• bahcede ot keserek para kazanan meslek grubu.. (bkz: bahcevan)
  • müşterilerini adam yerine koyan peynirci. şöyle ki; geçen gün aldığım beyaz peynir çok yavan çıktı ben de sinirlenip mail attım "kardeşim bu ne yahu kilosuna 20 tl veriyorum tada bak" şeklinde. hemen telefon eedip adresimi aldılar ve bana yeni peynir getirdiler. öğrendim ki bu peynirler mağazalara dağıldıktan sonra dolaba geç konduğu için mayışabiliyormuş. o yüzden bir daha böyle olmayacağının garantisini veremiyorlar. tabi eminim satın aldığım magazaya bir ihtar çekiceklerdir. şimdi peynirimi yemeğe gidiyorum müsadenizle.
  • (bkz: salopet)
  • sabahın köründe gelecek, kimseden hayır görmeyip yağmurun altında rezili çıkmış olan bahçe masası ve sandalyelerini zımparalayıp vernikleyecek, eli çabuksa da kalan zamanda saksıları boşaltıp temizleyecek diye üzerinde çeşitli planlar yapılan kişidir. bunun eli de yavaştır, ağır ağır hareket edecek şimdi, güneşin altında çimlere bir ağaç altına yayılıp bir elinde fırça, bir elinde sigarası ile farkettirmeden yanına davet eder edasıyla çileden çıkma ile keyif çatma duyguları arasında insanı götürüp getirtecek diye düşündürten insandır. gerçekler devreye girdiğinde de bu durumu değiştiriverecek varlık... bu bahçıvan ki, ilk karşına çıktığı anda insanı şaşkına çevirir. rastalı saçları, turuncu gömleği, bol kesimli kotu, tertemiz beyaz canvas ayakkabıları, sırt çantası, gencecik... gözler pırıl pırıl, dişler tüm siyahlarınki gibi bembeyaz, tertemiz, mecbur olmadıkça gülümsemiyor... ön lisans diplomalı, her duyduğu "çok güzel olmuş" lafı karşısında gözlerinin içi gülen, bol bol teşekkür eden, verilen karşısında mahçup olmadan bir şeyi almayan bu bahçıvan, elindeki sihirli fırçası ile bahçe masasına dokunmuş, sihirli hortumu ile saksıları yıkamış, insanı mahçup bırakmış, parayla onu mutlu edemeyeceğini sezdirtmiştir gizliden. ve gözümü arkada bıraktıracak tek kişidir şu andan itibaren.
  • başrollerinde jeff fahey, pierce brosnan gibi oyuncuların oynadığı, stephen kingin bir romanından uyarlanan, zamanında bayağı bayağı korkutmayı başarmış, bilim-kurgu, gerilim filmlerinden biridir. orjinal ismi the lawnmower man idi.
  • ben anlarım/severim diye bu firmanın suda top mozzarella diye bir türevi geçti elime. tek üretim amacının insanlara 'ne varsa bizim peynirlerde var, mozarella falan dedikleri rezil birşeymiş' dedirtmek olduğuna inanıyorum.
  • migrosta satılan ambalaşı şişmiş kendisi de bozulmaya başlamış kaşarla ilgili aradığımda sıcakta kalmıştır, firmamız dönecek size biz bu tür şeylere çok önem veririz dedikten sonra aylar geçtiği halde ses seda etmeyen güvenilmez firma. ayrıca kaşar indirimdeydi. o zamandan beri migrosta sürekli indirimli peynirleri var, bir firmanın bu kadar istikrarlı kampanya yapması düşündürücüyken indirimdeki ürünlerini incelediğimde havuzdaki peynirlerinneredeyse yarısında son kullanma tarihi olmadığını farketmiştim. şimdi gıda dedektifi adlı faydalı oluşumun migrostaki organik tavuk konusundaki skandal ifşasını görünce her şey anlam kazandı. 2 katı fiyat verip yarısı kadar yerim ama böyle şüpheli kampanyalardan ürün almam artık. tavuk gibi öldürme riski olan bir üründe bu sahtekarlığı yapanlar kuru gıdalarda, unda, bakliyatta, süt ürünlerinde neler yapabilir.
  • hayatımda yediğim en kötü kaşar peynirini yapan marka. bunlar o kaşar peynirine ne koyuyor araştırılmalı yada açıklamalı. böyle bir tat olamaz. yenecek gibi değil.
  • doğalgaz kokulu ve tatlı bir kaşar peynir yemek istiyorsanız doğru adrestesiniz.

    bir kaşar peynir nasıl doğalgaz kokabilir ve ağzınızda çiğnerken doğalgaz yutuyormuş hissi duyabilirsiniz gerçekten ilginç. verdiğim paraya içim acıdı.
hesabın var mı? giriş yap