hesabın var mı? giriş yap

  • "sabah caldirip beni uyandirir misin" sorusu uzerine horoz olunmadigi acikca ifade edilmelidir, beyefendinin kendi kendine kalkmasi lazim geldigi netlestirilmelidir, yoksa flort donemi angaryalarindan birini daha sirtlamis oluruz.

  • 1998 kasım'ında dolar altı sıfır atılmış düşünürsek 28 kuruş kadardı. 40 bin lirayı dolara çevirirsek yaklaşık 143bin dolar eder. o günden bugüne %87 dolar enflasyonu ile bugünün yaklaşık 267bin doları eder.

    bir "sanatçı" için çok para değil. hatta o dönem en iyi "sanatçı" idi ataizi. az bile almış sanki.

    edit: o günden bugüne dolar enflasyonu %87 imiş. rakamları güncelledim. hala çok yüksek görünmüyor. vergisi algısı masrafı derken seçil erzan'a para verse arda'nın emrenin yanında ezilirdi muhtemelen.

    edit 2: bazı akıllılar "o gün aldığım arsa bugün şu kadar ediyor, şurada daire şu kadardı bugün bu kadar" falan diyor. hesap öyle yapılmaz arkadaşım. ben de "parayı nakit tutup çıktığında bitcoin alsaydı" diyorum hadi hesaplayın :)

  • gelinlikten ziyade evlendiği kişi dikkatimi çekti. işadamının oğluymuş, bu zenginlerde resmen kast sistemi var iş adamının kızı iş adamının oğluyla evleniyor falan.

    benim babam da muhtar amk ben napıcam?

  • sizin serefinizi onurunuzu haysiyetinizi ...yim. allah hepinizin belasini versin. bebek katili ile ayni safta olmak da sana yakisirdi devlet bahceli... devran donecek...

  • bu adamın gönderilmesinde (gitmesinde) payı olan herkese bir sözüm var. sizin ben amınıza koyim.

  • (bkz: cinsiyetçi erkeklerin iq seviyeleri)
    edit: başlığı açan yazara baktım, daha önce öldü insanlık diye bir başlık açmış ve özgecan için duyarlılık kasmaya çalışmış. özgecan'ı da insanlığı da öldüren sensin kardeşim. katil sensin işte. bir suphi gibi davranmana gerek yok illa. açtığın şu başlıkla öldürüyorsun kadınların psikolojilerini. yakılan, öldürülen her bir zerremizden suphi kadar sorumlusun sen de.
    debe editi: bir akşam vakti, ekmeğini kazanmak için gittiği yerde tecavüz edilip boğulan, üstünde sadece iç çamaşırıyla çay üstünde cesedi yüzen, ablasının elleri süt kokulu kuzusu cansu kayayı hiç unutmayın olur mu?