• (bkz: ingilizce)de arka plan. turkce konusurken cumlelere dolanir bazen, ciks olunur, ozunu kaybetmissin sen denir, titreyip kendine gelmek icin bir firsattir. bekgiraand seklinde telaffuzu makbuldur.
  • arkaplan diye de bilindiğine pek çok kereler şahit olmuşuzdur hepimiz, birimiz.
  • html sexi web sayfaları hazırlamanız için hoşunuza giden resimleri arkafon olarak kullandırabilecek kadar nazik bir dildir. html 3.0 ve sonrasını destekleyen web tarayıcıları sayfanızın arka fonuna koyduğunuz resmi görüntüleyebilir.illa ben bundan öncekileri kullanacam diyenler olabilir.aldırmamak gerekir.bunu yapmak için body şeyinin yanına background tag'ini eklemelisiniz. mesela "gecengunyarigordumyoldaustundeincebirentari.jpg" isimli bir resmi arka fon yapmak için aha $unu yazmanız gerekir:
    <body bacground="gecengunyarigordumyoldaustundeincebirentari.jpg">
    bu budur.
  • sanırım müktesebat olarak karşılık bulabilecek bir kelime. güzel oldu gibi, evet.
  • güzel bir barcelona şarkısı
  • (bkz: ardyöre)
  • müktesebatın yanında mukaddem olan da düşünülebilir. psikolojik olarak dilsel olanı; şimdiyi belirleyip dönüştürme potansiyeline sahip bilinçdışı alan, mekan veya kuvvet. psikolojide aperseptif yığın denilen ve edebiyatta art-alan olarak adlandırılan imkan. kadimliği de (bkz: mukaddem) tüm bireysel tecrübi geçmişin yoğunlaştığı bir varoluş kipi olmasından ileri gelir.
  • ing. ard yetişim
  • (bkz: geçmiş)
  • tam 22 yıl önce 32. gün programında dönemin çevre bakanı ve dönemin büyükşehir belediye başkanı arasında geçen tartışmada iki taraftan da birkaç kez dile getirilen ingilizce bir kelime.

    o dönemde alibeyköy deresi'nin taşması ile sel felaketi yaşanmış ve çevre bakanı ile büyükşehir belediye başkanı, "hangimiz daha çevreci" tartışması yaşarken; ısrarla çevrecilik 'background'larının birbirlerinden daha fazla olduğunu iddia etmişlerdi. çevrecilik background'ı o dönemin izleyicileri tarafından ne kadar anlaşıldı ya da ne kadar içselleştirildi bunu bilebilmek tabi ki imkansız.

    şahsen, background kelimesinin 22 yıl önce bir televizyon programında defalarca tekrarlanabilecek kadar geniş kullanımda olduğunu sanmıyorum. hala yaygın bir kullanımı olmayan bu kelime, büyük ihtimalle o yıllarda da yaygın değildi ve iki taraf da ne kadar 'entelektüel' ya da ne kadar 'bilgili' olduğunu gösterebilmek adına 'name dropping' yapıyorlardı.

    halkın çoğunluğunun vakıf olmadığı bir kelime üzerinden tartışma yürütmek hala kullanılan ve üstünlük sağlama amacı güden bir yöntem.

    dönemin büyükşehir belediye başkanı recep tayyip erdoğan'ın bu yöntemi kullandığı da ilgili programdan sonra yaşanan 22 yıl içerisinde tekrar tekrar gözlemlenmiştir. 'timing' kelimesini hala sokakta 100 kişiden 95'i bilemeyecek iken, recep tayyip erdoğan tarafından sıklıkla kullanıldığını gözlemleyebilirsiniz.
hesabın var mı? giriş yap