ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
locusta
-
dünyanın ilk seri katilidir. hatta monte kristo kontu romanındaki zehir ustası madame de villefort'un esin kaynağı locusta'dır. kendisi bir kiralık katildir ve imparator claudius'u zehirlemiştir.
galya'nın sessiz kırsalında büyüyen bir kız çocuğu olan locusta, evinin çevresinde yetişen otlar ve bitkiler hakkında çok şey öğrendi. roma'ya yerleştikten sonra zamanla kendi iş çevresini oluşturmayı başardı. rakiplerinden kurtulmak isteyen birçok hırslı kişi, sık sık onun bitki ilmine başvuruyordu. o artık zehir kullanan ünlü bir profesyonel katildi. ms 54'te en nüfuzlu patronu olan imparatoriçe agrippa'nın da dikkatini çekti. imparator claudius'un karısı agrippa,, küçük oğlu nero'nun tahta talip olabilmesi için kocasının ölmesini istiyordu. plan saat gibi işledi. onu sarhoş ettiler ve sonra zehirli mantar yedirdiler. imparator çok geçmeden mide ağrıları içinde kıvranarak hızlı bir şekilde öldü. devamında, nero'nun da bir isteği olacaktı. bu defa da taht için nero'ya rakip olan üvey kardeş britannicus'un zehirlenmesi gerekiyordu. locusta, bir kez daha hünerini konuşturdu. zavallı çocuk zehri yediğinde korkunç bir şekilde kasılmaya başladı. nero büyük bir soğukkanlılıkla, orada bulunan herkese erkek kardeşinin epilepsi nöbeti geçirdiğini söyledi. zavallı çocuk can çekişirken ziyafete devam edildi ve birkaç saat içerisinde britannicus birkaç saat içinde oracıkta öldü.
nero, yardımları karşılığında locusta'yı servete boğdu; ona büyük bir villa ve lüks hediyeler verdi. imparatorun desteğini yanına alınca becerileri o kadar meşhur oldu ki bilgisini öğrencilerine bahşettiği bir okul kurdu. locusta, kendi canına kıyması gerekirse kullanması için nero'ya özel bir zehir kiti bile hazırlamıştır. nero, ms 68'de ölüme mahkum edildiğinde bu zehri yanına almayı unuttu ve kendi hançerini kullanmak zorunda kaldı. locusta'ya gelince; en güçlü müttefiğinin kaybı onun tutuklanıp idam edilmesine neden oldu, fakat öncesinde zincire vurularak utanç yürüyüşü yapması gerekecekti.
3 eylül 2012 beytüşşebap saldırısı
-
sabah otobüsle işe gidiyorum. bir teyze telefonunu çıkarıp birini aradı, sima olarak tanıdığım şeker bi teyze, nihayetinde her sabah aynı otobüsteyiz. "haberleri aç, şehit varmış takip et." dedi.
sonra telefonu kapattı. yanında oturan adam:
- şehit mi varmış?
+ evet.
- kaç kişi?
+ 9 taneymiş. (sesi titredi)
- hay allah ya, nerede peki?
teyze nerede olduğunu söylerken "oğlum orada asker" diyerek ağlamaya başladı. bok gibi bi sessizlik bürüdü otobüsü, biri peçete uzattı. durağım geldi, indim.
haftaya bok gibi sessiz başlatan saldırı oldu özetle.
not: bu entry 28 şubat 2016 ekşisözlük direnişi süresince katalanca olarak sunulmuştur. (bkz: bütün entry'lerini katalancaya çevirmek) bundan çok daha kaliteli yüzbinlerce entry bu süreçte yok olmuştur. bir zamanlar devletin milletini ebleh yerine koyması yasaktı, bazı yasaklar özlenebiliyormuş.
16 nisan 2024 lokanta ve kafe kdv zammı
-
akp seçmenleri eserleriyle gurur duysun. senelerce "ülkenin geleceğini satıyorsunuz" dediğimizde bugünleri görerek uyarmıştık bunları. din elden gidiyor diye diye bunları başta tuttunuz. aç kalırsınız umarım. sizin bu uğurda çile çekmeniz için ben gerekirse %100 kdv'ye de okeyim. bikaç sene dişimi sıkarım, sizin gibiler doğal seçilime maruz kalıp elimine olur.
edit: gg
tügva kadınlarının israil'e tokat gibi yanıtı
-
yerli malı diyorsunuz da bizim çocukluğumuz yerli malı haftaları ile geçti.
türkiye'de bizim nesillerde, ister köyde olsun ister şehirde, yerli malının önemini bilmeden büyüyen bir tane çocuk bulamazsınız.
bilin bakalım bu uygulamayı kim kaldırdı ? güya milli eğitimi ab seviyesine getireceklerdi.
şimdi yırtınıyorlar yerli ve milli diye.
israil protestosu başka konu ama bunu yerli malına bağlayacak en son kişi bunlar.
tokalaştığı kişinin elini güçlü sıkan tip
-
bir de bunun hic el sıkmayıp elini ölü balık gibi bırakanları var sanırsın danimarka kraliyet ailesinde staj yapmış.
ortası iyi bu işin.
levent börek'in küt böreği ambalajı
asansör parası haksızlığı
-
ayni durumdan muzdarip oldugum hede.
sirf asansoru kullanmak icin bazen tavuk doner alip gidip 4. kata cikip merdivenlerine oturup orda yiyorum sonra tekrar evime geliyorum
battaniyeyi cin girmeyecek şekilde vücuda kaplamak
-
milyorlarca insanın her gece yaptığı şeydir. kimse kimseyi yemesin şimdi. ilk önce yataktayken ayaklarımızı havaya kaldırıp yorganın ayaklarımızın altına girmesini sağlarız. ardından sağa doğru çullanıp sol tarafımıza battaniyenin sokulmasını sağlar, ardından sola doğru çullanıp sağımıza battaniyenin doluşmasını sağlarız. kafamız açıkta kalmıştır evet. bunun çözümü ise basittir. battaniyeyi; ayaklarımızdan sıyrılmayacak kadar yukarı çekip kana tere batacak da olsak; battaniyeyi kafamıza kadar örtmektir. evet. cinlerden kurtulmak bu kadar basit işte. afiyet olsun.
fiş almazsak ne olur
-
- fiş almazsak ne olur?
- maliyeden misiniz?
- evet.
- boku yediğimin resmi olur sanırım.
- evet. başka?
- ayıp etmiş olurum. devletten vergi kaçırmış olurum.
- başka?
- bütün bunlar yol su elektrik olarak bana dönmez. yazık olur.
- aferin. seneye yine gelicez.
zeki önder özen
-
"katılmıyorum ama anlayabiliyorum" demiştir az önce kendisi ki ne spor kamuoyunda ne de siyasette bu cümleyi içselleştirebilmiş az insan vardır.
6 yaşında evlendirilen h. k. g'nin ifadesi
-
bu kızcağız, senelerce cehennemde yaşadı. şimdi bunu evlendirenler müslüman öyle mi? allah kelamı ağızlarından düşmez öyle mi? bunlar cennete gidecek öyle mi? bu dine bir revizyon gelmedikçe ağlar durursunuz imamhatipler deist kaynıyor diye.
ilk kez bir kızla yemeğe çıkacak erkeğe tavsiyeler
-
entrylerde gördüğüm kadarıyla en büyük çelişki hesap konusunda ortaya çıkıyor. naçizane bir tavsiye de benden olsun:
asıl mesele buluşmayı kimin ayarladığı. yemeğe çıkmayı siz teklif ettiyseniz ve ilk buluşmaysa lütfen hesabı ödeyin. pahalı yerlerde kasmaya gerek yok. özgün, küçük, pahalı olmayan ama lezzetli bir yer bulabilirsiniz eminim. hesabı kızın olmadığı bir anda ödemeniz daha hoş, fakat olur da kız tuvalete falan gitmediyse yapacak bir şey yok. bu noktada kızı da tartmış olursunuz böylece. kız hesabı ödemeyi teklif ediyorsa, birlikte ödeyelim* gibisinden bir şeyler söylediyse ya da tuvaletten dönünce "ya neden ödedin hesabı oldu mu şimdi" dediyse tamamdır!
işte o noktada hamlenizi yapın ve "ne var canım sen de bana yemekten sonra kahve ısmarlarsın."veya "bir ara şu anlattığın yemekten/tatlıdan yaparsın bana." derseniz iş bitmiştir. hem kibarca hesabı ödemiş hem de ikinci buluşmanın ayağını (belki de onun evinde) yapmış oluyorsunuz.
telefon mevzusu önemli. allah aşkına kızla buluşunca oynayıp durmayın şu telefonla, sessize alın gitsin.
son olarak mümkünse soğan/sarımsak yemeyin. ilişkiniz rayına oturunca yaparsınız onu. yoksa kızda "demek ki bu gece öpüşme ihtimali yok." fikrini baştan uyandırırsınız. o ihtimal olsa bile kendi ellerinizle yok etmiş olursunuz.
edit:imla
almanya'daki 3 milyon türk'ü yollarım diyen alman
-
" yollaman senin tarihine bakılırsa naif bir hareket olur "
diyecek delikanlı bir diplomat elbet vardır bu ülkede.