• seneler önce koray şunu deyivermişti:

    hayatımı üflerken elimden, aşklarımı silerken derinden
    dostlarımı yanımda tutarken, saf bir şekilde ayakta kalırken

    ailemin yanıda dururken...

    sevgim var,kalbimde, yollarım var,önümde
    gerçekleri saklarken içimde, huzur buldum,bildiğim yerde

    ailemin yanında dururken...

    ben,sen,o,biz
    ne farkeder...
    sonu yok bunun,sonu yok...

    ...ve şimdi kutlu özmakinacı...

    bir erkeğin babasını anlaması için onun yaşına yaklaşması [gerekliliğini anlatan şarkı] gerekiyor galiba...
  • yüksek sadakat, katil ve maktul albümünden muhteşem sözlere sahip bir şarkı

    bahçede durdum az önce
    kapının tam önünde
    bunca yıldan sonra babamın evinde
    her şey eski yerinde

    bana bakmış gülerek duvardaki resminde
    anlatıyor kuma harfler çizerek denizin tam önünde
    rüzgar var sesinde
    sahile koşan bu dalgalar, dörtnala atlar gibi
    özgürce yaşa hayatı, süzülen kuşlar gibi
    kaybolma, adressiz mektuplar gibi
    kaybolma, kumlardaki harfler gibi

    ve artık gün solarken
    unutulan bu bahçede
    anlıyorum resme son kez bakarken
    babam benim içimde
    rüzgar var sesinde

    sahile koşan bu dalgalar, dörtnala atlar gibi
    özgürce yaşa hayatı, süzülen kuşlar gibi
    kaybolma, adressiz mektuplar gibi
    kaybolma, kumlardaki harfler gibi

    sahile vuran bu dalgalar
    günleri sayar gibi
    geç kalma yaşa hayatı
    sanki yarın yokmuş gibi
    kaybolma, adressiz mektuplar gibi
    kaybolma, benim gibi
  • insanın tüylerini diken diken edebilecek şarkı sözlerine ve kabak kemane melodilerine sahip şarkı. babamı daha çok özletip, ona bir telefon açmamı sağlıyor.
  • insana babasını ve baba evini özleten ılık bi şarkı. niye ılık bilmiyorum, ilk dinlediğimde öyle bi his verdi bana.

    sahile vuran bu dalgalar
    günleri sayar gibi
    geç kalma yaşa hayatı
    sanki yarın yokmuş gibi
    kaybolma, adressiz mektuplar gibi
    kaybolma, benim gibi..
  • son zamanlarda yoğunca yaşadığım anne babamı kaybetme korkusuyla cebelleştiğim bir uykusuz gecede, kafamı dağıtmak için açtığım playlistimde çalmaya başlamasıyla beni paramparça eden yüksek sadakat şarkısı. yıllardır dinlemiyordum. o bahçeleri o evleri hiç unutmamak ihmal etmemek lazım.
  • en iyi turkce rock sarkisi dersek agir kacacaktir ama kesinlikle ve kesinlike yuksek sadakat'in en iyi sarkisidir. duzenlemesiyle, sozleriyle, solosuyla tam anlamiyla olmus bir karisimdir bu sarki.
  • çok baba bir yüksek sadakat şarkısı. nasihat bile veriyor.

    şarkının gelişimi muhteşem. başta sakin bir arpej, ardından temiz bir ritm, nakarata girerken ve devamında yaylıların kullanımı ile duygunun yükseltilmesi ve o güzel solo ile bitiriş. anlatmak istediğini o kadar güzel anlatmış ki resmen her dinlediğimde gözümün önünden klip geçiyor. ki şarkının bir klibi yok.
  • ekmek elden su göldendir...
  • orta tempolu, degerli ve orta ya$a dogru dort nala ilerleyen bunyeyi du$uncelere sevkeden, babaya henuz hayattayken gosterilmesi gereken hurmeti $oyle bir animsatan, katil ve maktul'un en iyi parcalarindan biri.. kapani$ solosu fistik gibi olmu$, konserlerde emprovize ve uzatilmi$ halini bekliyoruz.
  • öyle bi şarkı ki, babanız yaşarken dinlenemeyecek şarkılar listesine 1 numaradan girmiştir.

    her akşam vapurla iş dönüşü müzik çalardan yüksek sadakatin hep hareketli şarkılarını dinlerdim, yine bi bahar akşamı vapur keyfini yaparken şöyle bi listeyi karıştırıp bu şarkıya denk geldim... ilk bi kaç sözün hemen ardından dayanamayıp başka bi şarkıya geçtim ve kendi kendime o an sağ olan babamı düşünüp ya ona bişey olursa diye birden irkilip "bu ne biçim şarkı ya, adamın morallerini bozuyo" dedim

    sadece 10 gün sonra, babam vefat etti....

    sonra babamın evine döndüm hayatımın kalanını geçirmek için...."babamın evinde" artık bu şarkıyı kolayca ve gözyaşları eşliğinde dinleyebiliyorum...
hesabın var mı? giriş yap