• hala bazilari icin olum sebebi.
  • kimi zamanlar guzel, kimi zamanlar sikinti verici, kimi zamanlarda ise gereksiz durum
  • adamin televizyona cikip -biz bir mali alirken tabii ki defolu olup olmadigina bakicaz- diyebildigi tuketici haklari konusunda hassas bir toplumda tarti$manin cok da anlamli olmadigi bir konu.
  • bekaret'in shakespeare agziyla soyleni$i..
  • üstünde başörtüsü, altında da zarı olmadan kendini ahlaksız kabul eden bir kesim var ki, yetiştirilişleri ve çevreleri nedeniyle bu insanları yadırgamamak gerekir
  • insanların kendi dağarcıklarında, kendi benimsedikleri idealar doğrultusunda önem kazanan bir hadisedir. eğer bakire olarak evlenmek istemekteyse bi dişi, saygı duyulmalıdır, öte yandan yine bi dişi evlenmeden önce de bazı şeyleri tatmak istiyorsa, buna da saygı duyulmalıdır. ama bazi dişileri bazı şeyleri yapmalari için zorlayan bir kitle var ise, buna saygı duyulabilinir mi bazı çevrelerce.
  • aralarinda bi sevismelik fark olan 2 durum
  • geri kafali geli$memi$ isanlarin taptiği 13. yüzyil bağnazliği.
  • olmak ya da olmamak kadar muhim paradoks. zira hayattan zevk almak da onu yasamak kadar muhim olsagerek.
  • verdikleri beyanatlar her ne kadar bekaret karşıtı görünse de her erkeğin gönlünde bakire biriyle** birlikte olmak yatar. ilk olmanın verdiği hazzı yaşamak, psikolojik açıdan erkekliğe erkeklik katar.

    hal böyle olunca hatun kısmına büyük görevler yüklenir. bakire olmak ya da olmamak konusunda kararsızdır. henüz ortaokul sıralarında, hatta bazı sapıkların elinde ilkokul sıralarından itibaren uğradığı tacizlere göğüs germek, namusunu temsil eden o eşsiz vücut parçasını korumak zorundadır. annesi ona öyle tembih etmiştir: sakın oğlanlarla oynama, elletme kendini. bilir ki annesinin sözünden dışarı çıkarsa orospu olacaktır. amının kıymetini bilmeyen parasının da kıymetini bilmez.

    korku dolu bir yaşamın ardından cinselliği annesinin günlerinden duyduğu kadar öğrenip meraklanır. komşu teyze nagehan hanım zevkten dört köşe olduğunu balandıra ballandıra anlatmakta, postacıyla gurur duymaktadır. ama anneler sadece babalarla birlikte olmaz mıydı? aklı karışır bir anda. kapı aralığından dinlediği konuşmalar gittikçe ilginç olmaya başlamış, merakını biraz daha arttırmıştır.

    ya nursel hanım? o 50 yaşındaki dul kadın. karşı komşusunun oğlunun bekaretini nasıl aldığını ağzından salyalar akıtarak anlatmıyor muydu şimdi... demek ki neymiş erkeklerde bakire olabilirmiş. ama nasıl? kendisi gibi hiç cinsel ilişkiye girmemiş bir erkek de bakire sayılabiliyormuş. ama tayfun onu bir kere öpmüştü, bekareti bozulmuş muydu acaba? evet, buda seks yapmak sayılırdı herhalde. nurgülen halası öpüşmenin günah olduğunu söylememiş miydi? seks yapmak bu kadar zevkliyse neden kendi de yapmıyordu? ama yapsa annesi kızardı. bir keresinde annesi evde kalır koca bulamazsın demişti. ama arkadaşı ayşegül çıktığı çocukla öpüşüyordu, kimse ona orospu demiyordu. evet, ayşegül'e sorup öğrenmeliydi. işin içinden bir başkasının yardımı olmadan çıkamayacaktı.

    bakire olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu.
hesabın var mı? giriş yap