ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sauron gitse yerine kim gelecek diyen orta dünyalı
annecim biz kürdüz ama okulda türkçe konuşuluyor
-
"çünkü türkiye'de yaşıyoruz evladım." şeklinde cevaba kavuşacak çocuk cümlesi.
14 haziran 2015 chp'nin mhp'ye teklifi
-
hoş bir ifadedir. akp'ye karşı chp ike birleşmeye yanaşmayıp akp'nin ekmeğine yağ süren mhp'ye gerekli lafların söylenmesidir.
"millet yüzde 60 oy alan partilere bir mesaj, bir sorumluluk, görev verdi. biz chp olarak bu mesajı aldık. ancak muhalefetteki diğer siyasi partilerin de bunu alıp değerlendirmesi gerekir. 'alayına karşıyız' tavrıyla türkiye bir yere varamaz. makul bir süre için makul ve sağlam bir protokolle akp tahribatını giderecek, bir restorasyon dönemi için bir araya gelebilmeliyiz."
http://m.t24.com.tr/…ir-araya-gelebilmeliyiz,299624
8 nisan 2015 tarihli leman kapağı
-
aklıma, bu saldırıyı yapan tiplerin dergiyi de silahla basacağı geliyorsa bu kapak doğrudur, kapaktır, haklıdır, cesurdur.
tekrar başlaması istenen diziler
-
(bkz: avrupa yakası)
beyaz yakalının yurt dışına yerleşmesi
-
esimle gecen sene hollanda'da is bularak yaptigimiz eylemdir.
kisa yoldan koseyi donmek icin ahlak disi isler yapmadigimiz, ne o tarafa ne bu tarafa yanasmadigimiz, siralara kaynak yapmayi bile beceremedigimiz icin azinlik oldugumuz ulkemizden bir bilinmezlige acildik tutunur muyuz, irkcilikla karsilasir miyiz, aralarina girebilir miyiz diye binbir turlu endiseyle...
buradaki hollandali arkadaslarimizin tabiriyle 'onlardan biri oldugumuz icin' hicbir irkcilik, kotu tutum, terslik yasamadik. bir an bile pisman olmadik, bilakis bir terslik olur da geri donmek zorunda kaliriz diye milyonlarca b plani yaptik. insanlarin rahat, kasmadan is yaptigi bu ulkede turkiye'den alismis oldugumuz tempoda calismaya devam edip isverenlerimizi hayret icerisinde biraktigimizdan su an ikimiz de belirsiz sureli (permanent) kontrat almis bulunuyoruz ve kesinlikle geri donmuyoruz.
inandigimiz tek bir hayat var o da bu dunya ustunde, cok kisa ve buradayken cok guzel. uzun yok, onu basa getiren curumus yozlasmis insanlar yok, etini kemigini somurup sirf yurtdisina tasiniyorsun diye yil sonu ikramiyenden para tirtiklamaya calisan etikten bihaber yoneticiler yok, yukselmek icin ustune basmaya calisan iki yuzlu is arkadaslari yok; yolda seni tanimadigi halde gulumseyip selam veren insanlar var, ulkende bomba patladiginda seninle acini paylasan is arkadaslari var, gelismen mutlu olman icin cabalayan yoneticiler var. ve herseyden ziyade bir turkiye'de kadin olmak var, bir de burda... kisacasi yazik turkiye'de gecen 26 seneme.
imkani olan arkasina bakmadan kacsin.
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: beyler israildeyim duvara kazayla hitler yazdım.
entry: hititler yazacaktım mına koyim. israil esnafı peşimde. kurtarın muallakler.
2. kazayla hitler yazdıysan sorun yok panpa ibranice de 'kazayla' demek 'kahrolsun' demektir...
o esnaflar seni mason locasına davet etmek için peşinden koşuyorlardır...
sıkıntı yok ...
tek çocuk olmak
-
sağlığı yerinde olan bir ana babanın, maddi durumu çok bol bulamaç olmasa da birden fazla çocuğun yaşamını idame ettirecek, onları aç açıkta bırakmayacak durumu var ise, birden fazla çocuk yapmamaları ve bir çocuğu tek çocuk bırakmaları, evlatlarına atabilecekleri en en en en büyük kazıktır.
tek çocuğum ben de. hayat boyu çektim acısını, muhtemelen hep de çekeceğim.
hayatım çok sorunsuz, tereyağından kıl çekmek kadar kolay olsaydı da böyle hisseder miydim bilmiyorum ama, babasızlığı, parasızlığı, yalnızlığı, çevreden yenen kazıkları, aranıp sorulmamayı, bir başına kalmayı yaşadım ben kendimi bildim bileli.. yaşadıklarımı yaşayan, ben anlatmadan derdimi anlayabilecek, acımı acısı bilecek bir kardeşim, ablam, abim olsaydı; şu an olduğum kişi olmazdım ben, adım kadar eminim.
çünkü tek çocuk olmak hoyrat etti beni. kimseye güvenmemeyi öğretti. yalnızlığı benimsemeyi, başının çaresine bakmayı öğretti. herkesten kazık yemeye hazır olmayı, duyarsızlaşmayı, uyuşmayı öğretti..
bombok etti.
ben bu ilişkiye üç ayımı verdim kızı
-
son 3 ayısı kalmışken vermişse, hiç ayısı kalmamıştır.
arkadaşın ablasına aşık olmak
-
- anam avradım olsun ki doğru söylüyorum... bak bacımı siksinler yalansa...
- hoop bacıyı karıştırma...
- sana nooluyo lan?!!
türkiye'deki güvensiz kan alımı skandalı
-
bu entry’de ise maddeler halinde yaşadıklarımı anlatacağım.
1- 2016 mart'da kızılay’da medikal direktör'e ulusal kan ürünleri rehberiyle ilgili mail attım. sorduğum soruların cevabından çok ulusal kan ürünleri rehberinde yazılanların kopyası vardı.
2- 19 eylül 2016'da rehberin düzeltilmesi ile ilgili resmi olarak memnuniyet eleştiri şikayet(meş) formu açtım. [normalde 1 haftada kapatılması gerekiyordu fakat ankara’ya gidip olanları basına anlatacağım diyene kadar yani 23 ay açık kaldı]
3- 21 eylül 2016'da kızılay'da üst düzey bir yöneticiye whatsapp'tan rehberin düzeltilmesi ve güncellenmesi ile ilgili meş'de yazdıklarımı pdf dosyası yapıp gönderdim.
4- meş'den bir süre sonra tüm türkiye'de, kızılay kan hizmetleri yönetiminde çalışan bir doktor ve mikrobiyoloji uzmanı tarafından eğitim verildi. bu eğitime gelen hocalarımıza rehberin kesinlikle güncellenmesi gerektiğini söyledim. cevap olarak rehberin red kriterlerinden memnun olunduğunu aldım.
5-6 mayıs 2017'de sunum hazırlayıp kızılay'da yönetici olarak çalışan bir doktora whatsapp üzerinden gönderdim.
6- 7 mayıs 2017 tarihinde düzeltici önleyici faaliyet açıp rehberin güncellenmesi gerektiğini bir kez daha belirttim.
7- www.kanvercanver.net sitesini kurdum. dünya'daki belli başlı rehberlerin red kriterlerini elimden geldiğince çevirdim. ekipte çalışan doktorlara siteyi ulaştırabilir miyiz yazılı mailime medikal koordinatör tarafından maalesef cevap verilmedi.
8- aralık 2017 tarihinde kızılay'ın düzenlediği ekip liderleri toplantısının son gününde tüm sorunlu gördüğüm konularla ilgili bir konuşma yaptım. tüm yöneticilerin önünde noktasına virgülüne dokunmadan şu cümleyi kurdum. "bakın kızılay’ın şu an ivedilikle tüm gücüyle gerekirse cumhurbaşkanı danışmanlarının kapısında yatıp bir an önce rehberi güncellemeye başlaması gerekir. bu rehber yüzünden günde yüzlerce belki de binlerce kişiden kan alınamıyor yine yanı sayılarda alınmaması gereken kişilerden kan alınıyor. bunun vebalini ödeyemeyiz." aynı toplantının değişik günlerinde "detaylı bir ilaç listesi hazırlıyoruz. yakında elinizde olacak" "ankara'da komisyona çağrılacaksınız" cümlelerini benimle beraber toplantıya katılan tüm doktor arkadaşlarla beraber duydum.
9- resmi yazı ve kongrede uyarmama rağmen 18 temmuz’da suriyelilerden kan alımının önü açıldı ve iyi niyetli mücadelemin bir sonuç getirmediğini anlayınca 20 temmuz 2018 tarihinde rehberin güncellenmesi ile ilgili hiç bir gelişme olmayacağından emin olunca göreve başlayışımın 3. yılında 30 sayfalık "kızılay yıllardır güvensiz kan mı alıyor?" başlıklı bir günde yazdığım yazıyı sadece rehberin düzeltilmesine yönelik bir garanti olması açısından sosyal medya ve medya ile paylaşacağımı söyleyen bir maili yöneticilere gönderdim.
10- kızılay kan hizmetleri'nde üst düzey bir yönetici ile görüştüm. derdimi anlatamadım. anlatamadıkça sinirlendim.
11-daha sonra yaptığımız görüşmeyi gözden geçirip yöneticiden özür dileyip kızılay'da gördüğüm sorunları anlattım ve rehberin bir an önce güncellenmesi gerektiğini söyleyen bir mail attım.
12- eylül 2016'da açtığım şikayet formuna anlamsız bir cevap geldi. normalde 1 haftada kapatılması gereken meş 2 yıl aradan sonra kapatılmıştı. bu cevaba yapılması gerekenleri anlattığım bir mail daha yazdım. ardından 5 ağustos'ta aldığınız kararların bilimsel dayanağını görmek istiyorum şeklinde mail attım cevap alamadım.
13- ardından 17 ağustos'ta blöf olarak attığım maile kızılay tarafından resmi olarak skandal bir cevap verildi. bu resmi cevapta olanların duyulması halinde tarafıma dava açılacağı söyleniyordu.
14- 18 ağustos'ta gönderilen yazıya ne kadar sinirlensem de güzelce bir kez daha kanıtlarımla cevap verip amacımın daha iyi bir rehber hazırlanması olduğunu bir kez daha anlattım. daha iyi hazırlanmış bir rehberin hiç kimsenin zararına olmayacağını belki de yirminci kez söyledim.
15- ardından doktorların hepsine anket ve test soruları gönderdim. doktorlara gönderdiğim mail'de yöneticilerin istifasını talep ettim.
16- medikal koordinatör tarafından arandım. komisyon kuralım düzeltelim cümlesini sonunda duydum. fakat 2 saat geçtikten sonra iptal olduğunu öğrendim. doktorların test ve anket sonuçlarını yayınladım.
17- personeli kışkırttığımdan dolayı tazminatlı olarak iş sözleşmemin feshi nedeniyle son savunmamı yazdım.
18- türk kızılayı çalışanı sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunduğum iddia edilerek tazminatsız olarak iş sözleşmemin fesih edildiğini tebliğ ettim.
19- 15:35'de tebliğ ettiğim yazıdan yarım saat sonra rehberin revizyon haberini mail üzerinden aldım. bu rehber öyle ya da böyle bir şekilde düzeltilecek diyerek verdiğim sözü tuttum.
20- yüzüm ak, başım dik, onurlu bir şekilde hakkımı helal etmeyerek kurumdan ayrıldım.
21- aradan geçen süreye rağmen kan bağışcısı seçim kriterleriyle ilgili herhangi bir düzeltilme yapılmadığını öğrendim. işe dönüş davamı kazandım ve bu yanlışlıkların bir an önce düzeltilmesi amacıyla yardımınızı dileniyorum.
okuyan, paylaşan, destek olan herkese sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. emile zola’nın dediği gibi “gerçek yürüyor ve onu hiçbir şey durduramaz”
#haketmiyoruz