönelik olarak algılanıyorsa. ya bir ordu canı sıkıldığında “kendi izni” ile gelen valilere zaman zaman, müstemleke valilerine yapıldığı gibi “ince ayar” veriyorsa. ya orduya sadakat şerefse*. elbetteki bu de facto olarak işgalden farksız olsa bile, de jure de adı başka olacaktır.
  • az gelişmiş ülkelerin gelişmiş ülkelerin ordularının işgali altında olmasından iyidir dedirten önerme.
hesabın var mı? giriş yap