• suçları olmamasına rağmen dövülesi çocuklardır.

    ders çalışırken uyuyan kuzenim için annem "o kadar çok çalışıyoki uyurken bile çalışacak neredeyse" demişti. bunu duyduktan 1 hafta sonra ben de aynı şeyi denedim. "sen anca uyu hiç ders çalışma" sözüyle uyandım.
  • kimse başıma falan kakmadığı halde beni çıldırtan çocuklardır. kimisi yurtdışlarında, kimisi çoktan işini evini kurmuş hayatını yaşıyor, halihazırda bana oha dedittiren bi işteyken daha güzeline atlayıveriyor... ben hala liseli ergenler gibi gelecek planlamaya çalışıyorum, neyi tutsam elimde kalıyor, ben anlamadım ki nasıl oluyor, heralde benim beceriksizliğimden kaynaklanıyor ne diyim...
  • bunları durmadan çocuklarının kafasına kakanlardan ne anne olur ne baba.
    ebeveynler, çocukları ile ilgili iyi şeylerden kendilerine kredi çıkarabiliyorlarsa, kötü şeylerden de çıkarmalıdırlar. çocuklar da ha keza. karşılıklı yani.

    çocuk odtüyü kazanınca, "benim çocuğum yapar tabi", öss de bir bok yapamayınca "tembel, asalak, senden bir şey olmaz zaten, hiç çalışmıyosun ki zaten" dememeli.
  • bu eş dost çocukları türk aile yapısı'nın ve türk tipi ahlak anlayışı'nın genel samimiyetsizliğini, iki yüzlülüğünü ortaya seren çocuklardır.
    kendi çocuklarını oldukları gibi kabul edemeyip, sürekli başkalarıyla kıyaslayan bu tarz aileler, aslında çocuk sahibi olmayı hak edecek seviyede insanlar değillerdir.
    bu tarz ana baba müsfettelerinin geçmişlerine baksan, ortak noktaları, sıralamayı hiç bozmadan, standart bir eğitimden geçtikten sonra erkeklerse askere gidip gelmeyi, kadınlarsa koca bulmayı, her günü aynı boktan sürekli bir işe girmeyi, çevre baskıyla hiç vakit kaybetmeden evlenmeyi, araba alıp evin önüne koymayı falan başarı saymaları gösterilebilir herhalde.... bu aileler kısaca kendilerinin olamadıkları, yapmak isteyipte yapamadıkları şeyleri, "kendilerinden bağımsız bambaşka bir birey" olarak değilde, sanki kendilerinin bir uzantısıymış gibi gördükleri çocuklarına yüklerler. aslında burada suç bu eş dost çocuklarında değildir yani.
    çocuk sahibi olmanın sorumluluğunu kaldıramayan bu insanlar, sanki siparişle bilgisayar toplatıyorlarmış gibi belli başlı özellikleri olan (ama asla kendilerinde olmayan ve olamayacak özellikleri) çocuklarından beklerler. kısaca kendileri çok matahmış ve sebepsiz yere kendileri bu çocukları dünya getirmemişte, cocuklar bu insanları seçmiş gibi davranırlar, kendi acizliklerini kabul edemezler ve yitirilmiş hayatlarının faturlarını bu şekilde çocuklarına ödetmeye kalkarlar.
    bu adam kıyaslama ski de, cocuğa daha doğar doğmaz verilen isimle başlayan ileride meslek ya da eş seçimlerine müdahele etmeye kadar varacak sikindirik bir ahlakın hede hödösü işte...
  • orta okul bitene kadar bu eş dost çocuğu bendim sevgili sözlük. her dönem takdir alır, başarı belgelerini nispet yapar gibi konu komşunun gözüne sokardım. onlarda çocuklarına sokardı karneleri. sonra dsi nin voleyboluna başlamıştım. okulun korosunda solistlik, tiyatro denemeleri falan....orta okul çocuğu olarak boş vaktim yoktu. aslına hiç öyle inek bi çocuk değildim, çocuklar çok salaktı. özellikle murat'a bu pisliği çok yaptım. şimdi düşününce iğrenç ve de bom bok keşke ölsen lik bir tip gibi durabilir ama hakikaten keyifli, muhabbet bir çocuktum. taaa ki o lisenin taş merdivenlerine varana kadar...

    bi sürü şeyden hevesimi almıştım. daha ne uğraşcam diye düşünmüş olmalıyım ki... gelsin okul kırmalar, gitsin futbol takımının kaptanı..... hüloooğğğğğğ..... eh gerisini pek anlatmaya gerek yok. demek temel sağlamdı ki okuduk, iş güç sahibi olduk.

    şimdi benim çevremde de var böyle tipler. eskiden olsa affedilir, sevimli olabilir. ama bir insan 26 yaşında her işte başarılı olunca koyuyormuş sözlük! adam şunu yapıcam diyo, ertesi ay görüyorum "oldu yeeeaaaa yaptım diyo" ali ağaoğlu sanki at kafası! yaptım olacak! bi siktir git! çocukken aklın nerdeydi? ben hem ders çalışıp, hem spora koşarken....sen toprak sahada ahmet'in plastik topuyla it gibi koşuyodun! üniversiteyi benden 3 yıl sonra kazandın. allah ne ara yürü ya kulum dedi? sen ne ara bu işe girdin? ne ara tenise başladın? o fıstık gibi kız senin neyine bakıyo? nasıl benden önce nişan yaparsın?

    şimdi ben bu haset dolu entryi niye girdim, konuyu nasıl bu hale getirdim farkında değilim malumunuz. ama kıssadan hisse yapılması gerekirse başarısızlıkla dolu geçmişe sahip çocukların 20 yaşından sonra atağa geçmiş hallerdir.
  • sol frame de okuyunca beni gülme krizine sokan çocuklardır.. sanırım az çok herkesin bu bebelerle ilgili bir anısı mevcuttur. " bak filancanın oğlu şurasını kazanmış, ev almış, araba almış, evlenmiş, götünü elletmiş vs." gibisinden insanın kimyasını bozan tecrübelerdir.
  • sadece kendini uzak tutmak yetmez özellikle anne-baba ikilisini de bu çocuklardan uzak tutmak gerekir.
hesabın var mı? giriş yap