• guzel memleket. sokaklarda alkol almak serbest bi kere. ulusal yemekleri conch'mus, denedim pek begenmedim. karayip denizi gercekten resimlerdeki kadar guzel, ama plajlari icin ayni seyi soyleyemicem. ben bi tek grand bahama'yi gorebildim gerci; o unlu fotograflarin cekildi kisimlar muhtemelen diger adalar, ya da diger kiyilar. ama insanlar cok seker, fiyatlar makul, gidip gormeye deger bi yer. bol paraniz olursa zaten dunya kadar aktivite var katilabileceginiz, yunuslarla yuzmekten tutun scuba diving'e veya cave diving'e kadar. eet.
  • geceleri çok tehlikeli, gündüzleri ise yeryüzündeki cennete dönen adacıklar. nassau başkenti olup cruise ile gidilmesi tavsiye edilir. benim gittiğim gemi norwegian sky idi. hayatımın en güzel tatilini yaşamış bulunmaktayım. 24 saat açık büfe mi olur lan allahsızlar !?!
  • karayipler'de, tam olarak ''exuma cays exumas'' konumunda yer alan, nassau'ya 95 mil ve miami'ye 250 mil uzaklikta bulunan, 224.20 hektarlik ''darby island'' adasi yaklasik olarak 40 milyon $'a satilik durumdaydi en son.

    edit: sahibinden.com ilani gibi olmus. yanlis anlasilmasin, adayi satan ben degilim. o kadar param olsa kendim alirdim zaten.
  • bahamalar'da yüzerken domuzlar size eşlik edebilir. civar adalarda vahşi ama bir o kadar da cana yakın domuz sürüleri varmış. bu domuzlar çoğu zaman yüzen turistlere eşlik ediyormuş. sevimliye de benziyor keratalar. valla ben biraz şaşırdım açıkçası.

    google görseller =>

    http://en.wikipedia.org/wiki/pig_beach
  • amerika birlesik devletleri'ne yolunuz düserse sayet ucuz bir ucak bileti buldugunuz taktirde muhakkak ugramanız gereken; ogrenciler icin oldukca ekonomik olan tatil mekanı. baskenti nassau'da ozellikle konaklama ve gece hayatı çok uygundur.
    adada fish'n fries isimli genelde yerli halkın tercih ettiği ve inanılmaz uygun fiyata yiyip icebileceğiniz reggae muzik dinleyip sokaklarda dans edebileceğiniz bir eglence bölgesi de vardır yalnız ortamdaki yegane beyaz olma ihtimalini goze almanız gerekmektedir. yerli üretim rom ve özellikle romlu keki bir de kalik isimli biranın keyfini çıkarma imkanını göz ardı etmemek gerek.

    nassau'dan atlantic paradise island'a botla gectiğiniz takdirde öğrenci bütçesinin biraz daha üstünde daha karsılasacaksınız. örnek vermek gerekirse atlantis otelin yalnız kumsalından yararlanmak ve aquaworld'e günlük bir ziyaret için 80 dolar bayılmanız gerekecektir. bütçe kasmanın lüzumu yok derseniz yerli halkla beraber cable beach'te takılmak güzel bir opsiyon olacaktır.

    hamiş: iş bu entry ilk olarak 02.06.2008 tarihinde yazılmış. sonrasında sözlükle bağımı koparmak istediğim bir dönemde ise silinmiştir. teşekkürler yedekleme fasilitesi.
  • o denizde yuzmem lazim, tabii once parayi bulmam lazim
  • ülkede savaş çıkarsa kaçmayı düşündüğüm yer. türk vatandaşlarından 8 ay vize istemiyorlarmış, o arada kaynar giderim diye düşünüyorum.
  • bankalarinin 223 milyar $ varligi (asset) olan ülke. bu asset ülkenin milli hasilasinin (gdp) 26 kati.
  • florida'nın 70 - 80 mil açıklarında bulunan, onlarca hatta yüzlerce irili ufaklı adadan müteşekkil takımadanın oluşturduğu ülke. ülke üç büyük adanın etrafındaki küçük adalardan oluşmaktadır. bu üç büyük ada grand bahama (büyük bahama adası), bimini ve new providence (nassau)'dir (gerçi başka irice adalar da var ama en önemlileri bunlar olduğu için andım. gemi turlarında da bu üç ada daha sıklıkla ziyaret edilir).

    eski bir ingiliz kolonisi olan ülke 1973'te bağımsız olsa da hala ingiliz kraliyet ailesi'ni monarşi olarak tanır ve her yerde kraliçe'nin portrelerini görmek mümkündür. yönetimde ve sosyal hayatta da ingiliz etkisi elle tutulacak ölçüde belirgindir. zamanında ülkeye getirilen köleler (hepsi köle olarak gelmemiş, bazıları amerikan bağımsızlık savaşı sırasında ingiliz yönetiminin tanıdığı hürriyet döneminde gelmiş, aşağıda tekrar bahsedeceğim) sayesinde ülkenin nufusunun önemli çoğunluğu siyahlardan oluşuyor. ülkenin nufusu yaklaşık 400 bin ve ingilizce konuşuluyor ülkede. konuşulan ingilizce gayet anlaşılır bir ingilizce, diğer kolonilerdeki gibi bozuk bir aksan yok. muhtemelen amerikan etkisi sayesinde. para birimi bahama doları olsa da, 1 bsd eşittir 1 usd olduğu için pratikte ikisi beraber kullanılıyor.

    bahamalar, amerikan bağımsızlık savaşı sırasında önemli bir rol de oynamış. dönemin amerikan sömürge yöeneticilerinden biri olan iskoç asilzadesi john murray (4. earl of dunmore), savaş sürecinde işlerin kötü gittiğini görünce, siyahlara ingiliz ordusu saflarında savaşmaları karşılığında özgürlül vaadetmiş ve epey bir siyah bu sayede özgürlüğünü kazanmış. bütün bunlar abraham lincoln'den yüzyıl kadar önce vuku buluyor ama john murray epey tartışmalı bir isim çünkü bu yaptığının ahlaki nedenlerden çok stratejik nedenlere dayandığı iddia ediliyor. bu iddiayı desteklemek için de savaştan sonra bulaştığı köle ticareti ve bir çok konuşmasına yansıyan ırkçı söylemler öne sürülüyor (şahsen ben ikna oldum). ingiliz askeri savaştan yenik ayrılınca kanada ve bahamalar'a çekiliyorlar. işte o sırada ingiliz ordusunda bulunan eski köleler buradaki insanların ataları (tabi daha öncesinde adaya getirilmiş siyahi köleler de var).

    askeri açıdan da önemli bir tarihi var adanın. hiç saldırıya uğramamış olsa da john murray son savunma hattını bahamalar'a kurmuş. onun döneminde yapılmış olan bir kaç tane kale ve karakol (ingilizce'de fort olarak geçiyor; bir tanesi hariç kale denemez, daha küçük yapılar, o yüzden karakol olarak çevirdim ama başka önerilere açığım) yapılmış. ziyarete açık olan bu 'fort'lara bir uğramanızı tavsiye ederim. muhtemelen savaş sonrasında yeterli donanıma sahip olmayan amerikan donanması adaları almak için üstelememiş ve 4. earl of dunmore john murray, başarısızlıkları dolayısıyla geri çağrılmış.

    bugün bahamalar'ın ekonomisi turizme bağımlı ve hemen herşeyi amerika'dan (abd) ithal ediyorlar. dolayısıyla her şey ateş pahası. özellikle düğün seromonisi ve/veya balayı için amerikalıların başlıca uğrak yerlerinden biri. zaten girişte elinize tutuşturulan gümrük kartlarında ziyaret amacı olarak seçeneklerden ikisi 'wedding' ve 'honeymoon' (düğün ve balayı). zaten her yerde yeni evli çiftler ve hatta gazinoda düğün sonrası kumar oynayan davetliler (hatta gelin ve damat; abartmıyorum gözümle gördüm) görürseniz şaşırmayın.

    ülke, kağıt üzerinde epey zenginmiş gibi görünse de istatistik biliminin kör noktası sizi yanlış düşüncelere yöneltmesin. çok gelişmiş, gelir adaletinin sağlandığı bir ülke değil. hatta fakirlik diz boyu. ingiliz kolonilerinin genelinde görüldüğü üzere altyapı çok da sağlıklı değil. temiz su kaynakları bol olmasına rağmen musluk suyu bırakın içmeyi banyo yapmaya bile müsait değil. mecburiyetten banyo yaptığınızda, kaldığınız süre boyunca saçlarınız diken diken gezmeye hazır olun ve suyu sakın içmeyin. ishal olup (ya da midesini bozup) tatilini zehir eden alman ve israilli turistleri görünce ne demek istediğimi anlayacaksınız. yine sokaklarda pek kaldırım yok. yolun ortasından yürüyorsunuz. trafik lambaları çok az ve genelde sadece araçlar için. ayrıca trafik soldan akmasına rağmen hem sağdan hem soldan direksiyonlu araçlar var ve sürücüler hiç durmayacaklarmış gibi geliyorlar. yani demek istediğim, dikkatli olun.

    daha önce nassau başlığına yazdığım şeyleri burada tekrar etmek istemediğim için burada kesiyorum. ilgi duyanlar (bkz: #67047459) numarali girdimden nassau özelinde diğer detaylara ulaşabilirler. yine bahamalar ile ilgili (bkz: #67047859) numarali girdime bakabilirler. unuttuğum bir şey olursa düzenleme yaparım. gidiniz geziniz efem!..

    iyi yolculuklar!..
  • panama (bkz: bocas del toro) derim ve susarım
hesabın var mı? giriş yap