• birleşmiş milletlere göre madencilikten daha tehlikeli. iddialara göre her yıl 24 bin kişi ölüyormuş...
  • vazelin ve neutrogena arasindaki fark kadar açiktir kuzey denizi ile akdeniz balikçisi arasinda.
    (bkz: )
  • avrupa birliği devlet ve hükümet başkanlarının 17 aralık 2004 tarihli zirvesinde aldığı karar doğrultusunda 3 ekim 2005 tarihinde yapılan katılım konferansı ile önümüze konulan avrupa birliği müktesebatına uyum için elimize verilen çerçeve belgesinde yazılı 35 başlıktan birisidir.

    tanıtıcı toplantı : 24 şubat 2006
  • balıkçılıkta insan oğlu o kadar başaralı hale gelmiştirki, böyle giderse 50 yıl içerisinde okyanuslarda hiç canlı kalmayacağı tahmin edilmektedir.

    denizler dünya yüzeyinin %70'ni kaplar ve dünya üzerindeki canlıların 3/4'ü denizlerde yaşamaktadır.
  • bugün amatör balıkçılığın bir sonucu olarak saroz körfezinde yavru bir yunus öldürüldü.
    cinayet işlemeden eğelenemez misiniz gerçekten?

    görsel

    görsel

    görsel
  • bilgim olmayan bir konuda, çıktığım bir geziden edindiğim izlenimler doğrultusunda birşeyler yazmak istedim.

    yemesinden büyük keyif aldığım bu besin deposunun nasıl tutulduğunu hep merak ederdim.bu mesleği icra eden bir arkadaşım, "gelmek ister misin?" diye sorunca hiç düşünmeden evet dedim.balık sezonunun açıldığı ilk gün yola koyulduk.

    limandan çıkışımız adeta bir şölen havasıydı.geçimlerini bu yolla sağlayan aileler, ekmek teknelerini ve yakınlarını uğurlamak için coşkuyla sahile akın etmişlerdi.hareket etmemizle birlikte işaret fişeği,silah atışı,korna sesleri birbirlerine karıştı.birkaç şova yönelik turdan sonra, avlanmanın vakti gelmişti.tekneler içerlerinde bulunan balık radarlarını izleyerek marmara denizi'ni arşınlıyorlardı.öyle bir iş ki; hareket edildiği gibi bir balık sürürüsüne rastlamakta mümkün, bütün bir gece boyunca avlanamamakta...kısmet işi yani.bizimkisi ilk gecede ikinci durum gibi oldu.uygun anı bekleyen kaptan tam emin oldu ki; feci bir rüzgar çıktı."niye rüzgarda ağ atılamıyor?" diye sorduğumda kaptan bana, "ağ atılırsa eğer rüzgarın etkisiyle paraşüt gibi olur dolayısıyla toparlayamayız." dedi.

    rüzgarın dinmesi umuduyla biraz daha dolaştıktan sonra sabaha karşı limana geri döndük.tayfalar bu durumdan memnun oluyor tabi.sonuçta onların maaşları tutulan miktar üzerinden ödenmiyor.yani iş olmaması onların işine geliyor.ben şansıma söverken arkadaşım, asıl tutuluş anını merak ettiğim için, yarın birdaha gelmemi söyledi.

    ertesi akşam iftardan sonra tekrar yola çıktık.bu sefer hava koşulları avlanmak için güzeldi söylediklerine göre.dünkü esen rüzgar bugün yağmurun yağmasıyla kesilmişti.ayrıca yağan yağmur denizin soğumasına sebep olmuş, balıkların toplu halde bulunmasına yol açmıştı.hareket ettikten biraz sonra ilk ağı attık.iş başladıktan sonraki ciddiyet ve özveriyi kelimelerle anlatmak imkansız.ilk atılan ağdan sardalya çıkmıştı.çok lezzetli olmasına rağmen para açısından çok kazançlı olmadığı için memnun etmedi tabii.elimizde oynayan balıkları tutulduğu gibi pişirip yediğimizden dolayı lezzetli kelimesini rahatça kullanabiliyorum.

    balık tutulduktan sonraki bir dizi işlemin ardından istavrit avına koyuldular.malesef istavrit için ağ atılan bölgede de istavritten çok sardalya çıktı yine.3.cü ağda tekrar sardalya çıkınca gerisigeriye denize dökmek zorunda kaldılar.kötü bir durum ancak fazlasını satamadıklarından dolayı böyle yapmak durumundalar.bu durumu oluşturan balık hali oluyor aslında.ölü fiyatından balıkları alıp, yüksek kazançla 3.cü şahıslara satınca bu tablo ortaya çıkıyor.ordaki emeği gördükten sonra ben haksızlığa uğradıklarını düşünüyorum.her işin kendine göre zorluğu vardır elbette ama balıkçılık çoğu işin birazcık önünde bana göre.akşam ızgarada yaptığım sardalya ise, tutuluşunu gördükten sonra daha bir lezzetli geldi .) ...
  • (bkz: #29307260)
  • yapılan bir araştırmada orta doğu'da yaşayan insanların en az 12.000 yıl önce gelişmiş balıkçılık araçları kullandığı ortaya çıkmıştır. görsel - görsel

    arkaik balıkçılığın incelenmesi, kullanılan malzemelerin bitki lifleri, ahşap gibi doğada kolayca çözülen malzemeler olması nedeni ile oldukça zordur. buna rağmen erken balıkçılık teknolojisinin bugüne kadar oluşturulan en büyük koleksiyonlarından biri olan çalışma kullanılan teknikler hakkında araştırmacıların fikir sahibi olmasını sağlamıştır.

    almanya'daki römisch-germanisches zentralmuseum arkeolojik araştırma enstitüsünden antonella pedergnana liderliğindeki ekip, kuzey israil'deki hula vadisi'ndeki ürdün nehri'nde bulunan 19 kemik balık kancası ve altı tane yivli taş üzerinde çalışmıştır. bulunan yivli taşların ağırlık (kurşun) olarak kullanıldığına inanırlar.

    israil tel hai koleji'nden profesör gonen sharon: "kancalar, boyut, özellik ve yapım becerisi açısından modern kancalara inanılmaz derecede benziyor. ayrıca kancalar, balığın kancadan kaçmasını önlemeyi amaçlayan alt çengel gibi günümüz kancalarında nadiren bulunan özelliklere sahiptir." diyor.

    bu karmaşık yöntemler göçebe yaşam tarzından tarımsal yaşam tarzına geçiş ile ortaya çıkmıştır. bu balık avlama araçlarını kullanan insanlar avcı-toplayıcıydılar ancak tek bir yerde, taş evlerde yaşıyorlardı. diğer kaynaklar tükenebilirken, balıklar çok daha kolay bulunabildiği ve yıl boyunca mevcut olduğu için büyük ölçüde balığa yöneldiler.

    kancalarda büyük bir çeşitlilik vardı, bu da farklı balıklar için farklı aletlere ihtiyaç olduğunu anladıklarını gösteriyordu.

    sharon, "kancalara baktığımızda, birbirine benzeyenlerin olmadığını görüyoruz. her kanca boyut, özellik ve stil bakımından farklı. bu değişkenlik, bu insanların balık davranışlarıyla ilgili sahip oldukları mükemmel bilgilerle açıklanabilir.

    hangi boy ve tür balık için hangi kancanın iyi olduğunu ve her balık türü için hangi özelliklerin en iyi sonucu almak için gerekli olduğunu tam olarak biliyorlardı.

    ayrıca, bölgede bulunan balık kemiklerinden, yakalanan balıkların boyutunun çok küçük balıklar ile 2 metreden uzun dev sazanlar arasında değiştiğini biliyoruz." diyor.

    aletler birçok yönden modern kancalara benzese de, bazı farklılıklar da vardır. "jrd balıkçıları (jordan river dureijat) kancalarda delikler açmak yerine (muhtemelen kemikler yeterince güçlü olmadığı için) oltayı kancaya ve ağırlıklara yivler, çıkıntılar ve karmaşık düğümler gibi çeşitli yöntemler ve hatta tutkal kullanarak bağladılar."

    kancaların kıvrımlarındaki bazı oyuklar ve bitki lifi kalıntıları, balıkçıların yapay yemler kullandıklarını düşündürmektedir.

    sharon "sinek balıkçılığının kullanılması, balık davranışı hakkında tam ve derin bir bilgi birikimine işaret ediyor. bazı balık türlerinin su yüzeyine yakın böceklere saldırarak avlandığını ve sinek taklidi yapan yapay bir yeme saldıracağını bilmelisiniz. yani 13.000 yıl öncesine kadar hula gölü balıkları hakkında bilinmesi gereken her şeyi biliyorlardı.” diyor.

    kaynak
  • ya, memleket iş gücündeki payları ile görsel medyadaki, ne bileyim, reklamlardaki görünürlükleri arasında süper bir fark var. mutlaka o bereli, yağmurluklu, eli ağlı adam bir görünecek, yoksa tüm türkiye olmuyor...
hesabın var mı? giriş yap