hesabın var mı? giriş yap

  • cumhurbaşkanının söylediği sözü referans gösterilerek atılan manşettir. burada yanlış manşeti atanda değil, manşetin atılmasına neden olan sözü söyleyendedir.

  • --- spoiler ---

    ________________
    |. . . . . . . . . . . . . . |
    |. . . . . . . . . . . . . . |
    |. . . . . . . . . . .\. . . |
    |. . . . . . . . >==o_@

    ________________@
    |. . . . . . . . . . . ._o/|
    |. . . . . . . . . . . . // .|
    |. . . . . . . . . . . .// . |
    |. . . . . . . . . . . . . . |

    --- spoiler ---

  • ingilizcesiyle "phoenix lights", 13 mart 1997’de arizona'nın phoenix şehrinde meydana gelen tarihin en önemli ufo olaylarından biridir. yerel hava kuvvetleri üsleri ve haber merkezleri, gökyüzünde ilerleyen dairesel turuncu ışıklar rapor eden binlerce kişi tarafından telefon yağmuruna tutulmuş, ciddi bir şekilde bu olay santralleri kilitlemiştir. işin can alıcı kısmı, cnn bu olayı canlı bağlantıyla ekranlara yansıtmıştır. bu esrarengiz cismi/cisimleri las vegas’tan phoenix’e kadar birçok yerden yüzlerce insan görüntüleyebilmiştir. olay, 13 mart akşamı saat 19:30’da başlamış ve 22:30’a kadar sürmüştür. ilk raporun nevada’daki eski bir polis memuru ve ailesi tarafından iletildiği açıklanmıştır. sonrasında gözlemciler v şeklinde bir cismin gökyüzünde dolaştığını belirtmişlerdir. heyecan yaratan bir başka durum ise, farklı bölgelerdeki insanların anlattıklarının da birbirine benzemesiydi. yapılan araştırmalar, cismin ortalama 2-3 metre genişliğinde ve 1,5 km uzunluğunda olduğunu gösterdi. bölgedeki insanlar öncelikle gökyüzünde farklı ışık topları gördüklerini, saat 19:30’da ise bu olağanüstü görüntüyle karşılaştıklarını belirttiler. görüntülenen cisim radarlara da yansımamıştı. kısa süre içerisinde arizona valisi fife symington bir basın toplantısı yaparak, bunun ufo ile ilgisi olmayan bir doğa olayı olduğunu belirtmiş ve hatta uzaylı kıyafeti giymiş bir kişiyi yanına alarak “ufo olayı” olarak adlandırılmasıyla dalga bile geçmiştir (basın toplantısının görüntülerine video paylaşım sitelerinden ulaşılabilir). bir süre sonra vali işinden ayrıldı ve yaptığı görünen cismin dünya dışı bir yerden gelme ihtimalinin yüksek olduğunu, fakat valilik görevi sırasında böyle bir açıklamada bulunamadığını belirtmiştir. nitekim internetten araştırılırsa fife symington’un bu konu ile ilgili bir belgeselde yer aldığını, hatta ufo konusuyla ilgili araştırmalara başladığının bilgilerine bile ulaşabilir.

    bu konuda bir web sitesi; http://www.thephoenixlights.net/

    bu konuda çekilen bazı belgesel ve filmler için;

    (bkz: the phoenix lights)
    (bkz: the phoenix incident)
    (bkz: phoenix forgotten)
    (bkz: the appearance of a man)
    (bkz: night skies)
    (bkz: out of the blue)
    (bkz: they came from outer space)

    ayrıca olayın gerçek görüntüleri; https://www.youtube.com/watch?v=wy_faa5g4mc

    wikipedia - https://en.wikipedia.org/wiki/phoenix_lights

    vikipedi - https://tr.wikipedia.org/wiki/phoenix_işıkları

  • new york'da doğup new york'da ölen, özellikle yağlı boya resimleriyle tanınan, birçok kişi tarafından realist olarak tanımlanan ama kendisini empresyonist olarak sınıflandıran ressam. büyük şehrin etkileri yarattıklarında hissedilir. eserlerinde duyguları başarılı bir şekilde yansıtan sayılı isimlerden. estetik bir resim ortaya çıkarmak güzel ama hiçbir kelimeye ihtiyaç duymadan duyguları hissettirebilmek ayrı bir boyut.

    hopper'ın tanınması çok geç olmuş. otuzuna kadar avrupa ve amerika'da dolanmış ve kendi kendine gözlem ve resimler yapmış. sonrasında para kazanmak zorunda olduğundan nefret ettiği illüstrasyon işine girişmiş. ilk eseri 'sailing'i 1913 yılında satmış ama esas adını duyurması 1920'lerin başında, yani kırklı yaşlarında olmuş. hopper dolaşmış... birçok ülkeye gitmiş ilham almak için ama sonunda new york ve amerika'nın ona verdiği ilham ve anlam baskın çıkmış. kaos, çalkantı, çeşitlilik, bireycilik ve bunların ona hissettirdiği soğukluk, gurur ve yuvası olması ya da başka nedenden kaynaklı bağlılık. sevgi nefret ilişkisi gibi biraz. ayrıca bu noktada hopper'ın cumhuriyetçi olduğunu ve ülkesine karşı sorgusuz ve şüphesiz bir bağlılığı olduğunu da göz önünde bulundurmak gerek.

    eserlerinde karısı jo'yu model olarak kullanması bol olmuş ki buna bazı erkek karakterler de dahil. yarattıklarında çoğunlukla yalnızlığı işler ama genelde işlediği yalnızlık somut olarak yalnız olma hali değildir. muhtemelen bu yüzden sanatla çok alakası olmayanları bile kendisine kilitler eserleri... hepimizin en derinindeki fazla bulaşmak istemediğimiz bir yere dokunur: ebedi yalnızlık, monotonluk ve boşluk. bu açıdan bakınca hopper'ın eserleriyle psikolojiye girdiği söylenebilir. her ne kadar ben dahil birçok kişi eserlerinde yalnızlık, izolasyon ve bireycilik görse de, hopper yalnızlık temasının fazla abartıldığını söylemiş zamanında.

    yarattıklarında karmaşa ya da hareketlilik yoktur ve bu da bireycilik ve izolasyona daha da dramatik bir yön katar. sanki dış hareketin anlamsızlığı ya da içerideki yoğun hareketliliğin dışa hareketsizlik olarak yansıması gibidir eserlerinde ortaya çıkardıkları. güneş ışığına ve denize hassasiyeti vardır. hep ufak bir 'an'ı gösterir ve gerisini sessizce bize bırakır. hayatı boyunca eserleri hakkında mümkün olduğunca açıklama yapmaktan kaçınmış.

    ufak detaylar eserlerine apayrı bir tat katar. örneğin eserlerine seçtiği isimler* ya da 'automat'ta kadının tek eldiveninin hala elinde olması ya da 'house by the railroad'daki izole evin etrafında kullandığı ışık-gölge unsurları ya da dar alanlara iki birbirine karşı kayıtsız insanı yerleştirirken, geniş ya da normalde kalabalık olması gereken yerlere de yalnız insanları yerleştirmesi...

    çok benzetildiği norman rockwell ile arasındaki fark da rockwell'in eserlerinin bir şey hakkında olması ama buna karşılık hopper'ın eserlerinin amerikan manzaraları, figürleri ve mimarisi hakkında olması; rockwell'in detaylara girmesi ama hopper'ın detay ve anlamları eseri inceleyen kişiye bırakması olarak açıklanıyor.

    hopper'ın vedası 1965 yılında, eşi ve kendisini temsil eden, performanslarının sonunda eğilerek selam vermekte olan bir kadın ve bir erkek arlekeni resmettiği 'two comedians' eseriyle olmuş. iki sene sonra stüdyosunda sandalyesinde otururken öbür tarafa geçmiş hopper. ondan on ay sonra da, muhtemelen ona ilham vermek ve eserlerinde başka bir sahnede modellik yapmaya devam etmek için karısı jo da yanına gitmiş...