ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
3500 metre koşu 25x3 barfiks 250 mekik 50x3 şınav
-
sabah işe gitmeden hepsinin bitirebilmek için akşam yemeğinden sonra başlanılması gereken aktiviteler kombinasyonu.
ben cuma akşamı başlıyorum, salı sabaha anca yetişiyor.
volkan demirel
-
kendisi fifa 98'den kalma bir futbolcudur. fifa 98 zamanında q tu$u ile yapılırdı bu hareketler. yapan ki$ide kırmızı kart görürdü. daha sonra ea sports bu i$in saçmalıgını anladı sonraki fifalarda bu gereksiz tu$u kaldırdı. lakin volkan'da bu tu$ hala varlıgını sürdürüyor. ben arkadaki fotografci kılıgına girmi$ kel adamdan $üphelendim. q tu$una o basmı$ olabilir..
e.musk'ın twitter'daki hintli yöneticileri kovması
-
twitter binasına elinde lavabo ile girmesinden belliydi temizlik yapacağı. ama çok hızlı bir başlangıç yapmış
koreli küçük kızın yağmurla tanışması
-
türkiyeli kızın yağmurla tanışmasıyla yakından uzaktan alakası yoktur.
türk bebek olsa, annesi astronot kıyafeti giydirir öyle çıkarırdı.
yaran agar.io nickleri
mehmet karahanlı'nın başarısız bir baron olması
-
mehmet karahanlı kurtlar vadisi'nde entelektüel, öngörüsü büyük, ileri görüşlü bir adam olarak tanıtıldı. ancak dizi ilerledikçe aslında o kadar da akıllı bir adam olmadığını görüyoruz.
bir süredir yeniden izlediğim ilk 97 bölümlük efsane seride karahanlı'nın bazı kararları gözüme çok battı.
aldığı kararlara ve sonuçlarına bakalım.
*ilk hatalı karar; çakır'a kumarhane izni vermek
kumar işinde tecrübesi olmayan bir adama izin verildi. dengelerin sarsılmasına neden oldu. çakır'ın asıl alanı tetikçilikti. böylece tombalacı ve şevko'yu karşı tarafa itti. sonuç olarak her ikisi de bundan dolayı çakır'a ve laz ziya'ya düşman oldu. konseyde çatlaklar başladı.
*2. hatalı karar; tombalıcıya silah işi için izin vermek
buna pek izin vermek denmese de göz yummuştur. laz ziya ile aradaki uçurum daha da derinleşmiştir. denilebilir ki bu silah işini aslan bey bozdu ve amacı zaten konseyde bölünme olması idi. ama laz ziya bunu öğrenirdi. bu kadar büyük sevkiyat yılların silah tüccarından kaçmazdı.
*3. hatalı karar; hüsrev ağa'nın profesörlerini öldürmek
ecstasy işine girmediği için yaptığı bu yaptırım çok saçma idi. adam zaten işinde başarılı, ne diye küstürüyorsun? üstelik işi de konseyden birine yaptırıp yeni bir çatlağa yol açıyorsun.
*4. hatalı karar; testere'yi ecstasy işine sokmak
adamı bilmediği işe sokarak bocalamsına neden oldu. üstelik bu iş yurt dışını değil, istanbul'u hedef alıyordu. haplar testere'ni adamı halit tarafından satılıyordu. sırf bu yüzden çakır ve halit arasındaki gerginlik daha da arttı. sonunda çakır öldü.
*5. hatalı karar çakır'ın kalemini kırmak
kendisine yapılan suikast girişiminden sonra akıllara zarar bir karar vererek daha yeni atamış olduğu sefirin kalemini kırıyor. hem de sadece bir şüphe üzerine! ortada somut herhangi bir şey yokken. bunu da testerenin önünde yapıp adrese teslim ediyor. sonrası ise daha facia; çakır'ın vurulmasından sonra şaşırıp testere'yi hissi davranmakla suçluyor. sanki kalemi kendi kırmamış gibi...
*6. hatalı karar testere'nin kalemini kırmak
laz ziya ve hüsrev ağa'ya tuzak için bile olsa bu hamlesi ile testere'yi sahipsiz bırakmıştır. polat ona karşı cephe alabilmiş ve öldürebilmişti. zaten testereyi uçuruma iten tüm kararların arkasında kendisi vardı. tuncay'ı taratan çakır olmamasına rağmen testere'ye gözdağı verdirerek laz ziya ile karşı karşıya bırakmıştı.
testere öldükten kısa bir süre sonra hüsrev de öldü ve konsey dağılma dönemine girdi. evinden dışarı adım atamaz oldu. sonlara doğru oğlunun kim olduğunu anladı ama kavuşamadan öldü. sonuç olarak hep yanlış hamleler yapıp kendisini ve konseyini bitirmiştir. onun kalemini kıranlar,(tapınakçılar) güçlü bir konseyin varlığında bu işi bu kadar rahat yapamazdı bence.
edit: başlığın düzeltilmesini rica ederim. hatalı olmuş.
edit2: imla
apple store rezaleti
-
cok sasirtici apple musterilerini aptal yerine koymus. bu bir ilk olmali.
deniz seki'nin hayat 2 bilet klibi
-
deniz seki'nin şarkısı olmasına rağmen deniz seki'nin klibinde yer al(a)madığı şarkıdır...
klibin linki, izlemek isteyenler için -----> [https://www.youtube.com/watch?v=xuphmyvgnhw https://www.youtube.com/watch?v=xuphmyvgnhw]
neden ayrı başlık açmak gerektiğine gelirsek eğer şöyle ki; klipte armağan çağlayan, berkay, demet akalın, deniz akkaya, emel müftüoğlu, gülben ergen, hakan altun, ışın karaca, iskender paydaş, linet, nihat odabaşı, nilgün belgün, oktay kaynarca, onur baştürk, ömür gedik, pınar altuğ, reyhan karaca, saba tümer, serdar seki, yonca evcimik rol alıyor... hepsi siyahlar giymiş şekilde ayrı ayrı görüntülerde şarkıyı söylüyorlar ve bunlardan bir kolaj yapılmış görünüyor...
deniz seki'ye destek vermek amacıyla böyle bir çalışma yapıldığı söyleniyor... fakat neye destek veriliyor bilemedim... uyuşturucu ticareti yaptığı tescil edilmiş, kendisi tarafından itiraf edilmiş ve şu anda uyuşturucu temin etmek ve kullanımına yer sağlamak suçlarından cezasını çekmekte olan bir kişiye nasıl bir destektir anlayamadım... bu destek meşru mudur? eğer meşru ise uyuşturucu kullanımı veya satışı nedeniyle cezaevinde olan diğer suçluların durumu nedir? onlara kim destek verecektir? tam karşıt noktaya denk gelirsek bayhan için kim, ne destek vermiştir???
suç sabit, ceza sabit...
tck 188/3 “uyuşturucu ve uyarıcı maddeleri satan, satışa arz eden, başkalarına verenler 5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.” aynı maddenin 4. fıkrasındaysa söz konusu uyuşturucu madde eroin, kokain veya morfinse cezanın yarı oranında artırılacağı düzenlenmiştir...
ama klibin sonunda yazanlar dehşete düşürücü...
"şarkılarını özgürce söyleyebildiğin günlerde buluşmak dileğiyle... "
sanırsınız ki deniz seki cezaevine şarkı söylediği için girdi... kitap yazdığı için girdi... şiir okuduğu için girdi...
hayır tam tersine uyuşturucu denen bela nedeniyle girdi ve bu günümüz yasalarına göre suç...
o zaman ben de rahmetli özgecan aslan'ın katilleri için de klip çekeyim.... sonuna da yazayım...
"minibüsünü özgürce sürebildiğin günlerde buluşmak dileğiyle..." olabilir mi sizce??? yok böyle birşey...
umarım klibe destekte bulunan ünlüler(!) neye destek olduklarının farkında değillerdir... en azından bir ajans veya müzik yapım şirketi tarafından bu klipte yer almaları için zorlanmışlardır... yoksa hiçbirinin bu noktadan sonra benim gözümde beş kuruş değeri yoktur... ha önceden var mıydı orası da ayrı konu...
p.s... iskender paydaş var lan... yapma be iskender abi...
edit: klibin operasyon açısından destek olmak için çekildiği söylenmiş, lakin klipte bu konuya hiçbir gönderme yapılmaması ile beraber üstelik de klibin sonunda "şarkılarını özgürce söyleyebildiğin günlerde buluşmak dileğiyle... " yazması ile neye destek verdiği açıkça görülmektedir...
edit2: özgecan aslan örneği günümüze oldukça yakın, herkes tarafından bilinen ve tüm toplumun duyarlı olduğu bir konu olması nedeniyle verilmiştir... kıyaslanması için değil, ikisinin de "suç" olduğunun göz önünde bulundurulması gerekir... suç kavramının hiçbir zaman destek ile beraber aynı paydada bulunmaması gerektiğine dikkat çekilmek istenmektedir...
edit3: uyuşturucu ile cinayeti kıyaslayan ve uyuşturucunun legalitesini savunan yazarlar olduğunu da göstermiştir... kendileri bir kere bile uyuşturucu krizine giren ve bu nedenle ölen hastalar görmemiş demek ki... uyuşturucuyu da köşedeki bakkalda satılan ciklet zannediyorlar herhalde... yazık...
vikipedi'den okuyup okuyup etrafına satmak
-
kişinin okuduğunu tesciller. hiç okumadan bütün gün konuşan adamdan fersah fersah öndedir. okuyan adam iyidir.
edit: başlığı açan arkadaş acil bir işi çıktığı için bırakıp gitmiş.
chernobyl (dizi)
-
hakkında tek bir tespit yapabileceğim harika dizi:
sscb'yi gorbaçov yerine rte yönetiyor olsaydı ukrayna ve belarus haritadan silinmişti.
bu kadar net söylüyorum. düşünün dizideki yöneticilerin cehaleti muazzam ama adamlarda ona rağmen liyakat sahibi insan ortama girince susup saygı gösterme davranışı mevcut. ya bizde?
dünyanın gelmiş geçmiş en güzel gözlü kadını
-
tabiki afgan kızı'nın gözleridir. gerisi fotoşoplu, makyajlı ekran barbisidir.
acemi asker komutan diyalogları
-
komutan : evladım sen sivilde ne iş yaparsın ?
asker : tiyatrocuyum komutanım
komutan : al şu kazma küreği de bir iş öğren
asker : emredersiniz komutanım !