• bir arkadaşım vardı, sevgilisiyle kavga ettiklerinde " ben onun stres topu değilim" derdi. ağlardı. onun gibi bir şey olmalı birinin yara bandı olmak
  • hayatımın özeti.
  • ilişkileri çok çok basite indirgersek şayet; geneli takastır. her şeyin sonunda bir menfaat vardır. ebeveyn evlat ilişkilerinde bile bu vardır.
    kimiyle konuşmak sizi rahatlatır, kimiyle konuşmak sizin egonuzu okşar. kiminin size gelecekte yarar sağlayacağını düşünürsünüz, kiminin sağladığını bilinçli olarak olmasa bile hissedersiniz. başkalarını tedavi edip kendini tatmin etmek de bir menfaattir; başkalarının yaralarına bakıp tatmin olmak da.
    mesele nasıl ve ne kadar kullanması değil. mesele kimin kime ne kadar tahammüllü olacağıdır. yani bu imtiyazı kime ve ne kadar vereceksiniz. bu tarz imtiyazları vermiyorsanız, ve şayet salak değilseniz, o kişiyle olan ilişkinizi kesersiniz veyahut minimuma indirirsiniz.

    misal: benim yurt dışında okuyan eski bir arkadaşım vardı. kız ne zaman erkeklerle sorun yaşasa beni arardı bir şekilde. ben onu uzun uzun dinlerdim, moralini yerine getirirdim ve yollardım. bu kadar basit. benim bu durumdan aldığım tatmin, belli bir seviyede yakınlık duyduğum kişinin yarasını iyileştirmekti; onunki ise, incinen özgüvenini tekrar bulabilmek ve bir parça da olsa yalnızlığını gidermekti. fakat benim ona, onun da bana verdiği imtiyazlar elbette ki özeldi ve herkese verilmeyen tahammüllerdi.
    benzer buraya çok çok örnek yazılabilir.

    kısacası demek istediğim şey şu: her şeyin bir nedeni vardır. rasyonel ve basit bir nedeni. bu size çok duygusuz gelebilir. bana da öyle geliyor. fakat duygusuz ve nahoş olduğu için kendimizi kandırmamalıyız. şayet bu tarz otomasyonlardan ve genetik kodlanmış davranışlardan sıkıldıysanız, kendinizi daha tatlı doktrinlere ve öğretilere verebilirsiniz. (bkz: felsefe) (bkz: sanat)

    güzel bir dünya ve kısa bir zaman var. olabildiğince bireysel ve kolektif mutluluğa ulaşmak en güzeli.
  • yara bandi olmak zordur
hesabın var mı? giriş yap