• hayattaki her ihtimali yaşamaya hazırım. ölmeye bile.. ama annemi, babamı, kardeşimi kaybetmeye öyle hazır değilim ki.. şuan yazarken düşünmeye başladığımda bile gözlerim doluyor. anne babalarımızın ömrü uzun olsun.
  • gözünün önünde can çekişmesi kadar zor olmaz bence .onunda seninde sonunun ölüm olduğunu bildiğin halde acı sonu beraberce beklemek . ölüm kurtuluştur .
  • 28 kasım 2014 gece 01:00 suları, çalışıyorum annem aradı baban rahatsızlandı çabuk gel diye. nasıl geldim bilmiyorum. geldiğimde zaten olan olmuştu. filmlerde olur ya evin duvarları üzerime geliyor gibiydi. gördüm babacığımı uyuyordu sanki. inanamadım. kötü bir kabus gibiydi. gasılhane, helallik, namaz, defin işlemleri manevi bir işkence gibiydi. toprağa verildikten 1 gün sonra yani ilk sabah sanırım kelimelerle tarif edilemeyecek kadar kötü bir his. 3 yaşındaki yeğenim evin içersinde babamı arıyordu kahvaltıya uyandırmak için, dedeciğim nerdesin falan diyerekten :( ilk zamanlar çok dramatik ve fazlasıyla acı ve ağır bir süreç yaşadım. ilk 1 hafta-10gün kadar. taziye için gelen akrabalar, arkadaşlarım, düğünümüze 3ay kalan şuanki dünya tatlısı eşim, allah ın emri hepimiz gideceğiz, geçecek zamanla alışırsın vb. cümleler kuruyorlardı ama duymuyordum. şehir dışından gelen akrabalar, komşular taziyeler vb. bitiyor, el ayak çekilip yalnız kaldıktan sonra (yaklaşık 1 hafta 10 günlük bir süreç) dank diye vuruyor kafana yokluğu ve hiç geçmiyor. her geçen gün özlem daha da artıyor. babamla çok iyi anlaştığımı söylemem ama gittikten sonra aklımdan çıkmıyor. hani derler ya gölgesi yeter diye gerçekten öyle. sesini özlüyorum, kokusunu özlüyorum, kızmalarını, bağırmalarını.. anne babası sağ olan için allah gecinden versin, uzun sağlıklı ömür versin. sakın üzmeyin hatta of bile demeyin sonra çok ağır oluyor, dayanamıyor insan.
  • benim tanıdığım en büyük adam babamdı, yaşın kaç olursa olsun bir sarılınca kollarının arasında küçülür, kaybolur giderdin...
  • "sizin hiç babanız öldü mü?
    benim bir kere öldü kör oldum
    yıkadılar aldılar götürdüler
    babamdan ummazdım bunu kör oldum
    ..."
  • bunu yaşamayan bilemez.

    babam hastayken, bu başlığa girip kendimi hazırlamaya çalışırdım. babam vefat etmeden önce, boşuna okumuşum. asıl şimdi hissediyorum okuduklarımı, yazılanları.

    "keşke "baba seni çok seviyorum, sen adam gibi adamdın. iyi ki benim babam olmuşsun." diyebilseydim." diyenlerden değilim. fırsatım vardı. reisin gideceğini biliyordum ama söyleyemedim. boğazımda düğümlendi.

    artık eksiğim. eksik hissediyorum kendimi. yeri dolmayacak bir boşluk ve özlem. onun olmadığını düşündüğümde kafayı yiyecek gibi hissediyorum.

    birgün başınıza gelirse, aynen böyle hissedeceksiniz.
  • gerçekten başına gelmeyen anlayamıyor. 11 yıl oldu hala anneme gittiğimde babamın oturduğu koltukta gözlerim onu arar.
  • en yakın zamanda babamın yanına gittiğimde onu sevdiğimi söyleyip sıkıca sarılıcam, sağol sözlük.
  • ne kadar samimi dostun olursa olsun,

    ne kadar 'canım abim, büyüğüm' gibi tabirler kondurduğun insanlar olursa olsun;

    ayağın takıldığında,

    tökezlediğinde,

    sendeleyip düştüğünde;

    baban kadar endişelenip,

    baban kadar sana kol kanat gerip,

    arkanda dağ gibi duracak bir insanın kalmayışıdır;

    babayı kaybetmek.

    hem de sana ne kadar kızarsa kızsın.
  • “durumu çok kritik, her an her şeye hazırlıklı olun” dedi doktor. o çaresiz bekleyiş içimi kemiriyordu, ya babam ölürse? diye düşünmekten kendimi alamıyordum. ve son defa yoğun bakımın kapısından babam için çıktı doktor. ben ölsem daha iyiydi lan. böyle bir acı, böyle bir şok olamaz. ama henüz asıl vurucu anı yarın babamı toprağa verirken yaşıyacağıma eminim.

    babanız hayattayken keşke dememek için babanızla daha yakın olun, daha çok vakit geçirin, sohbet edin...
hesabın var mı? giriş yap