• ikiye ayrılır.
  • şu saatte hakkında entry girebildiğime de göre, kadın vücudundaki en çekici yerdir bacak.
    oğlum fonetik olarak bile seksi. baksana; bacak, bacak, bacak, bacak. bacak bacak üstüne. bacak omza hmpfsss. bacak...öhm, neyse sabah şeriflerim hayrolsun bari.
  • yeni yılını sözlük vasıtasıyla kutlamak istediğim sevgili arkadaşım; umarım her şey istediğin gibi olur.
  • az önce kendisine;

    elmalar dizi dizi,
    bacak yeme bizi *
    sen ne çapkın adamsın
    hadi al da yiyelim bir çizi.

    şeklinde şiir yazdığım adam.
  • hakkında yılda en az 1 entry girilen yazar. yeni yılın kutlu olsun sevgili arkadaşım; umarım her şey istediğin gibi olur.
  • "tuhaftır! hâlâ sebebini anlayamadım. niye insanın bir bacağı diğer bacağını ısıtmıyor da başkasının tek bacağı iki bacağını ısıtıyor, şaşılacak şey..."

    şehir mektupları, 47. mektup', ahmet rasim, eksiksiz nuri akbayar çevriyazısından.

    -piyasadaki öteki, çoğu çalıp çırpma çevriyazılardan uzak durula.)
  • bu sabah kahvaltıaltı kahvemi içerken, eskiden tanıdığım, sakatlandığı için uçamayan sokak martısı aklıma geldi. kedi, köpek gibi mahallede yaşayıp, çerden çöpten beslenip badi badi yürüyerek bir kara hayvanı olmuştu. bu anı, beni bacaklar hakkında düşünmeye itti ve ne farkettim bilin? hiç üç bacaklı hayvan yok!!!!33

    3 nokta bir düzlem tanımladığına göre ayakta dengede durmak için en mantıklı çözüm 3 bacaklı olmak değil mi? 3 bacaklı bir hayvan, çayır bayır her açıda misler gibi dengeli durmaz mı? doğanın böyle bir faydayı es geçmiş olması, 4'ten hoop 2'ye atlamış olması şaşırtcı değil mi?

    evrimin açığını yakaladım diye kızılderili dansıma başlamadan önce, acep hareketle ilgili olabilir mi diye de düşündüm tabi hemen. ama yok, mekanik olarak makul zaten ki, onu bırak iki bacakla biz tapır tapır koşuyorsak üç bacakla haydi haydi olur. burayı deşmeye gerek yok.

    velhasıl-ı kelam, -kuyruğunu bazen depik atarken falan bacak gibi kullanan kanguruları es geçersek- doğada hiç üç bacaklı hayvan yok. bunun bir açıklaması olmalı.

    emin eğilim ama konuyla ilgili bir hipotezim, doğanın hareket esnasında 3 bacaklı olmayı tercih etmiş olması, ki hiç mantıksız değil. böylece hareket halindeki herhangi bir anda 3 bacağı yere basacak şekilde çok bacaklı olmuş olabilirler. biraz video falan bulup incelemem lazım misal çitalar veya karıncalar koşarken, belirli bir anda hep 3 bacakları yere basıyor ve artanlar hareket için havada mı oluyor diye. bu makul. bu değilse ne bilmiyorum başka hipotezim yok şimdilik.

    hiç bacaklı var yılan mılan. çok bacaklı var kırkayak, çıyan. iki bacağa evrimleşmiş insan. karada yaşayan hayvanların çoğu dört bacaklı zaten. böcekler var 6 bacaklı, örümcekler desen 8.... fok! sadece üç bacaklı yok deyip entryi kapatacakken sadece tek sayıda yokmuş diye kalakaldım? 1 zaten mantıksız da, 7 de yokmuş bak, 5 de! hadi bakalım sorun değişti o zaman.

    sadece çift sayıda bacak olması? simetriden mi acep? hımmm... bak bu olabilir. analiz yaparken ya da bir şey çizerken falan bi simetri düzlemi ararız, böylece şeklin bir yarısını çeyreğini vs modelleyip diğer yarısını çakarız ya direkt mirror'la. doğada da buna benzer bir uyanıklık olabilir mi? insan mesela boylamasına orta eksene göre simetrik. atlar simetrik, timsah simetrik, börtü böcek simetrik. genetik koda sadece yarısı için bilgi çakılıyor böylece, yarı yarıya daha az genle iş çözülüyor olabilir mi ehehehe... ahtapotta süper iş yapılmış o zaman, pasta dilimi gibi, 20-25º'lik kısmı kodlanmış sadece, gerisine ver circular simetriyi gitsin. vay uyanık. (üçüncü bacak bu teoriye göre hala mantıksız değil ama bak. iki bacak arkada bir önde, 120º'lik üçgen çizecek şekilde olsa, ön bacağın ortasından geçen dikey düzleme göre simetrik bir at hala yapabilirsin)

    neyse öf! bu sabah saçmalamamızda sakat martıdan başlayıp doğaya ilişkin bir gizeme ışık tutmuş olduk. soğan cücüklerinin neden daha lezzetli olduğunu tartışacağımız sıradaki haftasonu saçmalamamıza dek, esen kalın.
  • dalgıncık. geçtiğimiz sene ankara psychedelic rock gecesi öncesi ben bu arkadaşa yau abi bize bi afiş yapsana şunu şunu kullanalım şunu yazalım dedim msnde. sağolsun beni kırmadı. lakin derdimi anlatırken "abi altına 'acnlı' (canlı yı yanlış yazdığımızı görüyoruz) performans yazar mısın?" dedim. kendisi bu ifadeyi "acılı performans" olarak algılayıp öyle koymuş afişe. tabi biz arkadaşlara dostlara bu afişi dağıtırken bunun açıklamasını yapmadığımız için(zaman kısıtlı olduğundan) bir kaç radyoda "acılı performans puhahahahah" şeklinde duyrulurken hiçbir radyocu buna anlam veremedi. kendi içlerinde sordular sanırım neden "acılı"? diye. konsept bir gece olduğundan dolayı bir bildiğimiz vardır diyerek kimse bize de soramadı. bir tek güven erkin erkal abimiz "gitarist askere gideceği için acılı performans" şeklinde bir açıklama getirdi mevzuya. grup elemanı sevindi buna. benim için üzülüyorlar lan diye de düşünmüştür eminim. sonuç olarak bir dalgınlığı türk basınını birbirine soktu, genç bir asker adayının psıkolojisini bozdu.

    (bkz: trt deki bize bir aninizi anlatir misiniz ricasi)
  • kendi içinde bi mantığı olan insandır gene de.

    (bkz: psychedelic rock)
    (bkz: acı) (bkz: gam) (bkz: keder)
  • bide iskambil kagıtlarındakiy "vale" nin diger bir adı..
hesabın var mı? giriş yap