*

  • insan vucudundaki kemikleri birbirine baglayan ve onlarin adam gibi hareket etmelerini saglayan seylerin ters hareketler ya da agir darbeler sonucunda kopmasi olayi..
  • bunun bi önceki aşaması bağ gerilmesidir.
  • ameliyatsız düzelmeyen bir sakatlıktır..iyileşme süresi de 3-4 aydan başlar..bir de bağların tamamen kopmadan yırtılması olayı vardır ki yapılan atroskopi sonrası sağlam egzersizlerle yırtığın kaynaması sağlanır..
  • keşke kırılsaydı * denebilecek olcude ağır bir sakatlıktır. söylenmesi pek bir havalı olsa da babayı aldığınızın resmidir. eger yırtlık cok buyukse buyukbabayı almıssınızdır. yok yırtık ana bağlarda değil, destekleyici yapılarda ise alçı ile 3-4 haftada iyileşebilirsiniz. ama hayatınız boyunca o bolge diger yerlere gore daha bir dolgun olacaktır.
  • zedelenen bölgede yanma,sızı ve ani şişme hissedilen ilk belirtileridir.
  • 3,5 aydır çektiğim, daha da çektireceğe benzeyen illet.
    hala bileğim şiş, hala biraz yürüyünce topallamaya başlıyorum, hala değnekle geziyorum kardeşim, alt tarafı bileğim burkuldu bu ne ya...
    cidden kırılsaydı daha iyiydi dedirtiyor, tecrübeyle sabit...

    aylar sonra edit: şu an 14 ay oldu bağlar kopalı, 6 ayda değneği ve atel takmayı bıraktım -bünyemin yavaş iyileşmesinin ve hareketsizlikten aldığım kiloların da etkisi çok tabi- fizik tedavi uzmanının gösterdiği hareketleri evde yaparak ancak kendine geldi bileğim. artık yürürken problem yok, ama hafif bir şişlik kaldı, hala yüksek biryerden inerken, hoplarken falan dikkat etmem gerek yoksa ani ama gelip geçen bir acı oradaki arızayı hatırlatıyor. 1-2 ay önce başka birşey için gittiğim ortopediste gösterdim, oraya kortizonlu iğne yapmaya kalktı, kaçtım... geçecek elbet...
  • eger ayni zamanda kirik da varsa, kirikla ilgilenmekten cok dusunemeyeceginiz hadisedir. tabi bu dedigim kirigin ciddiyetine gore degisen biseydir. fekat dusununuz ki, diyelim ki kol uzvundan bahsediyoruz. hem ust kol kemiginizi (bkz: humerus) ortasindan ve dirsege yakin yerinden ayri ayri kiracak, hem de dirsek baglarinizi koparacak kadar sert bi darbe yediniz (aldiniz diyemiyorum, zira boyle bi darbe ancak yenilir!)heh iste o zaman baglarinizin koptugunu unutuyorsunuz, sadece kiriklara odaklaniyorsunuz, hayir yasadim ordan biliyorum. kirilsaydi daha iyiydi dedirtir mi bilmem, zira kirikla ugrasmak cok zor is imis a dostlar.
  • berbat bir olay, öyle böyle değil. zaten bağınız koptuğu an hissediyorsunuz berbat bir ses duyuyorsunuz. yapılması gereken şey hemen hastaneye koşup mr çektirip olabildiğince çabuk bir şekilde ameliyata girmek. tabi ki ameliyatı yapacak kişinin çok iyi olması lazım. böyle durumlarda kasaplara emanet etmeyin kendinizi mazallah topal olursunuz.

    yaşadığım bir bağ kopmasını anlatmak istiyorum belki genç sporcu arkadaşlara ibret olur. ayak bileğimde hem iç hem dış bağları koparmayı başardım ayrıca dış bağlardan bir tanesi bildiğin ortadan kopmamış, bağlı olduğu kemikten bir parça kemik kopartarak kopmuş. http://www.biofiz.com.tr/…/images/ayak/ayakbag1.jpg resimde de görülebileceği gibi kopan bağlardan bir tanesi talus kemiğinden parça alarak kopmuş. evet bütün bunların hepsini tek hamlede başardım. çok iyi hatırlıyorum röntgen çekildikten sonra bir parça kemik havada duruyordu. şansıma doktor ülkenin en iyi ortopedistlerinden* bir tanesi imiş. adiam mr'ı inceledikten sonra apışıp kalmıştı iki üç telefon açıp "elimde garip bir vaka var" dediğini hiç unutmam. kendisi ameliyatımdan iki gün sonra kanada'ya bir konferansa gidecekti o konferansta ayağımı göstermek için bir sürü fotoğraf çekip ameliyatı kaydetmişti hatta hakikaten o derece ilginç bir sakatlık oldu. bu sakatlık yüzünden basketbol genç milli takım kapısından döndüm.

    bu tarz sakatlıklardan uzak durmak için, sonrasında deli gibi pişman olmamak için* her zaman bilekli ayakkabı giymek lazım. ayrıca piyasada biraz pahalı da olsa çok güzel koruyucu ürünler var bunları kullanmak lazım. ama tabi ki takozluk yapıp gidip kösele ayakkabı ile smaç basmamak lazım. gerekli önlemleri almak için illa bir yerleri kırıp koparmak gerekmiyor.
  • bu olay halı sahada geçiyorsa, (hangi eklemde ve uzuvda olduğu önemli değil) sizi bu hale getiren elemana dalaşamamanın sabırsızlığını yaşarsınız. evet ayrıca halısaha sesinizle inler. o sese ambulans bile yetişebilir. futboldan soğursunuz. ebedi kalan bir aksaklık olarak kalacaktır vücudunuzda. dokulara yayılan her türlü organik maddeler, kasları ve diğer dokularıda zedeler. anti-moral ekibi iyi günler diler.
  • bazı ülkelerde* teşhisinin 2 haftayı bulduğu sakatlanma. çekilen acı öyle bariz, öyle keskindir ki, acıdan kıvranırken karşınızdakini çaresizlikten salya sümük ağlatabilir, ambulans çağırmasına neden olabilirsiniz..

    zamanında fark edilmezse, (ayak bileğindeki sakatlanmalarda) bilekten dize kadar siyahlaşma -morarma değil- oluşabilir. anormal ürkütücü bir görüntü, ama zamanla geçiyor. genelde doktorlar atel takarak yatmanızı tavsiye ediyorlar, zira ameliyat kesin tedavi değil. yatmak derken, yaklaşık 3 ay boyunca yemeğinizi yatakta yiyecek, banyo yaparken yardım alacak ve hatta yatarken traş olacaksınız (oha).

    fizik tedavi, havuz içinde egzersiz, soğuk kompres ve bacağı yatarken kalp hizasında yukarıda tutmak suretiyle 3 ayın sonunda koltuk değnekleri olmadan yürümeye başlayabilirsiniz. ancak sakatlanmadan uzun süre sonra dahi koşmak yerine yüzmeniz ve yürümeniz tavsiye ediliyor; bu da demektir ki voleybol, basketbol, tenis vs gibi bir çok spordan uzak durmanız gerekiyor.

    tabi bu süre içinde tüm filmleri, dizileri, maçları ve hatta gündüz kuşağı programlarını izleyip bir popüler kültür bombasına dönüşmeniz an meselesi. pembe dizi izleyerek ispanyolca öğrenmiş bir arkadaş var. aman dikkat.
hesabın var mı? giriş yap