baş başa
-
bir başka fikret kızılok şaheseri. sanki bilmiş de yazmış amcam.
"inandığım alıştığım paylaştığım sen vardın
sevindiğim aldandığım avunduğum sen vardın" -
bestesi nusret hergüner'e ait muhteşem bir tango.
gel gönlüm senden uzak gülmez sevilmez oldu
gel gizli derdim sensiz ah çekilmez oldu
bir masal gibi sevgin beni avuttu sardı
gözlerinde bahar vardı
gel beni avut biraz gönlüm bahtiyar değil
gel senden başka kimse bana yar değil
her günüm senden uzak uzun bir gece oldu
hayatım sevginle doldu
hayatım senden önce ne boştu bilsen
o sensiz günlerimin izini silsen
sözlerinde bir teselli var gibi
seni ben sevdim uzak bir diyar gibi
sevgili olacaksın bilirim bir gün
bilirim bürüyecek gönlümü hüzün
bir suya kapılmış kızıl çiçekler gibi
sevgi gönlümü bir başka ufka sürükler gibi -
her çalışında, bu şarkı beni öldürecek, denilendir.
-
nicelik nitelikden cok bir arada olmaya onem verenlerin, ayrilmayalim, ayrilik ruzgarlariyla savrulmayalimcilarin cok yasa ya olan cevabi.
en guzel cevap bence budur. -
hatta hadisenin gelisimi
- hapsu
- cok yasa(iyi yasa)
- bas basa
seklindedir.
ne guzel bir incelik var cok yasayacaksam bile senle cok yasayayim, iyi yasayacaksam da ancak senle iyi yasarim gibi. -
çok sevgili bi türkçe tango. taş plaktan. mis.
https://www.youtube.com/watch?v=_akvid33zpe
"hayatım senden önce ne boştu bilsen
o sensiz günlerimin izini silsen
sözlerinde bir teselli var gibi
seni ben sevdim uzak bir diyar gibi" -
aslında vicdanıyla baş başa kalmak ne kadar zor bir şey. bu soğuk seçim kuralları gevşetilip insanlara çevresinin yapıcı baskı yapmasının önü açılmalı.
açın türkiye'nin önünü!
insan hiç sorun çözmek istemez mi, tabii ki sorun da çözdüğü, istediği olur. sorun da çözüm, çözüm de sorun. insan öyle arada kalınca çözen bir alev ya da bıçak değil başbaşa anlaşma, dinleşme* istiyor, ona göre adam arıyor*.
(bkz: başbaşa), kafa kafaya, kafa kafaya vermek
(bkz: baştan başa)
(bkz: koyun koyuna), iç içe
(bkz: karşı karşıya)
(bkz: çevre baskısı)
(bkz: baş başa vermeyince taş yerinden kalkmaz) -
birlikte, beraberce: çalıştık bahçıvanla sabah akşam baş başa / bu üç gülü büyüttük üç yiğit arkadaşa -f. n. çamlıbel.*
-
can yakan fikret kızılok şarkısı:
ayna gibi karşılıklı çoğalıp giden
kimi zaman habersizce elimden tutan
gölge gibi adım adım peşimden koşan
inandığım alıştığım paylaştığım sen vardın
sevindiğim aldandığım avunduğum sen vardın
yalanımı söylemeden gözümden bilen
düşeceğim tuzakları önceden gören
yalnızlığın ortasında yanımda duran
oysa,şimdi
kalbindeki ateşi
söndür öldür
unut gitsin diyorsun
o kadar kolay olsa
unuturdum biliyorsun -
iki kimsenin kumru vaziyetine gelmesi veyahut kafa kafaya tokuşturarak anlaşabileceğini iddia etmeleri durumunda gerçekleşen olay. ikili toplantı da diyebiliriz buna. eğer üçüncü bir şahıs eklenecekse olaya kelime "başbaşbaşa" halini alır. n sayıda kişinin kafa kafaya vermeleri durumunda "basbasa^n-1" formülünden yararlanılmalıdır tanım üretebilmek için.
örnek vermek gerekirse
(bkz: saçsaça başbaşa)
(bkz: çocuklarla başbaşa)
(bkz: sözlükle başbaşa kalmak)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap