• ilk taşındığımda apartmanımın hepsi aile bir-iki de benim gibi yalnız yaşayan doluydu. öyle çok turistik bir yerde de değildik ama universitat’a yürüyerek 10 dakikaydık. çok değil iki senede tüm komşuların teker teker kaybolup yerini airbnb’ye bırakmasını önce şaşkınlık sonra asab bozukluğuyla izledim. haftaiçi gecenin dördünde evde partilerler, zırt pırt kapıyı çalıp içeri dalar, ay yanlış geldik derler. ilk zamanlar eğlenceli olsa da sonradan işler çığrından çıktı. en sonunda da tam ben de barcelona baydı biraz da kuzey avrupa’da yaşayalım diye düşünürken ev sahibi -şaka yapmıyorum- amerika’dan kızım gelicek seni çıkaramam ama çıkarsan ne güzel olurdu deyince ben de tüm eşyalarımı arabanın bagajına atıp muasır medeniyete doğru yol aldım. yazın geliyonuz tapas falan güzel, iki kış geçirin de göreyim.

    benden sonra kadın evı airbnb’ye vermiş.
  • uzun sure en cok gitmek istedigim yerlerden biriydi barselona, yaklasik 1 ay once gittim ve cogu kisinin aksine ben gercekten pek begenmedim. simdi bunu neye dayanarak soyluyuyorum, tabii ki de herkesin bir sehirde aradiklari farklidir ama ben daha duzenli sehirleri daha cok seviyorum. hayatimda ilk defa bir yankesiciyle gozgoze geldim, sokakta bir adamin tekmelenerek dovuldugune ve kimsenin sesini bile cikarmadigina ilk kez sahit oldum hayatimda... evet belki de bu tur olaylara her yerde rastlayabiliriz, ama iste benim aklima artik barselona denince orada yasadigim kotu deneyimler geliyor. estetik acidan bakildiginda evet gercekten de cok guzel bir sehir ama zaten tum dunyada olan o guvensizlik hissi burada sanki tavan yapiyor, bilemiyorum belki de tarih olarak kotu zamana denk geldi la rambla olayindan dolayi. yoksa tabii ki gaudinin izleriyle dolu inanilmaz guzel bir yer barselona, sadece kucuk sayilabilecek tatsizliklara hazirlikli bir sekilde gidin derim.
  • barselona'da yemek yemek için güzel bir yer arayanlara tavsiyem, carrer de la boqueria'daki la boqueria'ya gitmeleri ve yemeklerini muhakkak denemeleridir. fiyatları barselona'ya göre gayet normal olmakla birlikte yemekleri cidden şahaneydi. ispanya'da geçirdiğim 1 haftalık süre boyunca yediğim en güzel yemekler buradaydı. keşke son akşam keşfetmemiş olup daha çok yemeklerinden tatma fırsatım olsaydı.
    not: pazar olan la boqueria'dan bahsetmiyorum bildiğiniz restoran.
  • bugün durduk yere özlediğimi hissettiğim şehir. sürekli o baklava yapıların arasında yürüyüp yorulmuştuk, şu anki halime bakınca o yorgunluğun yeterince kıymetini bilememişim diyorum.
  • yakın tarihli seyahatim sebebiyle endişe duyduğum şehir. aylar öncesi ekim sonuna yapılan planlar mevcut durum itibariyle suya mı düştü diye düşünmeden edemiyorum.

    bölgede yaşayan ya da şu an oralarda seyahatte olan arkadaşlar turistik geziler için durumun tatsız olup olmadığı konusunda yeşillendirebliirse çok sevinirim.
  • aralık ayında gitmeyi düşündüğüm şehir. son olaylar sebebiyle vize sıkıntısı da dahil olmak üzere herhangi bir seyahat&güvenlik sıkıntısı yaşar mıyım? tecrübeli suserlar seyahat önerisi de dahil olmak üzere yeşillerinizi bekliyorum.
  • plajında bile wi-fi hizmeti sunan ve akdeniz dingin sularını tüm dünyaya canlı yayınlayabilmenizi sağlayan harika bir belediyeye sahip şehir. belki iddialı olacak ama ben londra, berlin ve stockholm'de gördüğüm refah ve huzur hissini güney avrupa'da sadece burada buldum.
  • jazz/blues severler için mekan önerilerim;

    milano cocktail bar
    harlem jazz club
    jamboree

    ayrıca pizza circus gibi harikulade bir pizzacıya sahip şehirdir.
  • hic unutmam bir disko cikisi gecelere kadar eglendikten sonra, sanirim opium veya pasha'ydi, artik millet dagiliyor dj bile muzigi kesmis. bende ne sessiz oldu lan bura diyip mahzuni serif'den dom dom kursunu'nu bagira bagira söylemeye baslayinca yanimdaki arkadasinda ayni sekil eslik etmesi ve bunu duyup "are you turkish?" diyen bir yabanci kiz. ne alaka anasini satiyim, dom dom kursunun'dan türk oldugumuzu nasil anladin.
    muhtemelen mahzuni dinleyen yabanci kizlar barindiran sehir.

    not: bisiklet kiralayin ve bo de b'de yemek yiyin!!
  • taksicilerin her yerde aynı olduğunu görmemi sağlayan ispanya şehri.

    21 mayıs 2017 barcelona eibar maçı için iki gün önceden bir arkadaşımla barselona'ya gittik. ilk gidişimiz ve vaktimizin az olması nedeniyle belli başlı yerleri ziyaret ettik. maç günü otelimizden camp nou'ya taksiyle gittik. stada uzak sayılabilecek bir yerdeydi otelimiz.
    gidişte sorun yok. maç bitti, camp nou'dan çıktık, insanlar bir yere doğru koşuyor sürekli. baktık, herkes otobüslere yetişmeye çalışıyor.
    bizim acelemiz yok, taksiyle geçeriz otele dedik.
    işte burada taksici denen organizmaların barselona'da bile aynı olduğuna şahit olduk. taksi durdurup oteli söylüyoruz, önce bilmediğini söylüyor,
    sorun değil biz tarif ederiz diyoruz, kabul etmiyor.
    ikinci taksi, üçüncü, dört, beş derken hiçbiri almadı bizi.
    son durdurduğumuz taksici sağolsun derdini net bir şekilde söyledi.
    otelimiz uzak olduğu için almıyorlarmış. amaç kısa mesafe yolcuyu götürüp, hemen camp nou çıkışına tekrar gelebilmekmiş.

    otele dönüş için önümüzde yürümek ve otobüse binmek seçenekleri kalmıştı. google maps, yürüyerek iki saat süreceğini söylüyordu. otobüse binelim dedik, onun için de bir kart gerekiyor. her yer de kapalı.
    birinden isteriz dedik gelen otobüse bindik. bizim gibi maç izlemek için gelen bir çok yabancı turist de vardı. kimse kart basmadı, arkalara doğru ilerledik. ne şoför el frenini çekip bize bağırdı ne de başka biri bir şey dedi.
hesabın var mı? giriş yap