• bir kamyon arkası yazısı*
  • babamla giderken bir taksinin arkasinda bu yaziyi gordugumuzde ayni ismi tasiyan bir siir yazip psikolojik olarak irdelemistik adami, bir korna calmadigimiz kalmisti*.
  • (bkz: baba yaga)
  • tüm gün babasını görememiş çocuğun haklı bir oyun oynama isteği karşısında babaların ciddi bir kısmının verdiği cevap.
  • butun gun calismaktan cani cikmis, aksama kadar eve gidip hoooorrttt diye yataga yatma hayalleri kurmus bir babanin, eve geldikten sonra cocugunun "baba hadi bizi macdomalds'a gotur" istegi karsinda verdigi cevap.
  • annelerin çileden çıkaran lafıdır.
    yaş beş-altıdır. baba bütün gün evde yoktur. çocuk bütün gün evde azmış kudurmuş, kapılara kitaplıklara tırmanmış, koltuklardan zıplamış, ciyak ciyak bağırmış, oyuncak sepetini acımadan tepetaklak edip oyuncakları oradan oraya fırlatmıştır. anne de bütün gün çocuğun peşinden "oğlum yapma", "kızım bırak kardeşinin saçını" diye dört dönmüştür. akşama baba gelir. çocuğun hedef bellidir: babanın sırtı. baba sırtı yeri geldi mi kaydırak, yeri geldi mi salıncak olabilecektir. oysa baba eve girdi mi koltuğuna yığılıp kalır. çocuk babanın üstüne tırmanmaya çalışmaktadır. haklıdır, babayla vakit geçirmek istemektedir. onun keyfi de baba için de çocuk için de bir başkadır. o anda annenin tepkisi gelir işte:
    - yavrum bırak babayı, baba yorgun. gel benim yanıma.
    baba perişandır. anne de yorgundur. ama babanın haline bakar aynaya bakmadan. adam çorapları bir yere fırlatmış, ayaklarını ovuşturmaktadır. zaten anne arkasını döndü mü uyuyakalacaktır. kızarmış gözlerinden uyku akmaktadır. eli yavaşça çenesinin altına gider. artık kafasını kendi değil, o el tutmaktadır. yavaş yavaş el de kayacak, başı düşecek, uyku bedene gelecektir.

    çocuk annesinin zamanında kendisini "sinir eden" bu uyarısının nasıl duygularla yapıldığını ancak kendi de "adam yorgun" dediğinde anlayacaktır.
  • işten gelen babanın küçük çocuğunun sesine katlanamadığında çocuğa söylediği söz.
    ''baba yorgun,git birazda annenin kucağına.''
  • askerlik literatüründe de telaffuz edilen bir kamyon arkası yazısı ve halk edebiyatı repliğidir.
    tezkereci askerler son zamanlarında rutin işlerden ellerini ayaklarını çekerler yavaş yavaş, ağırlıkla gazinoda * tv izleyip çay içerek vakit geçirirlerken, birisi gelip bir işe çağırdığı zaman verdikleri artistik cevaptır.
    yanısıra bu arkadaşların mevzubahis ifadeyi ranzalarının kenarlarına yanına şafak ve memleket yazmak suretiyle kazımaları da popülerdir.
  • diğer kamyon arkası yazılara benzemeyen, diğer hepsi gibi lümpenlik barındırsa da çok daha insancıl ve doğal söz öbeği. insanın aklına saatlerce direksiyon sallayan, uyumayan, dağın başına, yolsuz yurtsuz yerlere gönderilen, hatta bazen döndüklerinde gariban olduklarından paraları verilmeyen, dolandırılan, aç kalan kamyon sürücülerini akla getiriyor. evet 2 saniyede düşündüm hepsini bravo.
hesabın var mı? giriş yap