hesabın var mı? giriş yap

  • "kadınları anlamak istiyorsanız 1 saat açık havada durun. ne alaka diyorsanız, zaten anlamayacaksınız en azında beyninize oksijen gitsin."

    "ülkemizde beden eğitimine bakış şöyleydi: beden ilk ders olsun okula eşofmanla gideyim, son ders olsun eve eşofmanla döneyim."

  • -3yasindaki kizim
    +ben
    -baba nereye gidiyosuuun?
    +ise gidiyorum kizim
    -nedeeeen?
    +para kazanmam lazim kizim, paramiz olmazsa sana cikolata alamam ki.
    -(kosup kumbarasiyla donerek) ben sana para veriyim bununla al, ise gitme?
    +.....

  • gençliğimi kimse bilmez
    sakallarımdan çocuk kokusu
    ağzımdan ay ışığı fışkırır benim
    ceketimi yağmurlara astığımdan beri
    tehlikeli şiir okur
    dünyaya sataşırım ben

  • kriz mriz değildir. kriz olması için, türk bayrağı olmadığı için bizim bakanın "kardeşim benim bayrağım burada olmayacaksa ben burada oturmam" demesi gerekirdi.

    ne krizi? paşa paşa oturup poz vermiş.

  • flannery o'connor öyküleri, "hiçbir iyilik cezasız kalmaz" öyküleri. güney gotiği diye adlandırılan tarzın alabildiğine tutucu, cahil ve ırkçı karakterleri. cehalet, tutuculuk ve ırkçılığın korkunç birleşimine sahip karakterlerin, en basit günlük olaylarda bile nasıl bir yıkıcılığa sahip olabileceklerinin tasvirleri. her bir öykünün, öykü ne kadar rahatsız edici olursa olsun, gülümseten bir afallatıcılığa sahip olan sonları. şiirsel adaletler ve güney gotiğinin hakkını veren günlük hayatın şiddet kapasitesinin sonuçları. tekinsiz atmosferler ve ustaca kurguyla yetkin bir üslubun birleşimiyle yazan flannery o'connor biraz daha uzun yaşasaymış, kimbilir ne başyapıtlar çıkaracakmış dedirtiyor. metis'ten çıkan iyi insan bulmak zor ve her çıkışın bir inişi vardır adlı öykü derlemelerini okurken, öykülerin sarsıcılığı, mutlaka sıcak bir içecek eşliğinde okumalıyım dedirtir size.

  • vatandaşlık, hakim çoğunluğun sınırlarını belirlediği bir durum değil anayasal bir haktır ve türkiye cumhuriyeti vatandaşı kimliği taşıyan herkes bu ülkenin yurttaşı, sahip olduğu değerin esasıdır. bu görüntülerden hoşlanmayan hatta üzülen gidip başka ülkelerin vatandaşı olabilir. gördüğüm kadarıyla türk museviler oldukça mutlu.

  • atatürk musul'u ve 12 adayı bırakmamıştır. 12 adalar, cumhuriyet kurulmadan çok önce uşi antlaşmasıyla italyanlara trablusgarp yenilgisiyle "geçici" olarak bırakılmıştı. bunun geçici olmasının nedeni adalardaki italyan işgalinden ileri gelmektedir. 10 şubat 1947 paris'te imzalanan barış antlaşması ile oniki ada, sadece adalarda oturanların çoğunluğunun rum olduğu gerekçesi ile yunanistan'a verildi.

    musul ve kerkük'e gelince, lozan'da türk tarafı musul, kerkük ve halep için epeyce diretmiştir. netice alınamadığından konferans ikinci bir defa daha toplanmak üzere dağılmıştı. ikinci kez toplanan konferansta da ingilizler ikna edilemedi bu demek değil ki türk tarafı da ikna oldu. konu daha sonra milletler cemiyeti'nde konuşulmak üzere rafa kaldırıldı. ancak diplomatik yönden zayıf olan yeni cumhuriyet bu konuda daha fazla diretemedi. ingiltereyle devletlerarası boyutta 1925 yılında musul ve kerkük’te hak iddaası sürdürüldü. hatta iki devlet savaş pozisyonu bile almıştır. ancak ne hikmetse, aynı tarihlerde şeyh sait isyanı patlak vermişti. ordunun mobilizasyonun önemli bir kısmı bu isyanı bastırmak için harcandı. ingiltere türkiye’ye ırak petrollerinden 25 yıl boyunca %10 pay teklif etti ancak yeni kurulan devletin nakit ihtiyacı ağır bastığından, türkiye bunun yerine 500 bin sterlin nakit para alarak musul ve kerkük’den vazgeçti.

    olayın atatürk'le veya ismet paşa'yla bir alakası yoktur. uluslararası ilişkilerde basit bir kural vardır; ekonomik ve askeri olarak bağımsızsanız yayılabilirsiniz. bundan ötesi irredantist hayalperestliğe girer ve toplumlarda tramva yaratır. (bkz: yeni osmanlıcılık) bu tür olaylarda kişilerin karizmasına ya da kültüne bakmak yerine kurumların işlevlerine, içinde bulunduğu duruma, açıkçası devlet aygıtının ne kadar "muktedir" olduğuna, yine o şartlar dahilinde bakmak çok daha faydalı olacaktır.

    edit: adaların bırakılması konusundaki tarih karışıklılığı düzeltilmiştir. radmard ' a teşekkürler.