• hayret ki ne hayret, sözlerini yazan olmamış. neyse ki, evde sıkıldığım şu dakikalarda aklıma geldi de, sözlüğe kazandıralım bu şaheseri... sözleri aşağıdaki gibindir.

    uykusuz gecelerin
    sabahını bana sor
    yarım kalan aşkımın
    acısını bana sor

    bana sor yalnızlığı ayrılığı bana sor
    mutluluğu tanırsın mutsuzluğu bana sor

    yıkılan yuvaların
    sonu gelmez yolların
    yaşanmamış yılların
    eyvahını bana sor

    bana sor yalnızlığı ayrılığı bana sor
    mutluluğu tanırsın mutsuzluğu bana sor

    karşılıksız sevginin, vefasız sevgilinin
    acısını bana sor
    bana sor yalnızlığı bana sor
    mutluluğu tanırsın mutsuzluğu bana sor
  • iki-üç kere art arda dinleyince adamın ağzına sıcan,hayata bakış açısını değistiren ferdi saheseri.
  • hem ferdi tayfur hem de bir arabesk klasigi. tayfur'un cekilmez a$iri aglak hali geride birakip bati enstrumanlariyla cok sesli ve olgun $arkilar yapmaya ba$ladigi doneme aittir, aynen geçen yıl ya da sabahçı kahvesi gibi.. kemanlara e$lik eden abartisiz korolar ve arka planda kendi halinde ilginc enteresan $eyler yapan klavyesiyle dikkat ceker. harbi siki $arkidir.
  • dinleyen ve bağımlısı olan herkesi başka bir yönüyle yakalayan ferdi tayfur klasiği. kimisi kemanlara, kimisi girişine kimisi de finaldeki dörtlüğe tutulmuştur bu şarkıda. benim için ise "mutluluğu tanırsın, mutsuzluğu bana sor"dur bu şarkı. isyan duygularını, sokağa çıkıp deliler gibi bağırma isteğini zirveye tırmandırır her defasında.
  • lisedeyken, simdinin tabiriyle gayet "cool" hatta biraz zorlarsam da "tikki" diye tabir edebilecegim bir sinif arkadasimin, sinifta soylemeye bayildigi ferdi tayfur sarkisi...

    buyuk celiskiydi benim icin...

    edit: kim oyladiysa, yine onume dustu bu entri, usenmedim stalkladim, kadin bir hastanede bashekim olmus.
  • bundan 55 yıl sonra arabesk hakkında belgesel yapıldığında ve ferdi tayfur'un adı geçtiğinde arka fonda çalınanacak şarkı budur, 15 senedir ferdi tayfur dendiğinde ilk aklıma gelen bu şarkısıdır hele ki girişindeki kemanlar ne gaza getirirdi insanı.

    deli gibi radyo dinlediğim günlerde, 90'ların başı ya da sonu her neyse, gece saatleri geldiğinde buğulu sesler ile yayın yapan radyocuların en çok yer verdiği şarkılardandı, bir de göreceli olarak uzun olduğu için sonunu illa piç ederlerdi, yalanı yok zamanında dinlerdim az evvel baktım yine iyi gidiyor vallahi, bazı şeylerin değişmemesi mutluluk verici.
  • adolesan döneminden kulağımda kalan, o dönemlerde herhangi bir karşılığı olmamasına rağmen mazohistçe zevk aldığım tek arabesk şarkı. televizyonda ya da radyoda duyma şansımız yoktu o zamanlar. keza klip hakgetire. hakkı bulut acısız, tatsız, tuzsuz, "henüz üç yaşında bir kardeşim var" diyebiliyordu belki ama, ferdi * "bana sor", orhan * "bir teselli ver" diyemiyordu. yassahtı hemşerim. resmi sanat zevkimiz dayanamıyordu bu garaibliklere. kulaklarımızı da bittabi men ediyordu. e ferdi kaseti almak gibi bir alışkanlığımız da yoktu. sokakta önünden geçtiğim dükkanda çaldığını duyduğumda adımlarım yavaşlar, seyredecek mağaza vitrini arardım. ferdinin o ağlak sesiyle yaptığı teganni beni kuşbaşı doğrar, kan revan içinde bırakırdı handiyse. hala dinlediğimde içim bir tuhaf olur. bir nevi seksenlerde çocuk olmaksendromu işte!...
  • giriş bölümü ile her zaman her yerde adamın amına koyan şarkıdır.
  • insanın elinde olmayan şey, zihninde var olan bildikleri değil, ne yapacağı/yaptığı konusunda açık olamamaktır. hayatta önemli olan, kendini anlayabilmek, kendin için doğru olan bir gerçeği bulmak; daha önemlisi uğruna yaşayıp ölebilecek şeyi bulmaktır. yalnızca kendi çabamızla, sorumluluğunu üstlenerek ve kendi hayatımızın parçası olarak kavradığımız şey gerçeğin ta kendisidir. yalnızlığı ve mutsuzluğu ancak böyle cevaplayabiliriz.

    seven insan yalnızca kendisini vererek mutlu olamayacağını bildiğinden; sevdiği şeyleri kıskanmaya, deforme etmeye ve rutine bağlamaya başlar. bu nedenle zamanla başka bir dil konuşur. giderek sevdiğini aptal, tatsız, sıkıcı ve acayip olarak adlandırmaya başlar. saf sevgi kendini mutlulukla vermek, deforme sevgi kendini mutsuzca kabul ettirmektir.

    ve son olarak bir erkek hiçbir zaman bir kadın kadar acımasız olamaz.
  • ne kadar güzel bi şarkı olduğunu şimdi tövbeler tövbesinde dinlerken daha iyi anladım...
hesabın var mı? giriş yap