• copla kemik kırarken çıkan ses.
  • modernizme kadar dönemler kabaca klasik ve klasik olmayan şeklinde ikiye ayrılabilir. barok klasik olmayan bir dönemdir. özünde insanın uğradığı hayalkırıklığı, kendine güvensizlik, umutsuzluk, velhasıl kötü şeyler vardır. rönesans matrix iken barok zion'dur bir nevi, gerçeğin farkına varmadır. figürler telaşlıdır, bütünden çok detaylara odaklanma gözlenir. kompozisyon çok akslıdır, misal, 4 atın her biri ayrı yere bakar, ayrıca görene "az sonra ezip geçecekler beni" dedirtecek kadar öfkelidirler. bu çok akslılığın müzikteki yansıması bach'tan aşina olduğunuz üst üste binen melodilerdir, her biri ayrı telden çalar.
  • rönesansın katı kurallarına tepki olarak ortaya cıkmıstır,doğrudur. organikliğin hakim olduğu akımdır. girinti,çıkıntılar,cephede dalgalanmalar görülür. merdivenler özellikle önemlidir.
    ayrıca (bkz: barok muzik)
  • barok dönemde tarihe düşülen notlar
    1604 william shakespeare othello’yu yazdı
    1607 kuzey amerika’da ilk kalıcı ingiliz kolonisi jamestown, virginia kuruldu
    1609 galileo galilei jüpiter’in uydusunu keşfetti
    1611 incil’in yetkili versiyonu king james bible yazıldı
    1618 30 yıl savaşları başladı
    1619 ilk siyah köleler virginia’ya ulaştı.
    1625 francesca caccini, tarihçilere göre ilk kadın besteci, la liberazione di ruggiero besteledi ve polanya’da 4. wladyslaw’ın resepsiyonunda icra edildi.
    1628 william harvey kan dolaşımını buldu
    1631 ingiltere’de chloridia adlı eserin icrasında ilk profesyonel kadın şarkıcılar yer aldı
    1633 engizisyon galilei’yi söylediklerini geri almaya çağırdı
    1639 fransa 30 yıl savaşlarına katıldı
    1639 virgilio mazocchi ve marco marazolli tarafından ilk komik opera, chi soffre speri roma’da icra edildi.
    1642 – 1646 ingiliz iç savaşı
    1647 – 1659 fransız – ispanyol savaşı
    1648 – 1653 fransız iç savaşı
    1654 – 1667 rusya – polonya savaşı
    1655 – 1660 brandenburg – rusya savaşı
    1660 ingiltere’de monarşi yeniden kuruldu
    1664 – 1666 newton yerçekimini buldu
    1666 italya cremona’dan antonio stradivarius ilk kendi imzasını taşıyan kemanı yaptı.
    1666 newton ışık spektrumunu buldu
    1671 leibniz toplama makinasını buldu
    1675 londra’da st.paul kathedralinin inşaatı başladı, greewich rasathanesi kuruldu. ilk ışık hızı ölçüldü.
    1677 bakteri bulundu
    1683 türkler viyana’yı kuşattı
    1687 türkler mohaç savaşını kaybetti
    1689 – 1697 kuzey amerika’da ingiliz – fransız savaşı
    1696 thomas savery buhar makinasını keşfetti
    1699 avusturya’lılar macaristan’ı türklerden geri aldı
    1705 reinhard, keiser octavia adlı eserinde ilk kez fransız kornolarını kullandı
    1714 fahrenheit civalı termometreyi buldu
    1725 vivaldi 4 mevsim’i yazdı
    1742 handel’in messiah adlı eseri dublin’de muhteşem bir seyirci karşısında ilk kez sergilendi.
    1752 büyük britanya gregorian takvimine geçti.
    kaynak:
    http://www.beethovenlives.net/
  • barok aynı zamanda katolik uyanışını temsil eder; kabaca rönesans reformlarına karşı klisenin tekrar puan toplama arzusudur, şarşırtan ve kendini seyrettiren cehpeler, etkileyici süslemeler, freskler, dünya üzerine indirilmiş cennet ile zayıflan inancı diriltmeye uğraşmıştır. sonrasında gelen rokoko ile bitişiktir, eklektik unsurlar taşır (her ne kadar kadim yunandakinden farklı olarak çift sütunlar özellikle cephede fonksyonel değildir.) bizdeki ilk öenmli örneği nuriosmaniye camii sayılabilir.
  • barok, insana çok yakın bir üslup. hümanizm sonrası yeniden ilahiliğe yöneldiği için belki de. kilisenin tekeline aldığı ilahilikten bunalan kitleler insanileşmeye başlayınca hümanizm ayyuka çıkmış, malum. eh ifratın sonu tefrit. hümanizm de mal bulmuş mağribi gibi kantarın topuzunu kaçırmış, fazla insanileşip insanı ilah mesabesinde görmeye başlamış. kendinden gayrısını idrak edemez vaziyete gelmiş; neticesi 20. asır.

    neyse konumuz barok. bilhassa barok müzik, çalgıları, tınıları, düzenlemeleriyle insanca, pek insanca. bach, handel, purcell dışında, rönesans'tan tecrübeli italyanlar öncü tabiatıyla: vivaldi, pergolesi, albinoni, monteverdi vd. barok, mimaride de göz pışpışlayıcı. deli saraylı gibi süslü püslü ama, bu da insani neticede. asırlarca çuval giyip beline ip bağlamış evropalı özgürleşince süslenmeyecek de ne yapacak. e para da geliyor akın akın, onca ezikliğin acısını elbette taştan, mermerden, altından çıkaracak.

    veyahut barok ressamlar: rembrandt, velazquez, caravaggio filan. rönesans ve maniyerizmden el greco, brueghel, bosch gibi fevkalâdelerin izinden gidiyoruz tabii, barok'un dedeleri diyorum ben onlara. ve bernini, müthiş barok! babası da yontucu bernini'nin. roma'da fontana della barcaccia'yı [kayık çeşmesi] yapmış. hikâyesi de tatlı: efendim tiber ırmağı çok taşkın bir ırmak imiş zamanında. yine bir seferinde taşmış ve millet spagna meydanı'nda sandallarla dolanmış, evlerine kürek çekerek ulaşmış. baba bernini de çocukluğunda bu görüntüye şahit olup çok etkilenmiş ve seneler sonra aynı meydana hatırasına benzer bir çeşme yapmış. ne hoj.

    barok, bozuk inci manalı bir kelime olarak çok güzel bir sese sahip. oğlum olursa barok, kızım olursa cümbüş koyabilirim adlarını, yapabilirim böyle aşırılıklar. belki de yapmam. doygunum aşırılık hususunda. hem uyuzum da ilginç isim arayışındaki ana-baba adaylarına. benimki arayış değil gerçi, buluş. olsun. bana bu aralar versinler vasatı, versinler ortayı, gıkım çıkmaz. haminneden hâllice oldum iyi mi, barok ve cümbüş seven bir haminne, evet.
  • rönesans'ın katı kurallarına tepki olarak doğduğu söylenilen, ismi düzensizliğini simgelemek için şekilsiz inci anlamına gelen barroco sözcüğünden gelen dönem. en başta gelen özelliği ışık ve gölge kullanımıdır. işık birden parlamış ve sönecekmiş gibidir. rönesans dönemindeki kadar ayrıntıya, çizgiselliğe önem verilmemiş, dokular daha kabaca, ışık oyunlarıyla verilmiştir. sanatçılar konu olarak yunan mitolojisindeki olayları hristiyanlığa uygulayarak kullanmıştır. görüntü artık çizgi ve renk sorunu olmaktan çıkmış, daha çok düş gücüne dayanmıştır. barok sanatçısı izleyici ile sanat yapıtı arasındaki engeli yıkmak amacındadır. bu nedenle izleyicinin duygularına yönelir.

    barok dönem resimlerinde bitmemişlik hissi vardır. manzara ressamlığı önemli bir yer tutmuş, halkın güncel yaşamını ve özellikle de orta sınıfın yaşam kesitlerini resme aktarmışlardır.
    sanat atölyelerinde uzmanlık ve iş bölümü başlar. ayrılan gruplar tek bir konu üzerine yoğunlaşmıştır.

    önemli ressamları:
    caravaggio
    rembrandt
    velazquez
  • fransızcada sekilsiz inci anlamına gelen kelime. zaten kelime sözkonusu tarza cuk oturmaktadır. rönesans işlenmiş, düzgün inci ise, bu akıma da barok gibi bir isim yaraşır.
  • bach, en büyük barok bestecisiymiş. bachın muziğini az çok bildiğime göre barok müziği anladım sayılır.
  • bir resmin klasik mi barok mu olduğunu anlamanın en kolay yolu şudur: klasik kurallara göre bir kütleye ışık düşüyor ise onun hemen arkasındaki fon en koyu değerle resmedilir ki kütlesellik vurgulansın. iyi portre fotoğraflarında da bunu görebilirsiniz. aynı zamanda kütlenin gölgeli tarafı ile fonu ayıracak derecede aydınlık bir gölge de mevcuttur. işte barok resimde gölgeli taraf kütlenin nerede bittiğini göstermez. ışıklı taraf da, fon ile kütleyi öne çıkaracağına, yansır. puslu, yumuşacık bir yüzeyler bütünü görülür. bu gerçekte böylemidir? evet. ideal, olması gerekendir. barok ise olandır.
hesabın var mı? giriş yap