hesabın var mı? giriş yap

  • açıklama yapmış futbolcu.

    yine şeref, onur, allah, millet ne var ne yok katmış önüne. kimseye hesap vermezmiş (saldırmak ne zamandan beri kanunen hesapsız kalıyorsa kafasında) de, oymuş buymuş. 3 yaşındaki çocuğun imla bilgisiyle, 3 iq'lu çomar manevi duygularını ortaya dökmüş, anca bu çıkabilmiş ortaya.

    bu delikanlılık falan da çok sökmez arda, kulüp bulamayacağın günler de gelicek, çok yakında.
    allah'tan başka kimseden bi' şey istemezmiş, allah için mi çektin lan referandum videolarını?

    sizin gibi çomarlar yüzünden ahlak, allah, maneviyat, aile, şeref, onur bütün bu kelimelerin içi bomboş kaldı, kafalarınız gibi.

    barcelona'dan osmanlıspor'a müthiş kariyer hikayeni okumaya az kaldı.

    not: milli takımı bıraktım olayını yemeyin, kovuldun arda kovuldun.

    edit: uyarı ve tavsiyeler sonucu yumuşatıldı, içimden gelenleri kaldırmak zorunda kaldım.

  • bir cok erkegin pismanligidir, bu kadinlari kaybetmek.

    gerçekten asik olmuş kadinlari el altında görüp, "nasil olsa terk edemez" diye hirpaladiniz, aldattiniz, vazgecirdiniz. eğer yoksalar, karsilarina talihsizce cikmis, asik olduklari adamlardir sebebi.

  • başlık: ronaldinho bjk ile anlaşmış beyler beylerrr

    entry: şimdi trt sporda altyazı geçti..bi daha beni rahatsız etmeyin demiş ronaldinho... bjklilerde tamam demiş. anlaşmışlar

  • bunların kol uzunluğu dirseklere kadar olanlarından giyniyorum, cebine de erik doldurup kütür kütür yiyorum vallahi. ardından düğmesini boynuma kadar ilikleyip çorabıma sıkıştırdığım marlboro'yu içerken kahvede okey oynayanlara yancılık yapıyorum. hayat bana güzel hacı.

    bu arada derdinize sokayım...

  • son zamanlarda biraz hobi, biraz da pasif gelir elde etmek amaçlı olarak tasarım yapma işine giriştiğimden dolayı evde tasarımla ilgili belgesel ve buna benzer yapımlar izlemeye koyuldum. geçenlerde yine böyle bir yapım izlerken bence muhteşem bir hazine niteliğinde bir tasarım dikkatimi çekti ve hemen bununla ilgili bir şeyler okumaya başladım.(bu arada yaptığım işlerle ilgili instagram adresimi de buraya bırakıyorum. beni _zagalar_ mahlasıyla bulabilirsiniz.)

    neyse hemen konuya girelim; cam çiçekler olarak bilinen blaschka cam bitki modelleri koleksiyonuna televizyon karşısında tanık oldum. "oha bunların hepsi camdan mı!" diye tepki verdim. tam tamına 780 bitki türünü temsil eden 4.300 cam model üretmişlerdi.

    peki kim, nasıl yapmıştı bu muhteşem ve bir o kadar gerçekçi modelleri?
    işte işin garip yanı ise bu modeller 1886'dan 1936'ya kadar elli yılı aşkın bir süredir baba oğul olan leopold ve rudolf blaschkas tarafından tasarlanmıştı.

    bir çok avrupalı gibi leopold'da 1853'te amerika birleşik devletleri'ne yol aldı ve bu insanın diğer insanlardan bir farkı vardı; dünyayı farkı bir görmesiydi. işte bu deniz yolculuğu sırasında vücutlarının cam benzeri şeffaflığından etkilenerek yerel deniz omurgasızlarını inceledi ve eskizlerini çizdi.

    şunları kaleme aldı; mayıs ayında güzel bir gece. denizin ayna gibi dümdüz karanlığına doğru baktığımızda; çeşitli yerlerde, sanki gerçek ateş demetleri ve diğer parlak ışık noktaları ve ayrıca büyük bir aynaya hapsolmuş yıldızları oluşturan binlerce kıvılcım, flaş benzeri bir ışık huzmesi demeti belirir. sonra keskin yeşilimsi bir ışıkta küçük bir nokta önümüzde beliriyor, gittikçe büyüyor ve sonunda güneş benzeri parlak bir figür haline geliyor.

    leopold, cam gözler, kostüm süsleri, laboratuvar ekipmanları ve süslü malları ürünler üreten aile işine odaklandı. daha sonraları ilgisini ve boş zamanlarını omurgasızların aksine bitkilerin cam modellerini yapmak için kullandı. bu, yıllar sonra blaschka cam bitki modelleri eşya koleksiyonu ya da cam çiçekler olarak da bilinecek olan çalışması için bir temel oluşturacaktı, tabii ki bir çok sanatçı gibi bu süre zarfında ürettikleri modellerden hiç para kazanmadı.

    bir zaman sonra talih suratına güldü ve modelleri sonunda prens camille de rohan'ın dikkatini çekti. kendisi de bir doğa bilimci olan prens, leopold'a özel koleksiyonu için 100 cam orkide yapması için görevlendirdi. leopold'un çalışmasından etkilenen prens, yaptığı 100 orkide ve diğer egzotik bitki modellerin hepsini sergiledi.

    sergiyi izleyenlerden biride dresden'deki doğa tarihi müzesinin müdürü prof. reichenbach'dı ve botanik modellerden çok feci bir şekilde büyülenmişti. ardından reichenbach, leopold'u 12 model deniz şakayığı üretmesi için ikna etti ve görevlendirdi. daha sonra reichenbach, leopold'a cam deniz omurgasızlarını müzelere, akvaryumlara, üniversitelere ve özel koleksiyonculara satmasını önerdi.

    ünü bir anda parlayan leopold için gazeteler "dünya hiç bu kadar güzel, bilimsel olarak doğru modeller görmemişti" diye demeçler vermeye başladı. dünyanın dört bir yanındaki doğal tarih müzesi müdürleri, deniz omurgasızlarını sergilemek için yarışıyordu. kısacası, blaschkas glass deniz yaratığı küresel bir talep vardı ve kelimenin tam anlamıyla bilimsel olarak kusursuz modeller üretebilen tek ve en iyi cam sanatçısıydı. bu arada oğlu ve çırağını,halefi olacak olan rudolf blaschka'nın eğitimini ilerletiyordu.

    1880 civarında rudolf, babasına modellerde yardım etmeye başladı. o yıl, boston society of natural history museum (şimdiki adıyla museum of science ) için 131 glass deniz canlısı modeli ürettiler . bu modeller, harvard'ın karşılaştırmalı zooloji müzesi tarafından satın alınanlarla birlikte harvard botanik müzesi'ni kurma sürecinde olan profesör george lincoln goodale tarafından görüldü ve anında büyülenmiti 1886'da, goodale, blaschkasların ayağına kadar giderek harvard için bir dizi cam botanik model yapma talep etti.

    sonunda bir hazine niteliği olan cam çiçekler koleksiyonunu üretmeye başladılar. bu gün bile cam ustaları nasıl yaptıklarını bilmedikleri bu hazine hala harvard üniversitesi doğa tarihi müzesi'nde sergilenmektedir.

    görsel-1
    görsel-2
    görsel-3
    görsel-4
    görsel-5
    görsel-6

    kaynak ve daha fazla görsel için:12
    3

  • adamlar barcelona'daki euroleague merkezinde bulunan toplantı salonlarından birisine zeljko obradovic adını vermişler ama gel gör ki; oturduğu evin kapı zilinde hala babasının adı yazan gençler bu insana loser demekteler.
    keşke bu adam gibi kaybetsem hep.

  • ilk otomatik vites araba kullanma deneyimim(şirket aracı);

    aaa ne güzel lan sol ayağım boşta kaldı!
    frene neden bu ayağımla basmıyorum ki? evet mantıklı.
    basıyorummm, bastım..

    sonuç; sağ koltukta oturan ve emniyet kemeri takmayan müdürümü ön cama sümük gibi yapıştırdım..