hesabın var mı? giriş yap

  • dün brain games'in bi tekrar bölümünde katılımcılara önce antika bir kalem gösterildi ve bunun eisenstein'a ait olduğu söylendi. haliyle herkesin ilgisi daha bir arttı bunu öğrendikten sonra. sonra bir hırka gösterildi ve bunu da bütün katılımcılar ellerinde evirdi çevirdi ilgiyle. hatta sorulduğunda giymek, denemek isteyenler çıktı içlerinden. muhtemelen bu da çok mühim bir isme aittir düşüncesiyle. ama sonra söylendi ki bu hırka amerika'da büyük bir katliamın failine aitmiş. o hırkayı ilgiyle elinde evirip çevirenlerin suratı düştü, hırkayı parmak uçlarıyla tutmaya, hala denemek istiyor musunuz diye sorulunca yok kalsın bakışı fırlatmaya başladılar. neyse ki sonradan hırkayı gösteren bilim insanı hırka benim ehehe dedi de rahatladılar.

    şimdi bunu niye anlattım ben? çünkü bu anlattığım normal olanı. bizim son bir kaç gündür şahit olduğumuz selfieler ise ciddi ciddi sosyologlar, psikologlar tarafından incelenmesi gereken vakalar. katilin birine çok normalmiş gibi ünlü muamelesi yapılması bence toplumun içinde bulunduğu sapkın halin bir yansımasından başka bir şey değil. işin kötüsü kimse bu durumu düzeltmek için uğraşmıyor, uğraşmayacak.

    bu yüzden atalay filiz toplumu okumamız açısından muhteşem bir yardımcı oldu.

  • eski eşim de beni hep böyle kandırırdı. ağzıma sıçar sıçar basit bir özürle olayı kapatırdı. ama benim yaptığım hatalar aşırı büyütülürdü.

    şimdi sevgili akbank kullanıcıları da kredi kartı ekstresini geciktirince bir özürle faizden yırtabiliyorlar mı o önemli?

  • sürekli filmin uzunluğuna vurgu yapıp, vay be, o kadar da sıkıcı değilmiş, diyen sinemaseverler sanırım hep kısa metraj izliyorlardı.

    birçok sinefilin yere göğe koyamadığı the godfather 175, devam filmi 200, once upon a time in america'nın director's cut versiyonu ise 229 dakikadır. daha tonla örnek verebilirim!

    demek ki neymiş, uzun filmler de çekiliyormuş! artık papağan gibi aynı şeyi tekrarlamayın da filmi okuyun, iki orijinal bir şey söyleyin!

    edit: imla

  • yakın zamanda hem yunanistan hem de ukrayna'ya gittim. hiçbirinde turist çıkacak yerlisi eve girecek diye bir şey göremedim.

    anavatanımızda gördüğümüz muameleye bak.

  • bu şafaklarda yüzen alsancak söndürülemedi. [korkma] [vazgeç]
    yurdun üstünde tüten ocak bulundu, lütfen tum ocakları söndürüp tekrar deneyiniz. [tekrar dene] [vazgeç]
    windows bir yıldız buldu ve şimdi o yıldızı sizin için parlatıyor.
    seçili öge millet klasörünün dışına taşınamaz.

    bu nazlı hilal uyumlu kip'te çalıştığından sistem performansını olumsuz etkileyebilir. [çatma] [vazgeç]
    kahraman ırk yaratma sihirbazina hoşgeldiniz. [devam] [kapat]
    c: sürücüsünde dökülen kan bulundu. windows bu dökülen kanları helal edebilir. windows'un sizin için bu kanları helal etmesini ister misiniz? [ ] bu soruyu bir daha sorma [evet] [hayır]
    millet kullancısının istiklal klasörüne erişim yetkisi zaten mevcut. [tamam]

  • ismini zühtü koyup, sırt üstü yatmayı ögrettim diye bissürü eleştiriye maruz kaldıgım kus modeli. millet konusmayi ogretiyo, naapcak kardesim kus konusupta bakkala gidip ekmek mi alcak? hayvancagız sırt ustu yatmayı ogrendide en azından hayatını ayakta gecirmicek artık.

  • kutahya' ya 55 km. uzaklikta bulunan; ovacık koyunun, inlice mahallesinin, dogu tarafindan baslayan camlar arasindaki kayalik alan frig vadisi olarak adlandirilmistir. vadinin m.o. 900-600 yillarinda frigler, daha sonra romalilar ve bizanslilar tarafindan kullanildigi bilinmektedir.

    frig vadisinde kayalara elle oyulmus; kaya mezarlar, kiliseler ve siginma-barinma amacli yuzlerce magara bulunmaktadir. bolge incelenirken uc bolume ayrilmistir. birinci bolumde; kayalarin icine oyulmus iki kilise bulunmustur. tekli kilise ve ciftli kilise isimleri verilen yapiların duvarlarinda freskler vardir. ayrica kok boyayla yazilmis yazilar, meander motifleri ve hac isaretleri de gorulmektedir. siginma ve savunma amacıyla kayalar oyularak yapilmistir. burada da buyuk bir kilise ile gizli gecit ve dehlizlerle birbirine baglanan bircok oda bulunmaktadir. ust kisminin ise kale surlari seklinde oyuldugu gorulmektedir. penteser kalesi denilen ucuncu bolum de savunma amacli bir kale olup, kayalar oyularak yapilmistir. burada da cesitli kaya mezarlari ve magaralar vardir.