• tshirt giydikten sonra üzerine uzun kollu bişey girsem mi yeaa hava nasıl ki diye iki veya üçleme düşüyorsan bahardır.
  • bizim buralarda yağmurun yağması
  • özellikle öğlenleri yürürken burna gelen çim kokuları
  • bana bugün bahar geldi sanırım. bundan sonra yağmur da yağsa sıcaklıklar bir düşse bir mevsim normalleri üstüne çıksa bir üşüsek bir ısınsak da kaç yazar. bana bugün geldi bahar.

    hardal sarısı ayakkabılarım çıktı kuytudan, uzun garip kesimli rengarenk eteklerim çıktı dolaptan. yün atkılara seremoni ile veda, hoş geldin fular.. sallantılı küpeler, hafif makyaj, renk cümbüşünde kaybolan bir kız çocuğu gibi mi oldum sanki diye gülümseyerek baktığım aynalar.. bir de evet göbeğim mi çıkmış biraz ne nidaları eşliğinde fiti fiti yürünen yollar..

    diğer insanlar nasıl anlıyor bilmiyorum.. ben hiç somut verilerle anlamadım baharı çünkü, sonradan artık her yerde birileri dedi de duydum ki bahar gelmiş. ama bu ellere sanırım bugün itibariyle geldi. üstelik geçen sene bana bahar gelmemişti.. daha doğrusu onu elimden kaçırmıştım.

    insanın çürüyen içinin toparlanması, kalk artık silkeleniyoruz, küllerimizden yeniden doğuyoruz, bu baharı da kaçıramayız, vakti geldi de geçiyor çağrısının kafa ütülemesi ile de doğru orantılıymış biraz gelişi..

    neyse. sonuçta hoş geldin bahar. boş gitme mümkünse..
  • yarım avuç eriğin sokak tezgahlarında 20 liraya satıldığınını gördüğümde anlıyorum ki bahar gelmiş. bir ay daha beklersen aynı fiyata 3 kilo alırsın hadi şimdi vapura binelim iç sesleriyle kendimi kandırarak yine tezgahtan uzaklaştım bugün.
    ilkbahar için erik,
    sonbahar için kestane.
    (bkz: onlara göre çikolata bana göre süt)
  • her an yağmur yağabilir endişesiyle yağmurluk ile haşır huşur gezmek, sonra güneşin açması ile o mont'un içinde pişmek, elde mont diyar diyar gezmek...

    (bkz: umut sarıkaya)
    (bkz: mont beni)

    tedarikliyim diye sevindim durdum
    sıcağı görünce yandım kavruldum
    mecnun oldum çöllere savruldum
    kırk kapıya muhtaç eyledi mont beni...

    bir garip ercanım bu dünyada konar göçerim
    gahi ağlar gahi gülerim
    mont elde diyar diyar gezerim
    onulmaz dertlere saldı mont beni...
  • frezyaların çiçekçilerin sepetlerini doldurmaya başladığı andır. kokuları bahari vazgeçilmez yapar.
  • benim için polen alerjisidir
  • (bkz: erguvan)
    istanbul için (bkz: lale)
  • dünyanın en rahatsız edici burun ve damak kaşıntısının başladığı andır.
hesabın var mı? giriş yap