• + oğlum dükkana gel bıd bıdı şöyle işim var.
    - tamam.

    + oğlum gel de şu bankaya git bıdı bıdı'yı hallet.
    - tamam.

    + oğlum gel ben yorgunum bir kaç saat dinleneyim.
    - tamam.

    + oğlum gel bıdı bıdı amcan geldi seni soruyor.
    - tamam.

    + oğlum kardeşine para gönder.
    - tamam.

    + oğlum git şu takatukaları takatukacıya götür.
    - tamam.

    + oğlum sabah karşıya git şu işleri hallet.
    - yarın işim var baba, öbür gün yapayım.
    + siktir git, şerefsiz! benim senin gibi oğlum yok.
  • hep mümkün olmayan. vefat ettikten sonra onun telefonundan beni annem aramıştı. bir an gülümsemiş ve "neden olmasın" demiştim, hatta o saniye "kimseye söylemem" diye hesap bile yaptım. neyse ki deli olduğumu gizleyecek kadar akıllıyım.
  • - selamun aleyküm baba nasılsın?
    - aleyküm selam oğlum iyi işte sen nasılsın?
    - iyi baba nolsun uğraşıyoz işte iş güç.
    - heee bizde aynı işte. iyi bişey diyon mu?
    - canının sağlığı baba senin diyeceğin varsa söyle
    - canının sağlığı seninde hayde iyi akşamlar.

    işte bütün diyaloğumuz bu şekilde benim babamla. memlekete gittiğimde de aynen bu şekilde konuşuyoruz. o yüzden sürekli annemi arayıp sonra babamı çağırırım telefona.
  • telefonda veda etme kısmını çözememiş babalar yüzünden telefonun ne zaman kapanacağının belli olmadığı konuşmalardır. örneğin;
    -iyi misin oğlum bişey lazım mı bi ihtiyacın var mı?
    --iyiyim baba yok saolasın, sen nasılsın?
    -tamam.
    --ne var yok ne yok baba iş güç nasıl?
    -...
    --baba?
    -dıt dıt dıt.
  • hayatta olsaydı da saatlerce yapsaydık dediğim.
  • iyidir güzeldir de o ilk yılları yok mu o ilk yılları. bizimki hem telefona karşıydı sonra baktı olmadı gitti son model bi telefon aldı. aldığı gibi aileyi sülaleyi toptan aradı. ya da arayamadı.

    - alo, kiminle görüşüyorum?
    - oğlum ben baban.
    - anaa.. telefon mu aldın sen?
    - hee yaa. bekle mesaj atcam sana. çatt.!!
    - babaa, aloo..

    yarım saat sonra gelen mesaj;

    - oglüm, mejajım geldi mi

    1 dakka bile geçmeden aradı;

    - mesajım geld mi oğlum?
    - geldi baba geldi. yaa se...
    - tamam. çattt..!!
  • - oğlum.
    + alo baba nasılsın?
    - oğlum paran var mı?
    + var baba var merak etme. nasılsın?
    - ne kadar paran var?
    + var işte ya idare etçek kadar. iyi misin nasıl gidiyo?
    - tamam annene veriyom telefonu.
  • az önce gerçekleşeni aktarıyorum:
    +alo
    -yiyin siz
    +tamam da sen nerd....
    kapandı.
  • babam içine dönük bir insandır. genel olarak çok sessizdir. nadiren konuşurken, başının alnından çekilircesine titremesine engel olamaz ve bu ne zaman olsa içme dokunur.
    biz çocukken hastalıklı biriydi. aklı fikri kumarda. evden annemin gündeliğe giderek kazandığı ve pazar alışverişini yapalım diye bıraktığı parayı kumar için aldığı zamanlar sanırım bizim o hafta ne yiyerek geçineceğimizi düşünmeyecek kadar hastaydı. ya da kışlık kömür parasını kumarda kaybettiğinde kışın bu çocukların götü donar mı diye düşünmezdi.
    buna rağmen annem ondan boşanamadı. ne zaman boşanmaya kalksalar evden gider, sonra da yarı ölü denecek kadar hasta bir yerlerde bulunurdu. sonra annem uğraşsın dursun hastane odalarından, gündeliğe. iyileşince boşanırız derdi. o zaman da babam sözler verir, yeminler ederdi. babamı başında kasketi, sırtında ceketiyle evden uzaklaşırken hatırlıyorum en çok. yaşlandıkça duruldu, sessizleşti, kumardan uzaklaştı. yaşlandıkça imana gelmedi ama pek çoğu gibi. anneme sorsanız hala imansız der. imansız ama babadır işte. bize yaşattığı onca kabusa rağmen severim onu. bakışlarında, duruşunda , sessizliğinde dünyayı ve kendini anlayamamış, biraz mahcup, biraz hüzünlü bir yan vardır.

    annemle her gün telefonda konuşuruz. babamla ise onun bu sessizliğinden dolayı telefonda konuşmak çok güç olur ve ancak anneme ulaşamadığımda onu ararım;

    -baba, nasılsın?
    -iyiyim.sağol.sen? (tek nefeste, robot modunda)
    -iyiyim baba. ne var ne yok? nasıl geçiyor günler? sağlığın iyi mi?
    -iyi.annen.güne.gitti. (yine robot modu)
    -tamam baba. görüşürüz. öpüyorum seni.
    -ben de.özledik.gel.artık. allah'a emanet ol. (telefon direk kapanır)

    bu ne zaman olsa bir garip oluyorum hala. hayatının büyük bir bölümünü, çocukluğunu geçirdiğin adamla konuşamıyorsun. belki de diyorum yaptıklarından utandığı için böyle. babam bitmeyen bir vicdan azabının gölgesinde mi yaşıyor?
  • benimkiyle konuşmak kahredici olabiliyor bazen. bir keresinde beni otobüs terminalinden alacak, indim otobüsten, açtım telefonu;
    -baba nerdesin?
    +bu taraftayım oğlum.
    -hangi taraf baba?
    +kapı tarafında.
    -baba kırk tane kapı var hangi kapı tarafında.
    +yav kapı diyom ya oğlum, amaaann bi boku beceremiyon , koca kapıyı bulamıyon vs. v.s
hesabın var mı? giriş yap