• kitaplar için olanını almanın çok zor olduğu küçük parlak cisim. bandrol başvurusu yapmadan önce çok normal olarak yayıncılık sertifikası almak gerekiyor. iyi güzel. ama iş sertifika almaya gelince işin rengi değişiyor. ticaret odası faaliyet belgesi, imza sirküleri, dilekçe vs. vs. üç gündür kültür ve turizm bakanlığına taşındık durduk. artık adamlara "abi biz burada yatsak? nasıl olsa yarın sabah yine geleceğiz. hem ortalığı siler, süpürür, çayı da demleriz" diyecektik. bu süreç esnasında koridorlarda şaşkın şaşkın dolanan iki güvercin tebessüm ettirmiştir. arkadaşıma; aynı bunlar gibiyiz şu an dedim ama sanırım onlar binaya girdikleri delikten uçup gitmişlerdir. biz yarın yine bakanlıktayız.
  • denetim pulu.
  • cd, vcd, dvd, kaset, kitap gibi süresiz yayınlarda telif ödemelerini ve eserlerin tescillerini kontrol altına almak için kültür ve turizm bakanlığı tarafından verilen ve satılan ürünlere yapıştırılma zorunluluğu olan hologram baskılı minik etiket.

    bu yayınlardan müzik ile ilgili olanlarına bandrol alınabilmesi için önce kültür & t. bakanlığı başvuru dosyasını eser sahipleri alanındaki meslek birliklerine gönderir. telif bedellerinin ödendiğine ait onay alındıktan sonra bandroller verilir.

    vcd, dvd ve kitap gibi yayınlarda meslek birliklerinin onayı aranmaz. bu yüzden bu yayınlarda eser sahiplerine ödenecek teliflerin kontrolü sağlanamaz.

    bir vcd ya da bir kitabın korsanını yasal yollardan yapmak çok kolaydır. yeter ki bakanlığa yalan ya da eksik bir beyan verilsin. oysa bir müzik cd'sinin korsanını yapmanız için atlatmanız gereken bakanlıktan başka iki meslek birliği vardır.

    bir film çekiniz ve içinde beatles, fahir atakoğlu, phil collins, sezen aksu, sting gibi bestecilerin eserlerini kullanınız. jenerik müziği de size ait olsun. bu filmin vcd/dvd'sini basmak için başvurduğunuzda müzik eser sahibi olarak kendi adınızı beyan ettiğinizde bu yalan değil eksik beyan olur. ama bu şekilde o vcd/dvd'yi yasal yoldan basabilecek bandrolü alırsınız. üstelik bir kopyasını da telif müdürlüğü kendi tozlu arşivine koyar. vcd/dvd başvuruları için müzik eseri alanındaki meslek birliklerinden onay alma prosedürü bakanlık tarafından uygulanmadığı için bu üstad bestecilerin eserleri tespit edilemez ve korsan kullanıma alet edilmiş olur.

    bu durumun çözümü için yasa değişikliğine gidilmesi ve telif hakları kanunundaki sinema eseri tanımının değiştirilmesi ve müzik eseri haklarının tanımına aykırı durumundan çıkarılması gerekir. durum tipik bir anayasa mahkemesi konusudur. hatta hukuk profesörlük tezi konusudur. dua edelim, bir prof buna el atsındır. bağırılıp çağırılmaktadır lakin kabinedeki sinemacıların pubic hair'leri bile kıpırdamamaktadır.

    (bkz: telif hakları/#6187501)
  • film, oyun gibi karton, naylon, plastik ambalajlı ürünlerin; shrink wrap türü korumasının altına yapıştırabilmek için maket bıçağıyla ırzına geçilmesine neden olan nane. kafam kadar bıçak izleriniz, üstüne "e ambalajı geri kapatıyok" diye yapıştırdığınız ve sökerken ambalajın üst katmanını da beraberinde götüren bantlarınız bir yerinizi kesip yapıştırsın e mi.
  • başımın belada olduğu etiket. kitaplarım için bandrol alacağım ama çelişkili bilgiler var. bilen birinin yardımına muhtacım.

    istanbul yayfed'den bandrol almak için hangi evrakları hangi kargoyla yollamam gerekiyor? süreç nasıl işliyor?
  • bu bandrol ler ilk ciktigi zaman acaip sasirmishtim, nerden bilicekler ki evde ki tv nize falan bandrol alip almadiginizi falan die dusunmustum, resmiyetin ev esyalarina girisi tv nin kenarindan surekli gozume takilan seyle [nie onune yapistirilmis o da ayri konu] belgelenmisti
  • etiket
  • fr. (banderole) bayrak şeklinde bezeme.
  • kitap ya da müzik cd leri gibi fiziki nüshalara zorunlu olarak uygulanması avrupa ülke örneklerinde yoktur. bu tür eserlerde zorinlu olarak kullanımı ülkemize özgüdür. ilk bakışta anlamsız ya da gereksiz bürokrasi olarak görünse de hak sahiplerinin haklarının korunmasına yardımcı olur. örneğin bir yayınevi yazarla ve varsa çevirmenle yaptığı sözleşmeyi göstermeden bandrol alamaz. sözleşmede yazar 3 baskıda 30.000 basıma izin verdiyse yayınevi bu sayıların üstüne çıkamaz. yayınevi için faydası ise yasal kopya ile yasal olmayan kopyanın kolayca ayırt edilmesini sağlamasıdır. dolayisi ile de hem emek hem de sermaye koyan tarafların çabalarının karşılığını almasına yardimci olur.
  • kitapları berbat etme şeysi.
hesabın var mı? giriş yap