hesabın var mı? giriş yap

  • 2.lig 2.grupda altay... 15 macta 15 galibiyetten sonra, 16. macta berabere kalinca manager sacked.. ibret ve dehsetle izledim

  • e kardeşine verin o parayı o baksın o zaman?

    edit: şu kısım silinmiş: "kardeşim ileri seviye ingilizcesi olan mühendis, bu paraya her sabah 6 da kalkıp 2 saatte işe gidiyor, akşam 8 de dönüyor, cumartesi yeri gelince ücretsiz mesai yapıyor."

  • kedinize, aşırıya kaçmadan sağlıklı yiyecekler yedirebileceğiniz bir liste bırakıyorum.

    yumurta
    sindirimi kolay olan yumurta, protein ve b vitamini bakımından önemli bir kaynak. b vitamini ile kedinizin tüyleri daha sağlıklı olur. kedilerin yumurtayı çiğ yememeleri gerekiyor. çünkü çiğ olan yumurtanın kabuğundaki deliklerden, salmonella dediğimiz mikroorganizmalar girer. bu mikroorganizmalar yumurtayı bozar. ayrıca kediler yağ, baharat, sos ve tuz olmadan pişirilmiş yumurtaları yiyebilirler. yumurtanın sarısının da yağ olduğunu düşünürsek aşırı tüketmemeleri gerekir.

    ıspanak
    a, b ve k gibi vitamin ve magnezyum, kalsiyum gibi mineraller bakımından zengin olan ıspanağın birçok faydası vardır. ancak kedinizin idrar yollarında bir problemi varsa ıspanak vermemelisiniz. eğer yoksa ıspanağı pişirerek vermelisiniz, çünkü çiğ ıspanak böbrek taşı oluşumunu tetikler. kaynattığınız veya buharda pişirdiğiniz ıspanaktan az miktarda kedinize verebilirsiniz.

    kavun
    beta karoten ve antioksidan bir madde olan kavun, a ve c vitamini bakımından zengindir. kedinizin göz sağlığını korumaya ve sağlıklı bir cilde sahip olmasına yardımcı olur.

    muz
    potasyum bakımından zengin olan muz, kedinizin sağlığını olumlu etkiler. ancak çok küçük bir parça verilmelidir.

    yaban mersini
    antioksidan bir yiyecek olan yaban mersini, lifin yanı sıra a, c, k ve e vitaminleri bakımından da zengindir. çok aşırıya kaçmadan kedinize yaban mersini de verebilirsiniz.

    bu yazdıklarım kedileriniz için alternatif yiyecekler ama asla tüm diyetlerinde yer almamalılar.

  • binaya her geldiğimde asansörü 6. katta buluyordum. polat alemdar gibi ben de ilk seferinde olabilir dedim. ikincisinde tesadüf dedim. üçüncüsünde ise bu işte bir ibnelik var diyip asansörden indikten sonra bekledim. asansör ben inince , otomatik olarak yukarı çıktı ve 6. katta durdu. bekledim ancak inen de olmadı.

    meğer benim komşum olan şahıs *, asansörcüyü kafalayıp , her seferinde kendi katına (6. kat) çıkacak şekilde ayarlatmış.

    sonraki bakımda düzeltdi ve her seferinde otomatik olarak zemin kata göndermesi şeklinde ayarlandı.

    bu düşünce veya ayar , her ne kadar enerji sarfiyatını artırsa da binaya giren için elinin dolu olması veya acil ihtiyacı olması açısından güzeldir.

  • okullarda çok yanlış öğretilen savaştır.

    arkadaş ortaokulda lisede öyle bi anlattılar ki savaşı, sanki daha önce bizanslılarla hiçbir ilişkimiz olmamış, 1071'de anadolunun dışında orduyu toplamışız sonra hurra diye dalmışız bitchlere.
    halbuki çok farklı bir durum var ortada.
    bir kere zannediliyor ki bizansla ilk savaş bu. gerçekte daha önce savaşmış olmayı geçtim, bir barış antlaşması var ortada. hatta diyojen kaşarı bu antlaşmayı bozup da mevzuya giriyor.
    ikincisi sanki tek düşmanımız bizans. halbuki mevzubahis antlaşmaya güvenen alp arslanın fatımilerle olan savaşı derinleştirmesi gibi bir durum var ortada.
    üçüncüsü saldıran taraf bizmişiz sanrısı. la diyojen ipnesi evi arabayı satmış, paralı askere yatırmış, öküz gibi ordu toplamış, kalkmış istanbuldan muşa gelmiş. az kalsın içimizde gezdirecekmiş de reyizin casusları haberdar etmiş milleti. stratejik manevralarla bizi sayıca ikiye katlayan orduyu devirmişiz.
    dördüncüsü hilal taktiğiylen bizans ordusunu komple erittiğimiz düşüncesi. halbuki yüzde onunu falan doğramışız, bir o kadarını esir almışız, yarısı firar etmiş kaçmış, bizim tarafımıza geçenler var. ağır bir bozgun ama ortaya sıkıştırıp hepisini kılıçtan geçirdik gibi bir durum yok. (burda yanlış anlaşılmayayım. zafer büyük ama zayiat kısmında kafa karışıklıkları var)

    biz zannediyoruz ki yalnızca askeri bir zafer kazandık da bizans öyle dağıldı. halbuki malazgirtin siyasi önemi çok daha büyük. devlet siyasi kaosa sürüklenmiş, son derece zalim bir iktidar savaşı-iç savaş yaşanmış, darbe olmuş, imparator değişmiş. bu karışıklıktan faydalanmışız da arazileri kapatmışız.

    kendince çakallık yapan diyojen de öyle bir duruma düşmüş ki savaştan sonra, hafif bir acımadım değil.