azor ahai

• asoiaf evreninde geçen bir efsanenin baş kahramanıdır. büyük karanlık sonrası ak yürüyenleri kılıcı ( lightbringer) ile yenmiştir.
  
  --- spoiler ---
  
  --- spoiler ---
  
  lightbringer'ın yapılışı önemlidir ;
  azor ahai ak yürüyenleri yenmek ve karanlıkla savaşmak için bir kahramanın kılıcına ihtacı olduğunun farkındaydı. bu yüzden 30 gün boyunca bir kılıç dövdü. fakat kılıcı soğuması için suya soktuğunda kılıç kırıldı.
  ahai kolay pes edenlerden değildi ve 2. kez denemeye karar verdi. bu sefer 50 gün ve gece boyunca kılıcı dövdü. ilkinden daha iyi olan bu kılıcı soğutmak için bir aslan yakaladı ve kılıcı onun kalbine sapladı. fakat kılıç yine kırıldı. üçüncü seferde ne yapması gerektiğini biliyordu ve kederli bir şekilde 100 gün 100 gece kılıcı dövdü. sonunda karısı nissa nissayı yanına çağırdı ve kılıcı kalbine sapladı. kılıcın demiri nissa nissanın ruhuyla birleşti ve ortaya lightbringer çıktı.
  efsane azor ahai'nin bir gün geri döneceğini söyler.
  kitabın , ben de dahil fanatiklerinin kimin azor olabileceği üzerine tahminleri birkaç kişi üzerinde yoğunlaşır . bunlar : jon snow , stannis , daenerys, victarian greyjoy ve tryrion lannisterdır. kehanette yeni bir prens şeklinde doğacağı söylense de bu kehanet valyrian dilinde yazılmıştır ve bu dilde prens kelimesi dişiler için de kullanılır. bu yüzden daenerys diyenlerin sayısı da fazladır.
  
  --- spoiler ---
  
  --- spoiler ---
• azor ahai bence tek kişi değil. birden fazla kişinin yönettiği bir karakter.
• gerçeklikten kopup mitolojikleşmiş bir öykü olarak duymaktayız azor ahai'yi, çünkü aradan 8000 yıl geçmiş.
  
  bence bu hikayenin geçmişi ve geleceği şudur.
  
  --- spoiler ---
  
  azor ahai olma ihtimalleri olan kişiler şunlar.
  
  %99 jon snow
  %1 diğerleri
  
  evet, liste bu kadar. peki nasıl bu kadar kesin olabilir ki diyenler için grrm'nin seri boyunca kullandığı metaforları ve olacak olayların ipuçlarını nasıl önceden verdiğini, gizli gizli aralara yedirdiğini anımsamak gerekiyor. (en bariz örneklerinden biri ulu kurtların bulunduğu sahnede kurtların annesinin bir geyik tarafından öldürülmesidir kuşkusuz)
  
  night's watch olunurken verilen yemin boş sözlerden oluşmuyor. her cümlenin bir ağırlığı ve azor ahai ile bağlantısı var.
  
  ****
  "night gathers, and now my watch begins. it shall not end until my death. i shall take no wife, hold no lands, father no children. i shall wear no crowns and win no glory. i shall live and die at my post. i am the sword in the darkness. i am the watcher on the walls. i am the fire that burns against the cold, the light that brings the dawn, the horn that wakes the sleepers, the shield that guards the realms of men. i pledge my life and honor to the night's watch, for this night and all nights to come."
  ****
  
  şimdi bu yeminin önemini kavramak için azor ahai efsanesine göz atalım.
  
  kahramanlar çağında battle of dawn adında bir savaş olduğunu ve bu savaşta gece gözcülerinin ak gezenleri bozguna uğrattığını biliyoruz.
  
  azor ahai, gece gözcülerinin lideri, yani lord commander'dır. gece gözcülerinin yeminine baktığımızda ise lightbringer'ın aslında gece gözcüleri olduğunu söyleyebiliriz.
  "i am the sword in the darkness. i am the fire that burns against the cold, the light that brings the dawn"
  
  kılıcın ilk dövülüşünden sonra soğuması için suya sokulması büyük surun yapılışını temsil ediyor gibi gözükmekte. sur savaştan sonra yapılıyor tabi fakat binlerce yıllık bir geçmiş, zaman kavramının karışmasını sağlayabilir.
  
  ikinci denemede yaklanan aslanın kalbinde kılıç soğutulmaya çalışılmakta. buradaki aslanı gece gözcüsü olmak için kaybedilen/bırakılan ünvanlar olarak alabiliriz.
  "i shall wear no crowns and win no glory. i shall live and die at my post."
  
  üçüncü denemeye başlamadan önce ise artık ne yapması gerektiğini biliyor. karısı nissa nissa'nın kalbine kılıç saplıyor. bunu ise gece gözcülerinin gelecekteki karılarından ve ailelerinden vazgeçmelerinin bir yansıması olarak alabiliriz. "blood sacrifice" mot a mot bir kan fedasından ziyade soyunun fedası olarak düşünülmeli. diyarın güvenliği için benliklerinden vazgeçmeleri gerektiği anlıyor lord kumandan sonunda. ancak bu şekilde diyarın korunabileceğini vurguluyor. (ve ygritte ile yaşamayı seçebilirdi jon... ama night's watch'u seçti)
  "night gathers, and now my watch begins. it shall not end until my death i shall take no wife, hold no lands, father no children."
  
  ve melisandre diyor ki "i pray for a glimpse of azor ahai, and r’hllor shows me only snow"
  
  *
  *
  
  5.kitap olan a dance of the dragons'u okumayanlar (ve spoiler yemek istemeyenler) bakmasınlar bu yazının devamına.
  
  *
  *
  
  azor ahai'yi tanımlayan başka bir cümle melisandre'den...
  
  "when the red star bleeds and the darkness gathers, azor ahai shall be born again amidst smoke and salt to wake dragons out of stone"
  
  1- jon lyanna ve rhaegar'ın oğludur. dolayısıyla prens aerys ve prenses rhaella'nın soyundan gelmektedir. (kitapta bu yok tabii ki, fakat bu iki teori birbirleriyle tutarlı bir sonuç çıkarıyor.)
  
  2- ejderhayı uyandırmak deyimi birkaç yerde daha karşımıza çıkıyor. daenerys abisi viserys'ı kızdırdığında abisi ejderhayı uyandırma diyordu, benzer bir şekilde jaime ve brienne tutsak iken bu deyim kullanılıyor.
  
  3- kanlı yıldız altında... tuz ve duman ile...
  
  şimdi bu üçünü birleştiriyoruz.
  
  son kitapta jon bowen marsh tarafından "for the watch" denilerek bıçaklandı. bowen marsh'ın bu sırada gözlerinden yaşlar geliyordu. ayrıca soğuk havada jon'un yarası tütüyordu.
  
  "born amidst salt and smoke to wake dragons from stone"
  
  melisandre tarafından iyileştirildiği zaman içindeki ejderha uyanmış olacak. (melisandre mi iyileştirecek orasını tam bilemiyorum. ama kan fedası gerekiyor sanırım birinin geri dönmesi için ve bu feda theon greyjoy'un idam edilmesiyle gerçekleşecek gibi.)
  
  "then bowen marsh stood there before him, tears running down his cheeks. “for the watch.” he
  punched jon in the belly. when he pulled his hand away, the dagger stayed where he had buried it.
  
  jon fell to his knees. he found the dagger’s hilt and wrenched it free. in the cold night air the
  wound was smoking. ghost, he whispered. pain washed over him. stick them with the pointy end."
  
  bu olay olmadan hemen önce ise wun wun adlı dev ser patrek'in kolunu koparıyordu, adamı öldürüyor, havada savuruyordu.
  
  "wun weg wun dar wun howled again and gave ser patrek’s other arm a twist and pull. ıt tore
  loose from his shoulder with a spray of bright red blood."
  
  ser patrek'in arması beş köşeli yıldızdan oluşmakta.
  http://awoiaf.westeros.org/…trek_of_king's_mountain
  
  böylece havadaki kanlı yıldız sir patrek oluyor.
  
  *
  *
  
  s05e08 editi:
  
  kitabı referans alan ve tutarlılığı da kitap üzerinden ilerleyen bir teori yazmıştım. dizide bir çok şey farkı olduğu için sonuç aynı olacaksa bile yazdıklarımın dizi ile çeliştiği noktalar var.
  
  mesela kanlı yıldız da önemli bir noktayı oluşturuyor ve neyin bunu simgelediği konusunda ben ser patrek ile ilişkiyi gösterdim. dizide ser patrek diye bir karakter castle black'te yok. jon'u büyük ihtimalle olly öldürecek.
  
  zaten dizide azor ahai adının geçtiğini de hiç hatırlamıyorum. melisandre vaadedilmiş prens'ten birkaç kere bahsetmiş olması lazım sadece. azor ahai ve vaadedilen prens (the prince that was promised) aynı kehanetin ve efsanenin farklı kültürlerde farklılaşmış halleri olarak düşünülmekte. dizi azor ahai'nin karışıklığı yerine vaadedilen prens'i konsantre halde bize sunuyor.
  
  melisandre stannis'e şunu söylüyordu s02e10'da.
  
  "you will betray the men serving you, you will betray your family, you will betray everything you once held dear... and it will all be worth it, because you are the son of fire, you are the warrior of light."
  
  dizide kehaneti açıklayan bu ve başka cümleler varsa onlar üzerinden yürütmek gerekiyor. (kanayan yıldızın hala problem olduğunu düşünüyorum)
  
  jon yabaniler ile çözüm sürecine girince kendi adamlarına ihanet ediyor olarak bakabiliriz. ailesine ihanet kısmını ise stannis'in jon'u stark yapması teklifini geri çevirmesi olarak düşünebiliriz.
  
  melisandre'nin kurduğu bu cümlenin dizide daenerys'e de uyduğunu belirtmek lazım. ejderhalar uyandığında gökyüzünden kanlı yıldız geçtiği için ve daenerys kucağında ejderhalar ile yanıp kül olmuş arazide oturduğunda kehanette bahsedilen "kanlı yıldız altında, tuz ve duman ile..." kısmının da daenerys'e cuk oturduğunu belirtmek gerekiyor.
  
  --- spoiler ---
• o kadar teori var ki amk evreninde, kim çıkarsa çıksın artık şaşırmayacağımız karakter.
  
  bahisler:
  
  %17 jon
  %15 daenerys
  %14 stannis
  %13 victarion
  %12 aegon
  %9 jaime
  %8 tyrion
  %4 bran
  %3 beric
  %2 rickon
  %2 rhaegar
  %1 hodor
  
  edit 2017:
  diziye göre jon ve aegon'un birleştirilmesi, victarion'un yer almaması, stannis, rheagar, rickon ve hodor'un ölmesinden sonra gencellenmiş bahsi şu şekildedir:
  
  %22 jon
  %20 daenerys
  %18 euron
  %13 jaime
  %12 tyrion
  %8 bran
  %7 beric
  
  edit 2019:
  beric, euron ve bran'ın diziye göre karı kızla işi olmayacağı, aşktır sevgidir bilmedikleri için son ve güncellenmiş şekli:
  
  %55 jon
  %25 daenerys
  %20 jaime
  %5 tyrion
  
  dany'nin alevli kılıç pointi düşün olduğundan, tyrion'un genel anlamda kılıçla işi olmadığından, jaime'nin de sevdiğini pıçaklama ihtimali yüksek olduğundan oranlar değişmiştir.
  
  final edit:
  
  %100 aegon targaryen (jon snow)
  
  kılıcını sevdiği kadının kalbine saplayan kahraman aegon targaryen (jon snow) olmuştur.
  dany ne kılıç tutabilmiş, ne de sevdiğine kıyabilme cesareti göstermiş,
  krallık yıkılmadan oraya varıp cersei'yi öldürmesini umduğumuz jaime sevdiğine sarılarak ölmeyi tercih etmiş,
  sansa'dan sonra kadınlarla ilişkisi kalmayan ve sıkıcı bir adam haline gelen tyrion ise bu listeye girme hakkını beşinci sezonda kaybetmişti zaten.
  
  hepimize hayırlı uğurlu olmasını diler bir sonraki orta dünya bahsinde görüşmek üzere iyi günler dilerim.
• elbetteki rickon stark'tır. ccc rickon reyis, the prince that was promised!!
  
  --- spoiler ---
  
  benim en sevdiğim teori gerçekten de rhaegar targaryen'in azor ahai olması ve robert baratheon'un trident'te rhaegar'ı öldürerek esasında bütün realmin sonunu getirmiş olması. tam troll martin sonu olur hem hikayeye heheh.
  
  --- spoiler ---
• bu başlığı okuma cesaretini gösteren kişinin spoiler yeme korkusu olacağını sanmıyorum ama uyarayım yine de a dance with dragons'un sonuna kadar okumadıysanız ağır spoiler yersiniz, yol yakınken vazgeçin.
  
  çok teori var bu konuda, benim neyim eksik ulan dedim ve kendi çapımda bir şeyler karaladım:
  
  --- spoiler ---
  
  --- spoiler ---
  
  öncelikle kimdir bu azor ahai?
  
  melisandre diyor ki: " azor ahai will be reborn amidst smoke and salt wielding the flaming sword lightbringer to defend the world from r'hllor's nemesis, the other."
  
  kehanet diyor ki: "there will come a day after a long summer when the stars bleed and the cold breath of darkness falls heavy on the world. ın this dread hour a warrior shall draw from the fire a burning sword. and that sword shall be lightbringer, the red sword of heroes, and he who clasps it shall be azor ahai come again, and the darkness shall flee before him."
  
  lightbringer da şu: (bkz: #28274530)
  
  bir cüce orman cadısı vardı o da diyor ki azor ahai prens aerys ve prenses rhaella'nın soyundan gelecek.
  
  bir de "born amidst salt and smoke to wake dragons from stone" diye bir şey var orijinali bu muydu tam emin olamadım. bunu sağlayan sadece dany var şimdilik.
  
  şimdi yorumlarsak; born kelimesi gerçek manada doğmak mı yoksa ortaya çıkmak mı tartışılır. o yüzden çok da kesin değil doğumu. mesela dany gerçekten dragonstone'da doğdu ama diğer yandan stannis orada doğmasa da krallığını orada ilan etti - ki dragonstone salt and smoke mezvusuna uyan bir yer.
  
  orman cadısının sözüne güvenirsek de seçeneklerimiz çok daralıyor, ki bu sefer de grrm'nin bizi ters köşeye yatırma ihtimali azalıyor. her ne kadar kehanet valyria kökenli olsa da 'azor ahai reborn' illa dragon olmalı mı tartışılır bence.
  
  bu durumda lightbringer kehanetin temel noktası gibi görünüyor.
  
  en olası karakterlere bakalım o zaman:
  
  daenerys: kitapta da belirtildiği üzere neredeyse her konuda kehaneti karşılamakta kendisi ancak lightbringer'ı yok. eee yoksa ne olmuş diyebilirsiniz ama kehanet bu, tutacaksa tam tutmalı. bu durumda henüz eline gaçmemiş olabilir. bu yüzden de sevdiğini öldürmesi gerekecek. kimdir peki bu? işte çok sıkıntılı orası, çok yanar döner bir kişilik. daario falan olabilir, ya da bahsedilen ihanetlerden aşk için yapılanı sonucunda biri olabilir. ben o ihanetin - ki gerçekten olacaksa - jorah mormont'un köstebekliği olduğuna inanmıyorum, zaten sonlara doğru onun hayalinde sadece evi vardı falan diye empati yapma zahmetine girdi pirenses. quaithe buna neden bu kadar yol gösteriyor o zaman derseniz de melisandre kadar o da yanılmış olabilir. zaten daha ziyade kafa karıştırıyor kendisi.
  
  stannis baratheon: yok hacı çok enrteresan şekilde delikanlı bir adam olsa da bir türlü tam kral olamıyor. yani oluyor ama... zaten kehanetle de pek alakası yok, kılıcı da fasonmuş; aemon reyiz öyle dedi. tabi bu ileride olamayacağı anlamına gelmiyor. mesela val, kızı için "o zaten ölü" gibi şeyler söyledi. bu durumda dönüşümünü kızını öldürerek tamamlayabilir; tek sevdiği şey o sonuçta. ejderha olayında ise pek şansı olduğunu söyleyemem
  
  victarion greyjoy: bu da değişik biri, az da olsa sempatimi kazandı şahsen ama bu kadar vahşi birinin insanlara liderlik yapması fikri pek mantıklı gelmiyor. kolunun iyileştirilmesi denizde oldu ve sonucunda sürekli dumanı tüten bir kolu oldu; bunu "reborn amidst smoke and salt" olarak yorumlayabiliriz. geri kalan konularda pek de bir bağı yok. tabi bunun da moqorro diye bir red priest'i var unutmamak lazım.
  
  aegon targaryen: henüz pek bir numarası yok, daha çok toy ancak umut vaat ediyor. yine de zannetmiyorum. westeros'u bir araya getirecek lider olabilir belki ama yorum yapmak için çok erken.
  
  jon snow: geldik en ciddi adaya; kimliği hakkındaki teoriler doğruysa - ki oldukça mantıklı - o da aşağı yukarı tüm kehanetleri karşılıyor. teoriden haberiniz yoksa da, özet olarak lyanna stark ve rhaegar targaryen'in gizli oğlu diyebilirim. detayları internette ararsanız rahatlıkla bulabilirsiniz.
  ama şimdi şöyle de bir durum var. dragon kanı taşıyorsa ve azor ahai ise ateşin bunu etkilememesi gerek. ama castle black'teki wightları durdurmaya çalışırken yaktı elini. hani biraz etkilemiyor falan olsa neyse de yaktı sonuçta. bak dany'e hiçbir şey olmuyor. tabi diğer yandan viserys de dragondu sözde ama sonunu biliyoruz. bu durumda ateşe dayanıklılık ön koşul olmayabilir. ama yanan bir kılıcı tutacaksa da... yani henüz bu konuda netleşen bir şey yok. watch'ı ygritte'e tercih etmesi ve kızın ölmesi de nissa nissa'yı kurban etmesi ile özdeşleşebilir. valyrian steel kılıcı da var; onu da yaktı mı tamamdır; bunu da oldtown'daki dragonglass mum ile bağlayabilir belki grrm. belki.
  
  "eee bunlar hep var zaten internette dingil, hani senin teorin?" diyen uyanıklar olabilir aranızda. evet var benim de çılgın teorim, başka birkaç yerde konuşulmuş hakkında ama henüz yaygın değil:
  
  jaime lannister: neredeyse hiçbir kehaneti karşılamıyor değil mi? değil. aerys targaryen'in joanna'ya olan tutkusu biliniyor. bu durumda bir yasak aşkın - ya da tecavüzün - meyvesi olabilir jamie ve cersei, aynı jon snow teorisinde olduğu gibi. zaten birbirleriyle aşk yaşamaları falan da kıllandırıyor insanı; diğer yandan tyrion gerçekten tywin'in oğlu olmalı, ki bunu jamie'nin teyzesi de belirtiyordu, farklı manada söylemiş olsa da. annenin tyrion'u doğururken ölmesi de soru işaretlerini artırıyor. tywin'in "seed"i bozuk olabilir, ya da başka bir sıkıntı olabilir tabi, ama daha sonra bu ikilinin çocuğu olamaması şüpheleri artırıyor. baratheon tarafından targaryen kanı taşıyan joffrey'in annesi de targaryen olursa çocuğun mad king'e çekmesi de şaşırtıcı olmuyor.
  kendisine hediye edilen ve oathkeeper adını verdiği kılıç da ileride cersei'yi öldürmesiyle lightbringer'a dönüşebilir. peki reborn olayı? işte o da beric dondarrion'un ekibi tarafından verilecek cezayla alakalı olacaktır; bir şekilde brienne'in çabasıyla mı olur ya da thoros of myr mi buna hayat üfler bilemem, ama olabilir...
  
  --- spoiler ---
  
  --- spoiler ---
  
  peki çok mu önemli bu azor ahai? grrm'in tarzına çok ters bir kere, ama bir şekilde ortaya çıkması da kesin gibi. o nedenle önemli olmalı, her ne kadar klişe bir fikir olsa da. (bkz: the one)(bkz: the chosen one) vb...
• george r. r. martin'in bu konuda plot twist'in allahını yapacağına inancım tam.
  
  --- spoiler ---
  
  tyrion lannister'ın azor ahai olduğunu düşünüyorum. eğer ki teori doğruysa aerys ile johanna'nın oğlu olarak ejder kanı taşıyor. zaten ejderhaları çok seviyor ve özel bir ilgisi var. karasu savaşı'nda wildfire ateşinin ve denizin arasında düşmanlarına karşı savaşırken ölümden dönüyor. ve tuzun ve dumanın içinde tekrar doğuyor. daha sonra bir aslanı, babasını, ve sevdiği kadını öldürüyor. olur mu olur lan.
  
  --- spoiler ---
• --- spoiler ---
  
  tamamen götümden salladığım ve daha önce hiçbir yerde görmediğim bir teoridir bu.
  
  öncelikle tahminimce azor ahai, şu ana kadar görülen ya da adı geçen karakterlerden hiç birisi değil. hatta henüz dünyada bile değil.
  
  azor ahai, jon snow (buz) ile daenerys targaryen (ateş) ikilisinin çocuğu (buz ve ateş'in şarkısı).
  
  ekleme: aranızda daenerys'in çocuğu olmuyor diyenler var. bende diyorum ki, insanların diriltilmesine inanıyorsunuz da, çocuğu olmaması gereken bir kadının hamile kalıp çocuk doğrmasına mı inanmıyorsunuz?
  
  --- spoiler ---
• --- spoiler ---
  
  bir sürü aday var aslında... stannis baratheon, daenerys targaryen, jon snow, beric dondarrion, bran stark, davos seaworth, victorian greyjoy, aegon vi targaryen, rhaegar targaryen... hatta bunların dışında isimler bile geçiyor teoriler arasında... ama içlerinden stannis baratheon daha yakın bir ihtimal gibi görünüyor. nitekim ben de onun olmasını istiyorum...
  
  a dance with dragons - melisandre pov'undan sonra gelen edit: %99.9 jon snow
  
  --- spoiler ---
• game of thrones'un 5.sezon 8. bölümü ile birlikte jon snow olduğu tescillenmiş olan kahraman.