• havadaki su buharı(nem) miktarının artması nedeniyle ortaya çıkar.

    şöyle ki; güneş ışınlarının dünyaya dik olarak gelmeye başlamasıyla denizlerde buharlaşma miktarı artar, bu da havadaki nemi artırır. yazın da kimi zaman nemin yüksek olması nedeniyle bunaltıcı bir hava olduğunu farkederiz ama baharın ilk zamanlarında bu yorgunluğu hissetmemizin asıl nedeni, mevsimsel geçiş nedeniyle vücudun buna ayak uyduramamasıdır. çünkü havadaki yüksek neme bağlı olarak vücuttaki nem miktarı da artar, ama havalar yazın olduğu gibi sıcak olmadığı için de biz bu nemi terleyerek atamayız, bu durumda vücut kendisini korumak için damarlara büzer ve kan akışı düşer. kanın düşmesi ile vücuda daha az oksijen gittiği için de bir yorgunluk ve halsizlik hissiyatı oluşur. bu durumdan en az etkilenmenin yolu sabahları sağlam bir egzersiz ile terleyip güzelce bir duş alarak güne başlamaktır.
  • inanmazdim, palavra derdim ama bi aydir ustume coken devamli uyuma durtusunden, canimin hic bi sey yapmak istememesinden, butun bu isteksizlige ragmen calismaya calisip gene de bi arpa boyu yol aldigimi farketmekten nasil kurtulcam bilemiyorum. otobuste gelirken insanlari izledim, herkes bi mutsuz bezgin gozuktu gozume. paranoyak miyim neyim..
  • dört mevsim hissettiğim yorgunluk.
  • mevsim itibariyle yaşadığıma inandığım yorgunluk türüdür. gece 11 gibi yatmama rağmen sabah 7.30'da sanki hiç uyumamış gibi, sanki bütün gece biri beni dövmüş de sağımı solumu kırmış gibi hissettiren iğrenç bir yorgunluktur aynı zamanda.

    tez zamanda yok olması dileğiyle.
  • 1er saat uyanma araları verilerek bir günün tamamının yatakta geçirilmesinin bahanesidir bu bahar yorgunluğu, çok fena bişeydir. başınızı kaldırsanız başınız ağrır, önünüzde yığınla duran ödevlere selam edip arkanızı dönüp yatar uyursunuz.uyanınca yine aynı sahneyi tekrarlayıp hadii bir daha falan. bahar şenlikleri başladığında ne hikmetse geçeceği tutar, e fiore hani sen hep uyuyordun ne oldu yavrum? eğlenceyi görünce ayıldım diyesiniz gelir kendinize,ama yok bunun da bahanesi hazırdır, e yaz geldi ondan..
    (bkz: hadi bakalım)
  • candan erçetin bahar yorgunluğunu sorgulamış.

    "bahar geldiğinde mi ben böyle olurum
    yoksa böyle olduğumda mı gelir bahar"
  • sürekli uyku uyuma gibi bir etkisinden muzdarip olduğum yorgunluk.
  • gelmiştir yine tipini siktiğim.
    zerre enerji kırıntısı bırakmaz insanda. biraz dışarı çıksan kendini eve zor atarsın. göz kapakların hep ağırdır, kafan ağırdır. gerginlik de verir bünyeye ama sinirlenmeye bile halin olmaz genelde. sorumluluklar karşısında bakış açısı, halan taşıyan modeli "ne yapıyoruz biz ki biz ne yapıyoruz ki"dir. lakin kıçını kaldırmadan o kilitli kapılar açılmıyor, o yürekler açılmıyor :(
  • uykudan yorgun uyanmak mı dersin, yorgunluğa rağmen uyuyamamak mı dersin ruh yorgunluğu mı istersin gönül yorgunluğu mu ne ararsan var bu ara üzerimde...

    3 gündür anlamsız, katma değersiz bir iş için yaptığım koşturmaca ve kendime vakit ayıramam da cabası oldu; ben de hepsini topladım bahara yükledim.

    gerçi bir gün önce "ya şu babetlerle mi çıksam" derken bugün yine tayt çizme ikilisine geri dönmüş olmamı, yine grilere siyahlara bürünmemi de bahardan başka bi'şeye yüklemek haksızlık olurdu zaten.

    öyle bir atalet ki üstümdeki akşamki oyuna bile gidesim yok, mızıkçılık yapan olmamak için bir sorun çıksa diye bekliyorum resmen. * hafta sonu spa, masaj bi'şeyler ayarlasam, bi'de güzel uyusam geçer mi acaba? (bkz: biraz uyusam geçer belki) hem belki pazartesi güneş de açar, negzel olur!
hesabın var mı? giriş yap