• 13 yıllık başkanlığında 4 kez fenerbahçe'nin, 6 kez galatasaray'ın şampiyonluğunu görmüştür. 3 yıldır şampiyon olamamış kulübün başkanıdır.
    ayrıca 2008 yılı hariç avrupa'da 11 yıl başarısızlık görmüş, ve tabiki o (sıfır) türkiye kupası kazanmıştır.
    profosyenellere emanet ettiği diğer branşlara laf söylenemez. kesinlikle başarılıdır. ancak bizzat ilgilendiği futbol şubesinde başarıdan söz etmek saflıktır.
  • son 10 türkiye birinci ligi ya da süper lig sezonundan bahsediyorum. dört şampiyonluğu var fenerbahçe'nin. ve daha fazla şampiyon olan yok.
    amatör branşları hiç katmıyorum. zira onları katarsam muhtemelen dünyanın en başarılı spor kulübü çıkacaktır fenerbahçe çünkü.
    konu galatasaray'ın uefa kupasını kazanması ise onu klasman dışı tutuyorum. zira o hakikaten klasman dışı bir başarı.
    fenerbahçe'nin başarısı yeterli mi? tabii ki değil. bütçeyi 250 milyon dolara, ortalama seyirci sayısını en yakın rakibinin iki katına çıkartmışken arayı daha fazla açması lazımdı tabii.
    hatalarından bahsetmiştik. hemen tespitimizi yapalım. fenerbahçe son 10 yılda 6 şampiyonluk yaşayamadıysa bunun bir numaralı müsebbibi aziz yıldırımdır. son hafta kaçırdığı iki şampiyonluğa bakın ne demek istediğimi anlarsınız. sıfır kurumsal iletişim, sıfır stres yönetimi.
  • aynı alex de souza gibi, dipsiz bir ikilemin kaynağı fenerbahçeliler için: ne seninle ne de sensiz...

    alez de souza... geldiği günden bu yana türkiye ligine silinmesi imkansız damgasını vurdu, vuruyor. her sezon bir takımı avrupa kupalarına götürmeye yetecek kadar golü tek başına atıyor ve attırıyor. uzun uzun anlatmak gereksiz...
    ama aynı zamanda müthiş bir köstek.. ne forvet ne forvet arkası ne de orta saha... önünde oynayanı da arkasında oynayanı da hem abad ediyor hem perişan... fenerbahçe bu adam yüzünden bir başka türlü diziliş deneyemiyor. sahaya bir forvet daha fazla çıkarması mümkün olmuyor. her zaman gerekmiyor ama gerektiği zaman sistem error veriyor. sahaya alex'siz çıkmak ya da onu kenara almak da dünyanın en saçma hamlesi bir yandan..

    aziz yıldırım, alex'in kravatlısı...
    fenerbahçe'yi karmaşanın ortasından aldı, dimdik ayağa kaldırdı. bütün sportif branşlarda şaha kaldırdı. fenerbahçe'yi sportif ve finansal tesis cenneti yaptı, yapıyor. karşılığını da aldı. bütün branşlarda benzeri görülmemiş bir başarı yakaladı. belki de bu bakımdan dünyanın en başarılı spor kulübü fenerbahçe bu yıl mesela...ama kulübün vitrini ve amiral gemisinde, futbolda işler böyle yürümedi, yürümüyor. başarısız olduğu söylenemez tabii ki.. ama ortaya çıkardığı dev'in yarattığı beklentileri karşılamaktan çok uzak kaldı. dağ büyüyor, gerçekten büyüyor ama doğurduğu farenin umulan büyüklükte olmadığı ortada...
    bir yandan aziz yıldırım bu farenin de bizzat müsebbibi... çünkü futbol takımının görece başarısızlığının en temel sebebi bizzat aziz yıldırım: diğer branşlarda hayata geçirdiği profesyonel kurumsal yapıya burada tahammül edemiyor. işleri güvenilir bir kimseye emanet edip köşesinden izleyemiyor. en çok tekrar ettiği sözcük gerçekte futbol şubesinin kapısından bile geçmiyor: istikrar. sevgisini, ilgisini ve artık herkesin tartıştığı bilgisini futbol takımından esirgeyemiyor. bu da aynı hataları her sezon tekrarlamasından başka bir sonuç vermiyor.

    işte böyle alex'in ve aziz yıldırım'ın hikayesi...

    git diyemem...
    kal diyemem...

    keşke bu kadar buz hokeyini sevseydi de futbol şubesi rahata erseydi.
  • 13 yıl boyunca fenerbahçe gibi bir kulübün başında durabilmek bile bir başarıdır. rating getirisi en yüksek takım olmasının dezavantajı olarak basın ve kulübün içindeki ota boka muhalif gruplar göz önüne alındığında harbiden devrim yapmış bu adam. bitirmiş grupları. muhaliflerin kuru sesi, sadece başkan yıpratmaya yarayan çıkışları sona ermiş.

    sportif açıdansa sadece futbol göz önüne alındığında salt skor olarak ortalama büyük takım başkanı portresi çizer. en büyük hendikapı budur. tüpçü ile arasında çok da büyük bir fark yoktur salt kupa sayısı olarak. halbuki tüpçü daha büyük işler başaracak takımın önündeki en büyük engel iken, aziz yıldırım takımını iten bir başkandır.

    fenerbahçe açısından en büyük artısı, ''cebimden 10 milyon dolar koydum'' edebiyatını bitirmesi olmuştur, fb.sk kendi parasını kendi kazanan bir şirket olmuştur bu adamın döneminde ki bu 10 kupaya değişilmez bir başarıdır.

    amatör kulüplerde zaten şov yaptı ona girmeye gerek yok, gs'nin sporcusuyken takım olarak keşke fener bizi transfer etse diye beklerdik. çünkü değer veriyorlardı sporcularına, gsdeki durumumuz pek bir fenaydı 99-02 arasında.

    yapması gereken tüm zor şeyleri başardı, bir şu futboldaki başarı olayını çözemedi. sonuçta biraz takıntılı ve hırslı biri olduğundan sanırım onu yapmadan da bırakmıycak takımı. sonuçta fenerbahçe tarihi göz önüne alınırsa kulübün başına gelmiş en iyi başkandır.
  • en basarili olabilecegi seneyi kestirip "aha en basarilidir" denmis baskandir.

    ona bakarsan;

    son 3 yilin en basarisiz takimi fenerbahce.
    son 4 yilda esitlik var.
    son 5 yilda en basarili takim galatasaray'dir.

    yani basarili oldugu zamanlardan 5 sene gecmistir artik. nitekim baskanlik kariyerini hesaplarken oyle cimbizla cekilmez, kariyerin tamami ele alinir.
  • tahminimce "son 10 yılın en başarılı takımı"'nı yaratan başkan sıfatını kullanabilmek için 2010 senesine kadar beklemiş olan başkan. zira kendisi geçen sene böyle birşey diyemiyordu uefa kupası ve süper kupa yüzünden. "hele şunlardan bi kurtulduk muydu tamamdır" zihniyetine sahiptir kendisi.
  • kendisinin çok yakın bir dostu olsaydım, biraz susmasını önerirdim. kendisi el sıkmayı değil elini sıktırmayı bilmektedir.
  • bana hilmi önalı çağrıştırıyordu ama artık adnan ziyagili çağrıştırmaya başlayan başkan. ikisi de hiç bir şey hesap etmiyor ama ikisi de milyor dolarlara sahip nası iş anlamadım arkadaş.ednanın da dünyadan haberi yok ama ortadoğuda aktif* petrol kuyuları var. sen bu sezon ligin en iddialı takımlarından birini belki de en isteklisini hesap etmiyorsun tamam ama holdingi nasıl idare ediyorsun onu da açıkla da öğrenelim. hiç bişey düşünmeden holding idare etmenin altın kurallarını yazan ilk kişi bu yazın best sellerı olacaktır burdan söylüyorum. bu arkadaşların durumunu biri incelesin lütfen.
  • "3 sene üstüste şampiyonluk sözü verdim, tutamadım, hata benimdi özür dilerim. ama söz veriyorum, önümüzdeki 2 sene şampiyon olacağız."

    tanım: kendi divan üyelerini geçtim, taraftarlarına "hacı ben sözümü veririm, olmazsa özür dilerim. bıkmam yine yaparım, hiç bir yere de gitmem!" diyerek özür kavramına yeni bir yorum getiren; özür dileyince herşeyi yapabileceğini düşünen başkan. gitmeyen başkan, "yetsin" başkan...

    (bkz: aziz yıldırım/1)
  • iyiden zıvanadan çıkan adam. artık kendini ne sanıyorsa galatasaray'a had bildirmeye falan kalkıyor. kim bu kadar gazlıyor kendisini, nasıl bir hayal dünyasında yaşıyor merak ediyorum açıkçası. ha galatasaray başkanı kendisine anlayacağı dilden cevap vermezse bunu kabul etmiş sayılır.

    zaten cevap vermezse de benim başkanım değildir artık.
hesabın var mı? giriş yap