• herhangi bir canlının ömrünü epey uzatan bir eylem. kendi ninemden biliyorum. kadın normal porsiyonun yarısından biraz fazla yer hep, şu an 85 yaşında ve 70 yaşındaki bir insanın fiziğine sahip (bkz: kemik yaşı)

    fareler üzerinde yapılan deneyler de bu tezi doğrular nitelikte sonuçlar vermiştir ayrıca.
  • cok büyük irade gerektiren bir olay bence en azindan doyana kadar yemek gerekirken genelde catlayana kadar yiyen biz türkler icin kazanilmasi gereken bir aliskanlik.
  • yarı yarıya zayıfladıktan sonra kendime başta zorla uygulattığım, şimdiyse günde sadece hafif bir akşam yemeği sayesinde bütün günü geçirebilmemi sağlayan alışkanlık. akşam yemeklerimde de bol salata (yağsız) ve bir iki çeşit sebze yemeğini ekmeksiz olarak yiyorum (cola yı da tamamen hayatımdan çıkardım) ve kilomun 60 civarı olmasından da, çatlayana kadar yemek yediğim zamanlardan sonraki mutluluktan, daha çok mutluluk duyuyorum.

    edit: ama bu işin ucu anoreksiya nervoza ya kadar gidebilir ki orası tehlikeli, aman diyim.
  • kalbi rahatlatir.
  • vücudu yormayan eylem. intermittent fasting donemindeyim günde 18 saat aç kalıp kalan 6 saatte de ufak tefek atistiriyorum.

    bir insana günde 250-300 gr yeter. 3 günde yediğim 8-10 çiğ kofte, 6 zeytin, 2 parça börek ve iki dilim karpuz o kadar.

    ama alışmak çok zor...
  • büyümeyi de yaşlanmayı da yavaşlatan alışkanlık (tabii ikincisi için dengeli de yemek lazım).
  • olmiycek kadar yemek
  • mideyi kucultuyor.. recursive bi$ii.. az yemek yeniyorsa sik sik (frequent) yiyip telafi etmek lazim..
  • "kalk suyu iç, bir de bana ver. kendin içmezsen, az yer* de bir hizmetçi tutarsın." kemal tahir - karılar koğuşu
  • yapması o kadar zor değil. son beş ayda 13 kilo verdim bu şekilde. ve en az beş kilo daha verme hedefim var. boğazınızı tutacaksınız bu kadar basit. abur cubur yemeyeceksiniz. akşamları yemeyeceksiniz. kendinizi alıştıracaksınız. ancak gıdasız kalmayacak sağlığınızı tehlikeye sokmayacaksınız...
hesabın var mı? giriş yap