• dışkısı ile iklim değişikliğine savaş açan deniz canlıları.

    nasıl mı?

    her balina her yıl yaklaşık 200 ton yiyecek tüketir ve demir bakımından son derece zengin kalamar ve ahtapotla beslenirler. daha sonra su yüzeyindeki tüm demir dolu dışkılarını dışarı atarlar.

    balina dışkısı, okyanusun fitoplanktonu için besin haline gelen suyun üzerinde yüzer. bu bitkiler de demiri oldukça severler.

    fitoplankton beslendikten sonra deli gibi çoğalabilir ve sayılarını tek bir günde ikiye katlayabilir. daha sonra uzaydan bile görülebilen yeşil bir girdap oluşturabilirler. görsel

    bunlar da çok fazla fotosentez yapar ve bol miktarda çözünmüş karbondioksiti emer. ayrıca her türlü deniz canlısını beslerler.

    fitoplankton öldüğünde, vücutları yedikleri tüm karbonmonoksitle birlikte okyanusun dibine düşer. oraya indiklerinde, orada kalırlar, bu da gezegenimizden çok fazla kirliliğin ortadan kaldırıldığı anlamına gelir.

    video anlatımı için

    kaynak: interestingengineering

    düzenleme: imlâ
    düzenleme 2: video linki düzenlenmiştir.
  • su altındaki akrabalarımız.

    ataları 70 milyon yıl önce karaya çıkmış etçil memeliler. dünyada yaşamış en iri hayvan türü, dinozorlardan bile büyükler. balinalarla birçok ortak noktamız var; anneler bebekleri emziriyor, uzun bir çocukluk ve eğitim dönemini yaşıyoruz. bu memelilerin özelliği. sosyal yaratıklar kısacası.

    hayvanların görme ve koku alma duyuları çok geniş. çünkü bu onlar için hayati önem taşır, varolma savaşında ayakta kalabilen olabilmek için öğrenmeye güdülüdürler. ancak, balinalar çok daha özel ve sıradışı. karanlık sularda koklama ya da görme büyük bir önem taşımaz, bu yüzden onlar çarpıcı bir ses iletişimi geliştirmişlerdir. okyanusta çok büyük bir düşman görmedi balinalar, ta ki birkaç yüzyıl önce insanlar keşiflere başlayana kadar..

    iletişim kurmak için kullandıkları sesler ya da şarkılar, insan duyma eşiğinin çok ötesinde bir frekansta. ortalama bir balina şarkısı 15 dakika sürüyor. en uzunu yarım saati bulabiliyor. bazen, toplu halde, şarkılarının ortasındayken mevsimsel göçlerine başlayıp, döndüklerinde tam kaldıkları yerden devam edebiliyorlar. notası notasına, hecesi hecesine.. notalı bir düzende söyledikleri şarkılar, bitlerle ölçüldüğünde ilyada ve odessa kitabındaki harflerin toplamı kadar olabiliyor.

    en büyüleyici olan da, dünyanın herhangi bir yerinde olan iki balinanın, derin ses kanalları aracılığıyla birbiriyle anlaşabilmesi, iletişim kurabilmesi.

    bugün, okyanuslar yüzyıllar öncesi kadar sessiz değil. muhtemelen, balinaların iletişim ağları eskisine nazaran daraldı. insanoğlu, diğer canlılar için olduğu gibi balinalar için de büyük bir tehdit.
  • yeryüzündeki en büyük,en geli$mi$ ve en çok kıvrımlı beyne sahip olan canlı türü..lakin gene zeki canlı türlerinden olan yunuslar da balina familyasındandırlar..

    insanoğlunun haberle$me konusunda yapay araçlar yaratıp onlarla haberle$me zorunluluğu olmasına kar$ın,balinalar kilometrelerce öteden birbirleriyle haberle$ebilirler,bunu da üstün algıları ve ses dalgaları sayesinde yaparlar..

    ayrıca balinaların ön kanatlarındaki kemik yapısının insanda aynı bölgeye tekabül eden omuz bölgesindeki kemiklerle anatomik benzerlikler göstermesi de ilginç bir konu olduğu gibi,anne karnındaki bir balinanın rahimdeki duru$unun aynen bir insan larvası gibi olduğunu da hatırlatmak ister deli gönlüm süper geli$mi$ insanlara..

    topluca intihar etmelerine nükleer denizaltıların sonarlarının yaydığı çıldırtıcı ses dalgaları neden olabilirken,yüzlercesinin ağlarla sıkı$tırılıp topluca katledilmesi ise insan denen yaratığın bu dünyayı hakedip haketmediği konusunda önemli soru i$aretleri yaratacaktır..

    (bkz: balina katliamı)
  • efsaneye göre atlantisin halkıdır,herşeyi aşmış olan atlantis insanı teknolojiyle falan huzura ulaşamayacağını anlar,sahip oldukarı teknoloji ile kendilerini balinaya çevirirler ve sonsuza kadar mutlu yaşarlar.
    doğadaki en büyük hayvan olmalarına rağmen gırtlkakları bir hamsiyi bile tek parçada kolay kolay yutmalarına izin vermez,planktonlarla beslenirler.bu işlem de kısaca şöyle gerçekleşir:bolca su ağza alınır,bekletilir bu sayede planktonlar dibe çöker,su sırttaki (yada herneresi ise orası) delikten dışarı atılır
  • balinalar açıkça bir kara hayvanından evrimleşmiştir. peki ama yarı balina fosilleri nerede? bacakları olan balinalar nerede?

    darwin'in mantığına göre var olmuş olmaları ve büyük olmaları gerekir. öyleyse neredeler?

    yıllar boyunca balinaların kökeni belirsizliğe mahkumdu. artık durum değişti. son birkaç on yılda fosil kayıtları mükemmel bir şekilde tamamlandı. aynen darwin'in öngördüğü gibi. aynen darwin'in umduğu gibi. artık bir kara hayvanının bir deniz hayvanına dönüşümünü gösteren hayret verici bir fosiller zincirine sahibiz. ön ayakların nasıl yüzgeçlere dönüştüğünü, arka ayaklarınsa kaybolduğunu; balinanın burun deliklerinden değil de kafasının üzerindeki bir delikten nefes almaya başladığını gösteriyorlar. bize gösterdikleri bir şey daha var. balinaların yaşam ağacındaki yerini de gösteriyorlar.

    kanıtlar kelimenin tam anlamıyla bir ayak bileği mafsalında yatıyor. ilkel balinalarda ayak bileklerinin inekler koyunlar ve domuzlar gibi çiftlik hayvanlarının ayak bileklerine şaşırtıcı derecede benzediği görülüyor. yine de balinaların atalarını bulmak için fosillere bağlı kalmak zorunda değiliz. dna'yı da kullanabiliyoruz. bunu yapmak içinse afrika'ya gitmemiz gerekiyor.

    deniz memelilerinin dna'sını herhangi bir başka memelininkiyle karşılaştırınca şaşırtıcı birşey ortaya çıkıyor. yaşayan en yakın akrabaları hipopotamlar. bu, balinaların hipopotamlardan ya da hipopotamların balinalardan evrimleştiği anlamına gelmiyor. sadece, deniz memelileri ve hipopotamlar birbirlerinin kuzeni. belki de 55 milyon yıl önce yaşamış olan ortak bir atadan geliyorlar.

    özellikle dna ve fosil kayıtları araasındaki bu uyum evrimi tam anlamıyla zorunlu kılıyor.

    (alıntı: bbc, "türlerin kökeni" belgeseli, 3. bölüm: darwin yanılıyor mu?)

    hiç bir fosile vs'ye bakmadan direk olrak dna'ya bakıp balina ile hipopotamların kuzen olduğunu bulmak çok süper birşey bence çünkü düşününce "aa, evet ya, aslında bazı özellikleriyle benziyorlar", diyorsun. hipopotamlar sadece gözleri ve burunları dışarıda kalacak şekilde hep suyun içinde duruyorlar. 4 ayaklı ve kocaman olmalarına rağmen suda yaşayıp, uzun süre nefes almadan orada kalabiliyorlar.
  • o govdeyi planktonla doyurmak icin aciyor agzini basliyor yuzmeye, e mide dolana kadar dunyanin obur ucuna gelmis oluyor zaten hayvan, boyle goc ediyor belki de.
  • gerçek boyutlarında bir balinayı görmek için;

    http://www.wdcs.co.uk/…/whalebanner/content_de.html
  • bebekleri ortalama, saatte 5 kilo alır.

    (bkz: oeh)
  • balinaların başlarının üzerindeki delikler burun delikleridir. ayrıca balinalar bu deliklerden su fışkırtmaz; yüzeye çıktıklarında verdikleri şiddetli nefes burun deliklerinde birikmiş az miktardaki suyu dışarı çıkarır, yani aslında balinalar o anda nefes vermektedir.
  • kiyiya vurma* yoluyla intihar eden hayvanlar.

    balina intiharlari uzerine yapilan calismalar, denizaltilarin kullandiklari sonarlarin yaydigi yuksek frekansli ses dalgalarini zan altinda birakiyor.
    vakalarin pek cogunda kulaktan kan geldigi gozlenmis, buna beyin dokusunun ciddi bicimde hasar gormesi neden oluyor. otopsi sonuclari da bu teshisi destekliyor.
    sonarlar yuzunden balinalarin beyinleri canli canli eriyor.

    bilim insanlari, ozellikle abd donanmasinin yuksek frekansli sonar sistemlerden vazgecilmesi yonunde yinelenen cagrilara kulak asmadigini belirtiyor.

    japonlarin ve inuitlerin icraatlari kadar,
    yuce sistemimizin ve bekamizi saglayan sanli ordularimizin da bu vahsetten sorumlu oldugu iddia ediliyor.

    ama biz biliyoruz ki; bunlarin hepsi bizi yipratmak isteyen gucler,
    turk dusmanlarinin borazanlari, dost ve muttefik ulke abd uzerinden bize dil uzatmaya calisanlar,
    tabii ki,
    yakinda balina soykirimi gibi, balinalara tazminat odenmesi gibi
    hatta balinalar icin toprak talebi gibi (marmara'yi istiyorlarmis) kavramlar karsimiza cikarilirsa sasmamak gerek,
    elbette caniiim..
hesabın var mı? giriş yap