bakımlı

• özen gösterilmiş, bakım yapılmış.
  (bkz: bakımsız)
• (bkz: bakimli insan)
• aynı zamanda giresun'un çanakçı ilçesine bağlı bir köy.
• aynı zamanda tokat'ın almus ilçesine bağlı bir köy.
• (bkz: özbakım), bakım, bakımsız/@ibisile
• en geçerli olduğu yer benim için kafamın içidir. geri kalan her şey olması gereken kadardır, olmasa da olur denebilecek hiç bir şeye bakım yapmam. kafamın içi olunca mevzu, temizlik bezini, parlatıcıyı cilayı elimden düşürmem. fikirlerine toz kondurmayan bir özürlü değilim. fikirler benim için geri plandadır. ben denklemlerimin sağlamlığına bakarım. işleyen mekanizmayı sürekli günceller, periyodik bakımlarını yaparım. yeni bir tecrübe mi edindim motoru komple indirip sökerim. ha baktım motor bu yeni tecrübelerle toparlanmıyor, o zaman yeni bir kafamotor inşaa ederim.
  
  bütün yatırımları kafaya yaparım kazancımda kafama yansır böylece. kafamın güzel olması da benim için çok önemlidir tabi. kafanın makyajı duygusal biçimde nakışlanır. yani mükemmel bir şeyler hissedecek bir kafaya erişmedikçe bakımlı ve güzel bir kafadan söz edilemez.
  
  bakımlı bir kafa sağlam bir kafadır. herkesi derinden etkileyecek yaşamsal kaygılardan doğan acziyetler, bakımlı bir kafayı sinek ısırığı kadar etkilemez. senin feleğin şaşar, benim sıkıntıdan uykum gelir.
  
  bakımlı bir kafa sizi asla yarı yolda bırakmaz çünkü daha yola çıkarken bir yerlere varmıştır bile. bakımlı kafa her an büyük bir savaşın içinde galip konumdadır.