• balik restaurantinda kofte var mi diye soran insandir. benimdir. diger balikseverler tarafindan mutemadiyen ayiplanirim. balik benim icin sadece baliktir ve hepsi aynidir. tuzda levrek hicbisey ifade etmez. raki balik vazgecilir bi ikilidir. haftada bir balik yemezsem olmem. cipuranin mevsimini bilmem. yillarca yemesem aklima gelmez. kokusunu da sevmem. aslinda tum deniz urunleri benim icin oyledir. sadece ahtapota karsi daha iyimserim. onu denk gelirse bir iki tirtikliyorum. ha omega3 yok b12 yok bilmemne konulariyla kafami ziken baliksever arkadaslarima da hep ayni seyi soyluyorum:
    sevmiyorum lan napiim.
  • benim de aralarında bulunduğum grup. sevmiyorum derken tiksinmiyorum tabiki de ama küçük balıkları katiyen yiyiemiyorum mesela. tadına karşı bir yargım yok balığın ne seviyorum ne tiksiniyorum benim için kendisi bir yeşil fasülye gibi. küçük değilse varsa yiyor, ama normal zamanda ah bir şu balıktan olsaydı demiyorum.

    ps: küçük balıkları yiyemememin sebebi, hala daha anatomik bütünlüğünü koruyan eti hayvanları yiyyememle alakalı. kısacası kafası, gözü olması biraz rahatsız ediyor. yoksa somondu, mezgitti olur gayet. canlısını gördüğüm kurban etlerini de yiyemem mesela ben. olmuyor.
  • balığı yemeye üşeniyordur.

    şahsen ben öyleyim. üşeniyorum arkadaş tek tek o kılçıkları ayıklamaya. çocukken bol kılçıklı bir denemem olmuştu.
    ayıkla ayıkla bitirememiştim. sonrasında ''amaaaann ye gitsin'' deyip ağzıma atmamla, devasa bir kılçığın canımı yakması bir olmuştu. bir de ufacık çocuğa balık yerken yardım etmeyen ilgisiz ebeveyn olayı var ki, oraya hiç girmeyeceğim.

    hamsiden başka balık yemem bu yüzden. hamsi la bu, batsa nelocagh.
  • içinde bulunduğum gruptur. bir türlü kendisiyle barışamadım. tamam nefret etmiyorum ama burnumu tıka tıka ancak yiyebiliyorum. sırf sağlıklı olduğu için kendimi yemeye zorluyorum. balık seven insanlara çok özeniyorum. onlardan biri olabilmeyi çok isterdim.
  • neden bilmiyorum ama oldum olası sevmem balığı.
    kokusu, tadı vs.. yediğimde midem bulanıyor ve kusuyorum. yemek konusunda seçici bir insan olmadığım için aklıma ilk gelen seçenek alerji.
  • tipik akdeniz insanı refleksidir.

    etli yemeklerin yoğun tüketildiği akdeniz yöresinde balık yeme kültürü karadenizliler kadar gelişmemiştir.

    ayrıca stereotip olarak akdeniz insanı rahata olan düşkünlüğüyle bilinir. balık yeme eyleminde ortaya çıkan külfet, akdenizlilere yorucu gelir.
  • belki de mangalda yapılmış, üzerinde hafif is kokusu olan bir çipura yememiştir.
  • bence nerede doğup yetiştiğiniz ve ailenizin beslenme kültürünün çok önemli olduğunu gösteren bir unsurdur. ben samsun'da doğup büyüdüm, balık konusunda ne kadar şanslı olduğumu 8 sene ankara'da 13 yıl istanbul'da yaşayınca anladım. evet samsunlular, ordulular vs. balık konusunda çok şanslılar çünkü balık sevmeme gibi bir lüksleri yok. zengin de olsanız fakir de olsanız her kış evler balık kokar. kiminde hamsi, kiminde palamut, mezgit, zenginse kalkan.... kışın sokaklarda araba ile balık satılır. ben bu ortamda büyüdüm. kırmızı eti annem haşlama veya kavurma olarak yağlı yağlı önümüze koyduğundan kırmızı eti reddettim balık güzeldir dedim. her daim balık yedim. ancak büyüdüm ve kırmızı etin iyi bölümlerinin marine edilerek ne kadar harika olacağını anladım. ancak aynı şekilde istanbul'da çocukluğumdaki samsun kadar rahat iyi balık bulunamayacağını anladım. yok arkadaş bu şehirde insanlar balık yemiyor, ya da nüfus çok olduğundan iyi balıkları zenginler kapıyor uygun fiyatlı balık arayanlara çer çöp düşüyor.bu şehirde doğup büyümüş biri balığı sevmezse anlarım. çünkü aramak lazım, o balıkçı bu balıkçı araman lazım. dışarıdan herhangi bir yerden al balığı durumu yok.
    aynı şekilde adam iç bölgelerde büyüdüyse ve balık deyince ya buzhaneden gelen donmuş balıklar anlamına geliyorsa veya baraj gölünden tutulan tatsız sazan balığı anlamına geliyorsa o adam da balık sevmez.
    hamsiyi, mezgiti, palamutu çok seven ben artık bu üçünü eve koymaz oldum. sadece norveç somonu yiyorum, çünkü istanbul'da iyi hamsi yok veya var bize kalmıyor.
  • denizden babam çıksa yerim affetmem modunda bir insan olarak asla anlayamayacağım insanlar. balık sevilmez mi ya. şöyle fırında levrek buğulama, ızgarada çupra ya da somon, tulumu çıkarılmış bi güzel kızartılmış izmarit, mezgit fileto. çerez niyetine yemelik hamsi ya d sardalya kızartması. neyse…
hesabın var mı? giriş yap