• cumhuriyet öncesi çok sayıda rumun yaşadığı ilçedir. mübadele döneminde 400 yıllık yurtlarından çıkarılmak zorunda kalıp gülcemal vapuruyla anadoluya dönmek zorunda bırakılan türkler, yine yunanistana dönmek zorunda kalan rumların bıraktığı boş evlere ve arazilere yerleştirilmişlerdir. daha öncesinde de sözlük yazarlarınca en büyük mahallelerden biri olarak bahsedilen gazipaşa mahallesi 90ların başına kadar tamamiyle mübadillerden oluşmaktaydı. sahip oldukları herşeyi yunanistanda bırakıp gelen bu insanlar, güzel yaşamayı da sevdiklerinden ötürü ilçenin en gariban ancak en mutlu halkı oluvermişlerdi bir anda. arada mahallede haberler fısıldanırdı, falancalar evlerinin altında gömü bulmuşlardı diye... gerçekten de, yunanistana dönmek zorunda kalan rumlar, uzun yolda karşılaşacakları zorluklardan ötürü taşıyamayacaklarını düşündüklerinden, biraz da nasıl olsa günün birinde geri döneceğiz diye içten içte geçirdiklerinden ötürü bu ziynetleri, kıymetli eşyalarını evlerin kuyularına, temellerine saklamışlardır. ve gerçekten de bu mahallede bahsettiğim gömülerden ötürü deli gibi zengin olmuş aileler çıkmıştır. olayın gizem yanını bir yana bırakacak olursak, benim için gazipaşa atatürkçülüğün en güzel yaşandığı, atatürkün en güzel sevildiği yerdir. babam ve iki amcamın sünnet törenlerine ait, 2-3 fotoğraftan aktaracağım görüntü de anlatmak istediğimin adeta resmidir. sünnet yatağının başucunda, bir almancı olan ve sünnete katılamamış olan büyükbabamın çerçevelenmiş resmi, hemen yanında büyükbabamın babasının resmi, onların üstünde de yine aynı büyüklükte mustafa kemal resmi. bu görüntü, atatürkün kutsallaştırıldığı, ulaşılmazlaştırıldığının resmi değildir, bu görüntü hemşehrileri olan mustafa kemali aileden bir parça olduğunun, kuşak sıralamasına göre sanki büyükbabamın babasının kardeşiymiş gibi görüldüğünün resmidir. bu mahallede kimse kimseyi yargılamazdı, ufak dedikodular haricinde. çocukluğumdan kalma en güzel mustafa kemal enstantenesi de yine bu mahalleye aittir. 28 ekimi 29 ekime bağlayan gece, mahallenin bir sonraki gün tak kurulacak olan meydanında masalar kurulur, mahallenin en yakışıklı amcaları, abileri bayramlık lacivertlerini kuşanır o masalarda toplanırlardı. rakılar içilir, en güzel balkan türküleri söylenirdi. bu türküler, atatürkün en çok sevdiği deyu her 10 kasımda dinlemek zorunda bırakıldığımız, mfönün playlisti gibi 10 yıllardır değişmeyen türküler gibi değildir, çok sayıda ve çeşitlidir. ilk kadehler atatürk için kalkar, ilk yudumlar onun için alınırdı. ve bu kurulan masanın arkasında, belki de sevgilerini en güzel gösterdikleri büyük bir resim gözükmektedir. mustafa kemalin cumhurbaşkanlığı döneminde resmedilmiş bir görüntüsü, ve altında yazan yazı: muacır mustafa ( h'si yazılmamış halde), sana minnettarız. bu insanlar mübadil kelimesini pek sevmezler, belki çok resmi olduğundan ötürü, belki göç etmek zorunda bırakılmak zorunda kaldıklarını gizlemek için daha çok muhacır kelimesini kullanırlar. ve onlar için mustafa kemal atatürk, hemşehrileri olan muhacır mustafadır. saygıda elbet kusur yoktur, bu tanım mustafa kemali nasıl benimsedikleri ve özümsediklerinin göstergesidir. can dündarın mustafa filmininin bir köşesinde, hep bu sahne olsun istedim ancak elbette ki bu sahne çok az kişi tarafından bilinmekteydi. bir mübadil veya her neyse bir muhacır olarak da, ben atatürkü ilk olarak öyle tanıdım. büyükbabamın amcası veyahut ben doğmadan çok önce vefat etmiş ailemin bir büyüğü olarak...
  • belediye başkanı şükrü neiş soyismiyle gönüllerde taht kurmuştur. bir zamanlar meydanın ortasındaki karpuz maketi ilgi cekiciydi.gercekten medeniyetlerin beşiğidir,medeniyet büyümüş beşikten kalkmıştır bu yüzden bu tabirin bi sakıncası yoktur. aynı zamanda medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar olduguna göre bafra ovası canavar yuvası da denilebilir.
  • adını luvicedeki paura (pau+ra=eski su) sözcüğünden alan samsun ilçesi. çetinkaya köprüsü meşhurdur. yeni evlenen çiftleri geçirirler bu köprüden uğurludur diye.
  • dondurmasiyla*, pidesiyle*, lokumuyla*, $irasiyla, tur$usuyla, kuyu kebabiyla ve daha bilimum tadindan yenmeyen super yiyecegiyle veya mahsuluyle meshur, sewimli bir ilce. 1960larda ne kadar aristokrat ne kadar modern bi halka sahip oldugu anlatilirken gun olmus devran donmus ve bafra da yozlasmaya ve betonlasmaya kurban gitmistir.*

    ayrica kadikoy reks sinemasinin karsisina kafayi kaldirip baktiginizda bafra saglik egitim vakfi*ni gorebilirsiniz.
  • aşırı iç içe yapılmış bir ilçe. herşey çok içiçe girmiş. sanırım mobilet buranın resmi taşıtı. neredeyse herkeste var. insanları biraz ters biraz da cana yakın. yeni müdür olarak atandım buraya. ama alışmak çok zaman alıcak.

    bir de bafra pidesi var turan usta'yı tek geçerim. dondurma olayında ise türkeş parkının ordaki elvan dondurmaları. adamlar mado dondurması gibi yapıyorlar resmen.

    cafe olarak istanbul kafe gidilebilesi yüksek, standartların üzerinde bir hizmet vermekte.

    meydan civarındaki ada internet kafe bu ilçede gidilebilecek en iyi en hızlı internet kafedir. eve internet alana kadar idare edeceğiz bakalım.
  • üç masa ötede bafra içen bir tanrı
    bacak bacak üstüne atmış
    penceresinde bir şehir şehirde bir sokak
    ...
    ece ayhanin bu "beyaz rus kadın" siirinden sonra bafra neymis diyerek ogrendigim sonrasinda olsada icsek dedigim sigaradir
  • çarşısı çok canlı olan, insan, araba kaynayan samsun ilçesi. geçen sene bir saatliğine uğradığımda ağzım bir karış açık kalmıştı. çevre yolundan giderseniz, başlangış ve bitiş levhalarından başka bir şey görmüyorsunuz. ama içerde binlerce yıllık kültürü, tarihiyle, gördüğüm en kalabalık çarşılardan bir tanesiyle, eski evleri, modern apartmanları, palmiyelerle süslenmiş geniş bulvarlarıyla çok canlı bir şehir var. yabancı plakalı arabaların çokluğundan, yurt dışına bayağı bir göç vermiş olduğu da anlaşılıyor. yoğun kalabalığın bir nedeni de bu olsa gerek. çok verimli bir ovanın ortasında bulunması, tarım ve ticaretin gelişmesine yol açmış. keşke bütün ilçeler böyle olsa. insanlar büyük şehirlere doluşmasa. ayrıca 85.000 kişilik merkez nüfusuyla orta ve doğu karadenizin en büyük ilçesi.
  • bafranın meşhur yiyecekleri
    bafra dondurması; ballıbabada yenmesi gerekir, gençlik caddesinin sonundadır, balkaymak kötü bir taklididir.
    bafra pidesi ; kapalı kıymalı ve açık pastırmalı yumurtalı (yumurta kayısı kıvamında ve limon sıkılarak) yenmelidir, diğer çeşitler sonradan türemedir, orjinalinin yanından geçmemektedir.
    kaymaklı lokum ; yuvarlak lokumun içinden 1 parmak kalınlığında taze kaymak geçer, üzeri pudra şekerlidir. çabuk bozulacağından çabuk tüketilmelidir, enfestir.
    nokul : bayramlarda yapılır, cevizli, üzümlü, şekerli bir hamurişidir. satılmaz, birine konuk olmaya bakın.
    yanıç : bildiğiniz etli ya da ıspanaklı elde açılan gözlemedir, bu çeşitleri makbuldur, diğerlerine itibar etmeyiniz, bu da satılmaz.
    açık havuzu benim bildiğim 30 yıldır vardır, faliyettedir, ve kadınların da kullanımına açıktır (haftada bir ya da iki gün, dönem dönem değişiklik gösterir). palmiyeler ve meyve ağaçları ile çevrilmiş, nefis bir mekandır, bir yanı orman, bir yanı kızılırmaktır. çocukluğum her cumartesi burada çimmekle (yüzmek-yıkanmak) geçmiştir, yüzmeyi burada öğrendim.
    3 havuzdan oluşur, eskiden suyu ırmaktan çekilirdi, bazen kurbağalarda bu suyla havuza gelirdi, epey yüksek bir trampleni vardı, 3,5 metreye dalış yapardık buradan.
    bahçeli evleri hala vardır (bizde de var bi tane) ama sayıları kat karşılığı vere vere iyice azalmıştır. biz direniyoruz.
    bütün bunlara bakarak yaşanası bir yerdir diye düşünmeyin, yaşanmaz, yozdur, yolda rahat rahat yürütmez insanı. yakınındaki sahil kasabaları çok daha gelişmiştir. denize kıyısı olmadığından sanırım böyle yoz kalmıştır.
  • nüfusu 142000 kişiden fazla olan bir "ilçe"dir. böylesine büyük ve kalabalık bir "ilçe"den tanıdığınız 3,5,20,70,150... kişiyi referans alarak insanı hakkında genelleme yapmak ve bunu tüm "ilçe"ye bağlamak ne kadar doğru olur tartışılır. bu "ilçe" hakkında katılacağım tek genelleme pidesi hakkatten dünya üzerindeki en lezzetli pide olduğudur.

    not: gerzespor taraftarıyım.

    edit: nüfus güncellmesi. speşıl tenks to onurdemir
  • sigara paketi değil, kuran sayfası gibi ambalajı olan efsanevi sigara. şimdi biri yerde görse bu paketi, alıp 3 kere öpüp alnına koyup yüksek bir yere kaldırmazsa şerefsizim:

    http://img.blogcu.com/…amsun03_baframadensigara.jpg

    http://img.blogcu.com/…ds/samsun03_bafra_4f42_1.jpg

    http://img.blogcu.com/…ds/samsun03_bafra_4ffb_1.jpg
hesabın var mı? giriş yap