ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sevgilinin daha çok sevildiği an
-
bizim evin salonundan aktarıyorum. bir saat yirmi dakika önce izlemek üzere bir film açtık. sevgili kişisi yeni edindiği strateji oyununa gömmüş burnunu. ayıp olmasın diye filme razı oldu, belli. filmi başlatmadan önce tuvalete gittim niyetini anlamak için. oyunu geri başlatmış aynı benim sabahları beş dakika daha uyumak için her fırsatı ganimet bilmem gibi. hır çıkarmadım tabii. du bakali modundayım başıma geleceği bildiğim halde. sonra düşündüm. strateji oyunları oynamaya bayıldığım dönemlerde anama ettiklerim geldi aklıma. filmine tüküreyim dedim, ona bi şey olmasın. yan yana oturuyoruz, huzursuz olduğumu anlamasın diye bücürük tableti kaptığım gibi kozmetik, entari artık ne kadar karı-kız işi incik mıncık satan site, tanıtan blog varsa açtım önüme. halbuki çok sıkılıyorum sözlük, bildiğin gibi değil. bi de özledim mi ne. ağzını burnunu mıncırasım var ama kıyamıyorum. ellemeyeyim istediği şeyi yapsın dedim. o bilgisayarda galaksiler arası dalgadan bi savaşta dünyayı kurtarırken ben bebeği gözünün önünde dünyadan bi haber oyuncaklarıyla uslu uslu oynayan bir anne gibi oldum. öyle, garip bir his. sevginin aşkla usulca, güvenle yer değiştirdiği anlardan birinin tadını çıkarıyorum.
birden ayaklandı az önce, geldi ayağımı öptü ve sonra ellerimi. dondum kaldım öyle sözlük. teşekkür etti, başımı göğsüne bastırdı. günlük hayatın içinde eriyip gidebilecek ufak bir jesti görmezden gelmeyip mutluluğa dönüştürebildiği andır. şimdi ben bunu sevmeyip ne yapayım!
evlenmek için evlilik istemiyor taklidi yapan kız
-
bu milletin evlilik merakından gına geldi artık. evlenenlerin evlenmemiş olanlara takmasından, erkeklerin evlenmek isteyen kızlara takmasından, kızların evlenmek istemeyen erkeklere takmasından, orta yaşlıların evlenmemis insanlara genel olarak takmasından, evlenmek için kırk takla atanlardan, evlenmiş erkeklerin pişmanlıklarından. yeter ya, tek derdimiz buymus gibi, baydı artık evlilik muhabbetiniz.
istanbul trafiği
-
bugün yaşanan versiyonu tamamen takdir-i ilahidir.
yetkililer nereden bilebilir ki trafik kazası olacağını?
elbette son derece inanılması güç bir olay olan bu kazanın kaldırılması da uzun sürüyor.
hani deseniz ki istanbul sık sık trafik kazası yaşanan bir şehir, amenna, hepimiz kızalım yetkililere.
ancak en son kazanın 1953 yılında yaşandığı bir dostluk, barış, kardeşlik ve sevgi kentinden söz ediyoruz. lütfen eleştirirken bunu da göz önüne alın, yapıcı eleştirin, edebsizlik yapmayın.
26 aralık 2021 kılıçdaroğlu cb adaylığı açıklaması
-
kılıçdaroğlu iyi niyetli bir siyasetçi olabilir ancak seçim kazanmak başka bir şey.
şu yaşananlara rağmen senin partin %28'i geçemiyorsa, senin o koltuğa talip olmanın hiçbir anlaşılabilir tarafı yok.
ebru gündeş reza zarrab çiftinin boşanması
-
rıza nafakayı bize ödettireceği için, bize girecektir.
20 mart 2017 david rockefeller'ın vefat etmesi
-
aslında ölmedi, cenaze sembolikti. abd'de çok gizli bir yerde yaşamaya devam ediyor goygoyunun başlamasına sebebiyet verecektir.
edit:imla.
büyüme hızımız ab ülkelerinin çok ilerisinde
-
berat albayrak gerçekleri çarpıtma işini iyi yapıyor.
o yüzden teorik olarak doğru bir açıklama ama şöyle ki;
diyelim ki, eve tok geldiniz ama sofra kurulu, anneniz de yemeniz için ısrar ediyor. siz de ne yaparsınız çatalın ucuyla bir iki parça yer bırakırsınız.
ama düşünün ki, tam o esnada, pencereden dışarı bir de baktınız ki, evsiz aç bir adam çöpten bulduğu bir yiyeceği, hapur hupur iştahla yiyor.
dolayısıyla, teorik olarak sizden fazla yiyor.
işte büyüme hızı da böyle bir şeydir.
doyum ile ilgili bir şey.
büyüme hızın ab ülkelerinden ileride olabilir ama hacmin onlar kadar değil. onlar büyüyeceği kadar büyümüş, dolayısıyla büyüme hızları yavaşlamış..
kısaca;
onlar doymuş ama sen açsın.
aref ghafouri'li filli boya reklamı
-
bunu şirkete reklam diye kabul ettirebilmek gerçek bir illüzyondur.
damadın gelinin sırtına bindiği düğün fotoğrafı
-
(bkz: abi bi tur versene)
en iyi aktör
-
(bkz: recep tayyip erdoğan)
hayali dünyayı gezmek olan üniversiteli kız
-
öncelikle kendi yaşadığı şehri gezmeli bence. misal, benim bir arkadaşım vardı bu hayalini gerçekleştirmeye çalışan, havaalanına gitmeye çalışırken kurtköy dolaylarında kayboldu.
stanley kubrick
-
akira kurosawa'nın en iyi 100 film listesinde barry lyndon 73. sırada. (uyarı geldi, liste kronolojik. haliyle sıranın önemi yok.)
steven spielberg'e göre kubrick ve 2001 a space odyssey.
woody allen, 2001 a space odyssey'i ilk seyrettiğinde beğenmediğini, hatta hayal kırıklığına uğradığını, daha sonraki izlemelerinde ise fikrinin tamamen değiştiğini vurguluyor.
richard linklater, 2001 a space odyssey'in sinemaya adım atmasındaki etkisinden bahsediyor.
michael mann, dr. strangelove'ı görene kadar sinemaya ilgi duymuyormuş.
martin scorsese'nin ağzından kubrick ve 2001 a space odyssey.
federico fellini'nin en favori 10 filmi listesinde 2001 a space odyssey.
david lynch, kubrick'in kendisi için öneminden, kendisini nasıl cesaretlendirdiğinden ve favori kubrick filminin lolita olduğundan bahsediyor.
terry gilliam, spielberg ile kubrick'i kıyaslarken, spielberg'ün izleyiciye doğru olanın ve düşünmesi gerekenin ne olduğunu dikte etmeye çalıştığını, kubrick'in ise 2001 a space odyssey ile bunu izleyicinin inisiyatifine bıraktığından bahsediyor.
luis bunuel, my last breath adlı kitabında favori filmlerinden birinin paths of glory olduğundan söz ediyor.
takeshi kitano'nun top 10 listesinde iki kubrick filmi: 2001 a space odyssey ve a clockwork orange.
wes anderson, moonrise kingdom'dan sonra verdiği bir röportajda kubrick'ten favorilerimden biri şeklinde bahsediyor.
sidney lumet'in favorilerinden biri de 2001 a space odyssey.
spike lee, etkilendiği 87 filmi liste olarak paylaşmış. listede paths of glory, spartacus ve dr. strangelove gibi 3 kubrick filmi var.
david fincher da peçeteye not yazanlar kervanına katılmış. fakat onunkinde favori filmleri var, aralarında kubrick'in dr. strangelove'u göze çarpıyor.
lars von trier, kendisi için bir şeyler ifade eden film olarak barry lyndon'ı belirlemiş. yalnız trier'in ilk cümlesi çok ilginç: "barry lyndon'ı izlemek, çok leziz bir çorba içmek gibi"
alex proyas da 5 favori filmini açıklamış, dr. strangelove listede.
paul thomas anderson en sevdiği filmlerden bahsederken the killing, paths of glory ve spartacus gibi 3 kubrick filmini örnek gösteriyor ve adeta dostoyevski'ye selam çakıyor: "hepimiz kubrick'in çocuklarıyız."
-----
bunların dışında favori filmlerinden, yönetmenlerinden hiç bahsetmeyenler, kubrick'in filmlerine dönem itibariyle denk gelmeyenler ve denk gelseler dahi kubrick'ten etkilendiğini söylemeye gerek duymayanlar da mutlaka vardır. onları bulabilmemiz mümkün değil.
bütün bunların ışığında, hemen herkesin @2 olup laf sokmaya çalıştığı şu ortamda birileri kubrick'i sevse ne, sevmese ne yahu? gerçi üşenmeyip yukarıdaki linkleri bulduğuma göre kendimle de çelişiyorum. he deyip geçmek lazım aslında.
kolalı jelibon yerken önce kapağını ısırmak
-
insanlarla anlaşıp anlaşamayacağımı ortaya çıkaran testin değişken elemanı..
şişe şekline gereken saygıyı göstermiyosa o insanla işim olmaz..