• aziz nesinin bir siiri
    arkadasim badem agaci

    sen agaclarin aptali
    ben insanlarin
    seni kandirir havalar
    beni sevdalar
    bir iliman hava esmeye gorsun
    dusunmeden gelecek karakis..
    acarsin ciceklerini ..
    bense hayra yorarim gordugum dusu...
    bir guler yuz bir tatli soz..
    acarim yuregimi hemen
    yemise durmadan carpar seni karayel
    beni karasevda
    hemde bilerek kandirildigimizi
    kacinci kez balanmisiz bir olmaza
    koo desinler bize saskin
    sonu gelmesede hic bir askin
    acalim yinede ciceklerimizi
    senden yanayim arkadasim
    havani bulunca ac ciceklerini
    nasil aciyorsam yuregimi
    belki bu kez kis olmaz
    bakarsin sevdan dus olmaz
    nasil vermissem kendimi son sevdama
    vur kendini sende bu guzel havaya
  • kış ortasındaki hava değişimlerine aldanıp olmadık zamanlarda çiçeklenmesi ve baharı meyvesiz geçirmesiyle meşhur, ağaç aleminin en düşük iq'lu üyesi..
  • insanın hayatına bir süre giren ağaçlar sonunda akraba olup çıkıyorlar. badem de bunlardan biri.
    bak bak şaşır. önce çiçek açıyo bahar dalı hesabı, bi romantik, bi romantik. sonra çağla oluyor, yeşil erik gibi (hesabı?) , yeşil etini ye çıtır çıtır. içindeki sütlü çekirdeği acı diilse beraber yenirse ayrı bir nefaset oluyor. sonra bu çekirdek katılaşıyo beyaz , taze badem oluyor ( buzlu badem). haydaa o da yetmiyo, çekirdek kuruyor: iç badem , kuru badem oluyor. kavuruyosun - tuzlu badem, şekerliyosun - tatlı, eziyosun - badem ezmesi, kurabiyesi acıbadem. sütü güzellik müstahzarı, kremi, osu busu derken bitmiyo da bitmiyo. kuru dalları, kütükleri de yakacak olarak kullanılıyor bu payamın. evet payam ( payan diyen de var.) en güzel türkçe kelimelerden biri.

    bir süre datça yarımadasında bulunan biri, özellikle baharda , oranın baharında ocak sonu şubat başı gibi yani, bademlerin çılgın gibi açtığı o bir haftayı yakalamışssa ( her sene farklı zamanlarda olur , havanın durumuna göre.) evet yakalamışsa, kar yağmadığını bunun çiçek olduğunu da idrak etmişse, kokmaz sanılan badem çiçeklerinin baygın hale getirdiği havayı içine çekmişse; yaşamı boşa geçmemiş demektir.

    havalar kışın ortasında biraz güzel gidince bademler aldanıp açıyor - zannediyo insanlar. niye aldansın ki?
    o güzelim kış havalarında bir de çiçek olarak yaşıyor - kış uykusundan uyanarak bademcik. insanlar aldanıyo.

    taş bademi, diş bademi, el bademi gibi çeşitleri de vardır. kırma yöntemlerine göre verilen adlar bunlar. yoksa bir sürü çeşidi var, biraz da hastalar şu sıralarda. eskisi kadar ilgilenilmiyo, turizm var ya.

    can yücel'in ruhu şadolsun.
  • badem ağacı aptaldır, güneşi görür görmez açar. ve ilk soğuk vurduğunda meyve vermez olur. ne diyordu aziz nesin “sen ağaçların aptalı/ben insanların/seni kandırır havalar/beni sevdalar..” badem ağacının bu aldanışından dolayı ülkemizde her yerde badem ağacı olmasına rağmen fiyatı bu kadar pahalıdır.
    edit: usta ismi
  • aldanıp kışın ortasına doğar bu güzel ağaç, şarkılar yazılır sonra haline.
    karşı kıyıda da böyle...
  • badem'in güzel sarkisi. iyi bir vokal ve tertemiz, pırıl pırıl bir müzik. aziz nesin'in badem ağacı'ndan mert özdemir tarafından uyarlanan şarkının sözleri ise şöyle:

    sen ağaclarin aptalı, ben insanlarin...
    seni kandirir havalar, beni sevdalar...
    bir ılıman hava esmeyegörsün
    düşünmeden gelecek karakışı, acarsin ciceklerini ..

    belki bu kez kış olmaz bakarsın sevdan düş olmaz,
    bir güler yüz yeter, bu gönül adam olmaz...

    açalım yine çiçeklerimizi sonu gelmese de aşkın
    kaçıncı kez bağlanmışız, diyorlar bize şaşkın...

    bu gönül hep düş kurar usanmadan,
    aldanıp her umuda sıcaklığa.
    oysa bilir coğu hüsran bakınca söyle bir maziye
    uslanmaz bu gönül nafile...

    belki bu kez kış olmaz, bakarsın sevdan düş olmaz
    bir güler yüz yeter bu gönül adam olmaz...

    açalım yine çiçeklerimizi sonu gelmese de aşkın,
    kaçıncı kez bağlanmışız diyorlar bize şaşkın..

    badem ağacı...
  • çoğalınca suçsuz olan. badem ağaçları... yanarlar. siz yanından geçmediniz mi baharlarda. demek, yanlış izlere basmışsınız. eteğinizin altındaki yanlışları arayıp, canınızı yakmışsınız. badem ağaçları.. demek, henüz tanışmadınız. oysa biz eskidik içimizde. yeni yangınlar yaktık, gözlerimizi yeni ufuklara çevirdik, ikimiz de, birbirimizin belalarını beğendik.. demek, habersizsiniz. kuşları, bizim kuşlarımızın dillerini bilmediğinden, size doğru uçabilecek olanı bulamadığımızdandır. demek, duruyorsunuz yerinizde. oysa yoluma bir daha çıktığınızda sıyrılacak kabuk bile olmayacak yaralarımızda. demek, korkuyorsunuz. dallarında yalan bir beyaz dediğiniz suretinizin yansımasıdır, kendinize bakıyorsunuzdur.
    badem ağaçları!
    iç kıyan sularla ayılıp, ilk karlı ayazı içmeye çıktım. anladım. benim yolculuğum, badem ağaçlarının yanmadığı erken baharlara..
    badem ağaçları!
    açmayacaksanız, kuşları yormayacağım ama, yazacağım. verilmiş sözüm var...

    dilerim sizin de her acınız, bir mucizeyle son bulsun.
  • bestelenip, badem tarafından seslendirilen bir aziz nesin şiiri. çok güzel bir şarkı olup klibi de çekilmiştir.
  • bardağın diğer tarafına göre çağla ağacıdır
hesabın var mı? giriş yap