• usta'ya başarısının sırrını sormuşlar.

    iki kelime demiş: doğru kararlar.

    hepimizden farklı olarak, sürekli doğru kararları nasıl alabildiğini sormuşlar.

    tek kelime demiş: tecrübe.

    iyi de usta, bu tecrübe denen şeyin sırrı ne?

    usta derin bir iç geçirmiş ve şöyle demiş: yanlış kararlar.
  • "hayatta başarılı olmak; iyi bir ele sahip olmak değil, kötü bir eli akıllıca oynamaktır" der eski bir düşünür. şartlar değişkendir de, kişinin yapabileceği hamleler geleceği belirleyebilir. yanlış zamanda yanlış yerde doğmak kişinin kaderiyse, tarlada davar güderken, öss birincisi olabilmek de, o kadar başarı demektir. işin sırrı inanmakta. ama saf bir inançtan bahsetmiyoruz. azim, kararlılık, cesaret ve en önemlisi çalışmak bu inancı takip eder. şartlarsa sadece başarının skorunu belirler.
  • başarının iki sırrı vardır.
    özellikle is hayatında başarının iki sırrı vardır.

    1. bildiğin herseyi paylaşma.
  • başarının sırrı =>
    şans
    - doğuştan şans (yetenek, uygun zeka alt yapısı, uygun vucüt yapısı, uygun karakter yapısı vb.)
    - çevresel şans (yeteneklerin keşfedilmesi ve yönlendirilme. çalışma ve odaklanmayı bozmayan hatta buna hizmet eden şartlar vb.)
    - anlık şans (performans sırasında beklenmedik bir bokluk olmaması)
    triosu.

    rakiplerin elinin armut toplamadığı, onların da yeterince çalışkan ve belli bir seviyenin üstünde olduğu alanlardaki bütün başarılar şansa dayalıdır. bunu inkar edenler şanslıdır. şanslı olduğunu inkar edenlerse daha da şanslıdır. henüz burnu sürtüm sürtüm sürtülmemiş drama kral veya kraliçeleridir bunlar. "ben çok zor şartlar altında, çok uzun süre ve çok aşırı çalışarak başardım, gecemi gündüzümü, saçımı süpürge..." şeklinde kendilerini överken bile mızmızlanırlar.
    (bkz: pandayavrusu ile acımasız gerçekler)

    edit: elde edilmiş başarıyı sürdürmenin sırrı => (bkz: adaptasyon yeteneği/#120107413)
  • azimdir. gayrettir.

    "kariyerim boyunca 9000'den fazla başarısız atış yaptım, 300'den fazla oyun kaybettim, 26 kez oyun kazandıracak atışı ıskaladım. çabaladıkça başarısız oldum, başarısız oldukça çabaladım. işte başarımın sırrı..."

    michael jordan
  • küçümseyen insanları küçümsemek.

    çok küçümen bir sır oldu panpalar idare edin.

    ya da moda tabirlerle, klişe ifadelerle şöyle diyelim;
    negatif insanlardan, toksik insanlardan**, rerörö görümcelerden, kıskanç eltilerden, "yapamazsın olmaz" diyen kayınçolardan moonwalk yaparak uzaklaşmak. bakınız moonwalk önemli, dötün dötün çaktırmadan nazikçe uzaklaşmazsanız, kapıyı çarpıp çıkarsanız başınıza çorap örmeleri için ellerine koz vermiş olursunuz. çizgi filmlerdeki gibi sıvışın. tom ve jerry'yi boşuna mı seyrettik...
  • "sinsice" insan kullanabilme yeteneği.
  • dünyadaki aptal sayısı düşünüldüğünde aptallara aptal yalanlar söylemek şeklinde özetlenebilir.

    halden elma alın, köyden getirdim doğal diyip satın, alsınlar.
    bir kaç bitkiyi karıştırın, çükünüzü kaldırır bu diyin, kalp krizini engeller diyin alsınlar.
    ev yapın, malzemeyi az koyun, "kendim oturucam o yüzden iyi malzeme kullandım" diyin alsınlar.
    araba yapın tüm parayı reklama koyun, karılar kızlar oynatın alsınlar.
    kimya firmasına ilaç ürettirin, doktorlara para yedirtin reçetenizi yazsınlar, millet alsın.
    iş yerinde yöneticisiniz, altınızdakilere firmayı hep savunun, inandırın, hep dostça yaklaşın, bol bol mesai yaptırın, sonra işten çıkarın. para kazanın.
    siyasete lise yıllarında bulaşın, işiniz düştüğünde orda tanıdıklarınızı arayın, onlara rant paslayın, onlar size rant paslasın. devlette çalışmanıza gerek yok, sizin firmanızın işlerini paslasanız da olur.
    sevmediğiniz biriyle parası için evlenin ama bunu sadece siz bilin.
    işleriniz büyüdü diyelim, fabrikanızda kaçak işçiler haftada 6x14 saat çalışıyorlar, acımayın asla. sakatlanan olursa hiç acımayın. duyulursa "biz önlenlerimizi aldık" diyin, insanların gözlerinin içine bakarak yalan söyleyin.

    ana nokta şu: insanlarının gözlerinin içlerine bakarak yalan söyleyin. sizin vicdan azabı çekmenizi istemek dışında yapabilecekleri hiç bir şey yok. bu en büyük tesellileri olacak kadar acizler.

    dünyada zengin olmak çok kolay. biraz vicdan meselesi sadece.

    çocukluğumda okuduğum bir binbir gece masalından,
    bir gün bir adam bir şehire girer. parasızdır ve para kazanmak için herkes sırtında parası olanları taşımaktadır. o da insanları sırtında taşıyarak para kazanmaya başlar. bir su birikintisine baktığında kafasını göremez, kafası yansımada yoktur artık. ertesi gün kazandığı biraz parayla kahve ve nohut alır, nohutu iyice dövüp kahve ile karıştırır ve kahve olarak satmaya başlar. akşam su birikintisine baktığında kalbinin olduğu yer gözükmemektedir.

    ekleme: siz bunları uygulayın, arkanızdan şerefsiz demeyecekler. helal olsun adama, bir şekidle yapmış diyecekler. çünkü işin vicdan kısmı değil bu yalanları uygulaması onlara zor geliyor. çünkü onlar da vicdanlı değil sadece beceriksizler.
  • fransa eski başbakanlarından climencau'ya başarısının sırrı sorulduğunda “ saçımı tararken yalnız saçımı düşünürüm.” demiştir.
  • her birey için geçerli olmasa da düşündürücü bir hikaye.. hoş bir tat bırakıyor...

    “matematiği sevmeyen öğrenci ders sırasında uyumaktadır. teneffüs zili çalınca uyanır! tahtada gördüğü problemi ev ödevi sanarak defterine kaydeder. eve döndüğünde uzun süre uğraşır, ama bir türlü soruyu çözemez. iyice hırslanır, defalarca dener ve her nasılsa soruyu çözer. bir sonraki derste öğretmenine ev ödevini gösterip, cevabını kontrol etmesini ister. öğretmen şaşkındır, çünkü tahtaya yazdığı problem matematik tarihinde çözülmemiş sorulara verdiği bir örnektir!

    derste uyuyan öğrenci o sorunun şimdiye kadar çözülemediğini bilmediği için defalarca denemiş ve sonrada soruyu çözebilmiştir.

    kahramanımız büyük iş başarmıştır çünkü o işin ‘başarılamayacağını’ duymamıştır!

    diğer öğrenciler sorunun çözülemeyeceğini bildiklerinden, tecrübelerine dayanarak ‘mantıklı ve gerçekçi’ hareket edip hiçbir şey yapmamıştır. çığır açan işler başaran, tutkulu ama tecrübesiz birçok insanın başarı sırrı bir cümleye özetlenebilir;

    ‘başardılar, çünkü başaracaklarını bilmiyorlardı !’ ”

    -alıntı-
hesabın var mı? giriş yap