hesabın var mı? giriş yap

  • her erkek aldatır diyenlere şöyle cevap veriyor kafka; “ kirli bir camdan bakıp herkesi ve her şeyi kirli sanıyorsunuz. bu yüzden bakış açınızı değiştirmeyi deneyin”

    debe editi: “senin dünyaya bakan penceren kirli ise, benim çiçeklerim sana çamur görünür.”
    -mevlânâ

  • işim sebebiyle bir devlet kurumuna iletilmiş evrakın akıbetini sormak için kurumu aramak zorunda kaldım. başka işler sebebiyle gidemedim zaten telefondan bilgi almak yeterliydi. tam 5 gün çeşitli saatlerde aradım. santral açıyor yönlendirdiği kişi açmıyor ve telefon kapanıyor. sonraki hafta işlerimi ayarladım ve kuruma bizzat gittim. haliyle genel evrak bölümüne uğradım. içerde bir kadın az sonra ilgili gelecek dedi bekledim. kadın yanında bir çocukla geldi. oturdu. çay koydu çayını yudumladı. evrakı sordum falanca hanıma git bak yukarda dedi eyvallah dedim. falanca hanım diğer hanımlarla sohbet halindeydi. ben bilmiyorum yanda filanca bey var dedi gittim. filanca bey çay içiyordu o da bilmiyormuş evrak bulunamadı. hepsine diyorum ki telefon ettim kaç kere. cevap aynı ayy çok yoğunuz!!!

    evraktaki hanıma tekrar gittim. işi zaten gelen evrakları bilgisayara girmek. yani kimde nerde bulunması “ara” sekmesine iki kelime yazmasında bitiyor. offf puff dedi monitörü açtı(!) tam o sırada yanındaki çocuk kadına sordu: yaptığın iş zor mu diye. kadın da evet çok zor dedi. çocuk bir kaç saniye baktı ne var bunda ben de yaparım dedi. ben güldüm. kadın göz ucuyla bana baktı mahçup mahçup güldü. sonra bulamadı evrakı. siz şurayı arayın bi dedi. aradım. orası da yardımcı olmadı. bakın dedim fazla zamanım yok çok oyalandım. bu evrak burda biliyorum. çıkmam lazım telefon ediyorum açılmıyor buna bir çözüm bulalım. kadın tamam dedi dahili numara veriyorum. bir kağıda yazdı verdi. tam çıkarken bir baktım falanca hanımla filanca beyin dahili numarası. eee dedim buranın yok mu? offlaya pufflaya iliştiriverdi. çünkü ya onu ararsam?!

    bu abla ve diğerleri memur. akşam 5e kadar çalışıyorlar. pandemi kısıtlamaları vardı hatta muhtemelen erken çıkıyorlardır o dönemde. yaptığı işin zor olduğunu düşünüyor. hani angarya falan değil dümdüz zor olduğunu düşünüyor yani gelen evrakı bilgisayara girmeyi. birçok özel sektör çalışanından fazla maaş alıyor ve işveren faktörü yok çünkü devlet çalışanı. oradan ayrılsa bu performansla özelde iş bulması imkansız. oraya girip çalışmak için deliler gibi uğraşanlar var ama o abla mutsuz. çünkü zormuş:( gerçi uğraşıp başkası gelse o da belki ablamıza benzeyecek. mevzu sadece işverende bitmiyor yani. öyle olsa devlet kurumlarımız falan en azından canavar gibi çalışırdı.

    işini layıkıyla severek yapan herkesi tenzih ediyorum. öyle insanlar da varlar. keşke fazla olsalar. kimse kendisinin işini ne kadar iyi yaptığına bakmadan hep karşıya gömüyor. bu sebeple doğru önerme ve nasıl çözülür bilinmez.

  • guzel soru. japonya'da kuzeydeki daglik alanlar da yerlesime cok uygun olmadigi icin nufus belli bolgelere toplanmak zorunda. ozellikle tokyo-osaka arasinda hizli trenlerle (bkz: shinkansen) sadece uc saatte ulasimin saglandigi koridor ulkenin esas yerlesim bolgesi . en buyuk iki is, kultur, yasam merkezi olan tokyo ve osaka, ve onlarin arasinda kalan tum sehirler tam bir megalopolisornegi olusturuyor. japonlar iste buraya sigiyor. bu megalopolisi de icine alan daha buyuk kent koridorunun adi da tokaido koridoru; ulkenin dogusu ve batisini baglayan koridor.

    yasam tarzlarina gelirsek eger tokyo'da yani ulkenin merkezinde bile her yerde mustakil evler goruruz. ama bunlar bizim bildigimiz amerikan suburblarindaki dandik, tekduze evlere benzemez. tam aksi bunlar genellikle cok yogun yapilasma icerisinde olan ancak yine de son derece modern ve nevi sahsina munhasir konutlardir. mimarlar tarafindan kullanacak ailenin yasami goz onune alinarak tasarlanir.

    oyle bizdeki gibi mimarlar muteahhitlerin gorgusuzluklerine alet olmaz, ya da sadece zengin kesime calismaz. tam aksi halk icin calisirlar, oldukca kucuk ama islevsel ve estetik bir ev tasarlayabilmek cogu japon mimar icin bir gorev, bir sorumluluk gibi gorulur. muteahhit dedim bak bi urperti geldi.

    ısteee beleee romalilar. minnak japon kardeslerimize de burdan sevgiler.

  • mallıktır. vazgeçecekseniz yine vazgeçin de memurluğa bok atmanın lüzumu yok.

    dünya turu yapmak için de everest'e çıkmak için de en iyi meslek memurluk türkiye'de.

    siz başka bir ülkede yaşıyorsanız bilemem.

  • öncelikle bir çocukta bu eğitime başlamanın ilk şartı çocuğun tuvaletini tutabilmeyi ogrenmesidir. bir ebeveyn çocuğunun tuvaletini özellikle de çişini tuttuğunu gözlemlediği anda gecikmeden bu eğitime başlamalıdır. fakat 3 yaşını geçtiği halde tutma olayı gerceklesmiyorsa önce öğretilecek olan küçük tuvaleti tutmak olacaktır.

    tuvalet eğitimine başlandıktan sonra altın 3 kural vardır ki bunlar çok ama çok önemlidir.

    1-sabir - mümkünse peygamber sabrına sahip olunuz. bu çocuk bu işi ogrenemiyor deyip koyverirseniz işi çıkılmaz hale getirsiniz. yapamadiginda kizarsaniz en kötüsü. artık tuvalet yapmayı özellikle de kakasını yapmayı öcü gibi görecektir.

    2- olayı buyutmeme - eğer tuvalete gittiğinde ona "yaparsan sen büyüyeceksin" gibi onun gözünde büyük bir başarı gibi gözüken bir cümle kurarsaniz çocuk, bunun aslında yapılması çok ama çok zor birşeymis gibi düşünecek ve bu tuvalet olayında kendine güveni hiç olmayacak. daha da kötüsü ileriki hayatında da bu hadise zor olaylardan kaçmasına sebep olacak.

    3- eğitime başlandıktan sonra asla birakmama - eğer biz bu işi yapamadık ileride deneyelim derseniz uzun yıllar mücadele sizi bekliyor demektir. evet iş dusundugunuzden de zor olabilir ancak hayatınızdan sildiginiz zaman dilimlerine bir ay daha eklemelisiniz ki çocuk artık bu işin kaçışının olmadığını anlamalıdır. vazgeçip beze donerseniz her seferinde eğitimden kaçıp bez isteyecektir.

    son bir not; bazı çocuklarda tuvalet eğitimi çok kolay olabilirken bazılarında ise çok meşakkatli duruma dönüşebilir. sunu aklınızdan çıkarmayın bu işe başlayıp da başarısız olan olmamıştır. önemli olan bunu bir kere de başarmaktır. hem ebeveyn hem de çocuk için en güzeli budur.

  • --- spoiler ---

    "yarın mahşer günü rabbim bana sormayacak mı eyyy khaleesi, sen yunkai'deki köle çocuklar için ne yaptın diye?"

    daenerys targaryen
    --- spoiler ---